► Şayet, kulumuza indirdiğimiz (Kur’ân) hakkında şüphe içinde iseniz, onun benzeri bir sure getirin (bakalım). Ve doğru sözlü iseniz Allah’ın dışındaki şahitlerinizi de (yardıma) çağırın. (2/Bakara 23)
► Şayet yapamadıysanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız da- öyleyse yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının. (O ateş) kâfirler için hazırlanmıştır. (2/Bakara 24)
► O kâfirlere de ki: “Yenileceksiniz ve cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir yataktır.” (3/Âl-i İmran 12)
► O gün bazı yüzler aydınlanacak, bazı yüzler de kararacaktır. Yüzleri kararanlara gelince (onlara denilecek ki
“İman ettikten sonra küfre mi girdiniz? Kâfir olmanıza karşılık azabı tadın (bakalım)!” (3/Âl-i İmran 106)
► Şüphesiz ki, ayetlerimiz hakkında küfre sapanları ateşe sokacağız. (Ateş, onların) derilerini yakıp kavurdukça, azabı tatsınlar diye (yeni) bir deriyle değiştireceğiz. Şüphesiz ki Allah, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir. (4/Nîsa 56)
► Ayetlerimizi yalanlayan ve ona karşı büyüklenenler ise, bunlar ateşin ehlidir ve orada ebedî kalırlar. (7/A'râf 36)
► (Allah
“Sizden önce ateşe girmiş olan cin ve insan topluluklarıyla beraber siz de ateşe girin.” der. Her ümmet oraya girdiğinde, (kendi gibi sapık olan) kardeşini (ümmetleri) lanetler. Sonunda hepsi bir araya toplanınca, sonradan gelmiş olanlar önceden yaşamış olanlar için: “Rabbimiz! Bunlar bizi saptırdılar. Onlara ateşten kat kat azap ver.” der. (Allah) buyuracak ki: “Hepinize kat kat (azap) vardır. Fakat bilmiyorsunuz.” (7/A'râf 38)