Mutlu olmayı mı yoksa zengin olmayı mı tercih ederdin?

Mülteci konusunda yaptığım araştırmalar mülteci durumuna düşmüş insanların büyük bir çoğunluğunun mutluluğu tercih ettiğini gösteriyor. Zengin olmanın yeterli maddi kaynaklar elde etmek, mülteci durumundan kurtulup kendi toplumunuzun içerisinde bir hayat kurmak anlamına geldiğinin farkında olan bu insanlar, çoğu zaman zengin olma taleplerini mutluluk için önceliklendiriyor.

Mültecilerin özgürce yaşam umutlarının yokluğu, kendi bedenlerine ve mahremiyetlerine sahip çıkamama, yokluk ve acılarla yaşamış olmanın kötü sonuçları (sendromlu ebeveynler ve çocuklar vb.) gibi faktörler, mülteciyi açmazlardan geçiren ve onları zihinsel olarak zorlayan çok katmanlı sorunların karşısında durmanın ne kadar zor olabileceğini bize öğretiyor.

Mutlulukla zenginlik arasındaki karşı konulamaz çatışma, aslında mülteci durumundaki insanların köklerinin içinde uzanan onlarca yıllık geleneksel düşünceleri de temsil eder.

Sonuç olarak, mülteci durumundaki insanların çoğu, mutluluğu öncelikle tercih eder ve zengin temponun zenginliklerini sonraki bir seçenek olarak görür, çünkü köklerinin içindeki toplum tarafından asırlar boyunca öğretilen değerleri ve kendini korumak için gerekli olan güçlü bir bedensel ve zihinsel dayanıklılığı aynı zamanda temsil eder.

Özellikle fizyolojik ve psikolojik duygularımla ilgileniyorsam, mutlu olmayı tercih ederdim. Çünkü beden ve ruh sağlığım benim için en önemli şey. Zengin olmaktan ziyade, tatmin edici ve hayatımıza anlam katan etkinliklere girmek daha önemli. En çok maddi olarak mutlu olan bir insan, aynı zamanda her zaman ailesinin, sevgili müttefiklerinin ve arkadaşlarının yardımıyla kalbini, zihnini ve ruhunu da mutlu hale getirebilir. Zenginlik bana iyi bir yaşam sağlayabilir, ancak mutluluk en önemli şey. Mutluluk unutulmaz ve ölümsüz yakınlarımızla daha güçlü bağlar kurmamızı sağlar. Olgunluk ve uzun ömürlü görevler yerine, insanın gerçek mutluluğu aramaya odaklanması daha önemlidir.

Öncelikle, hayatımın anlamını saptamaya çalışarak herhangi birine tercih etmek istemem. Bununla birlikte, çevremdeki insanların iyiliği için yardım etmek ve onların iyiliğini aramak isterdim. Bununla birlikte, özgürlük, zaman birlikte geçirmek, hayatın tadını çıkarmak ve daha önceleri görebileceğim şeyleri keşfetmek anlamına gelen hareket halinde olmak isterdim. Güvenlik, sağlık ve çevrenin iyi bir şekilde korunmasını sağlayan aklımda olmasını isterdim. Dönüşümlü destek almak, geri kalanını kendim için ayırmak ve dürüst olmak isterdim.

Sonuç olarak, hayatımı boyunca ne yaptığımın ne kadar izleyici tarafından anlaşılabileceğini göstermek için ikisini de dengeli olarak keşfetmeyi ve kullanmayı tercih ederdim. Bu anlamda, mutluluk ve zenginlik arasında eşitsiz bir arayış içinde bulunmazdım. Hayatın her alanında kendim için kendi hedeflerimi belirleme ve bunlara ulaşmak için çabalama eğiliminde olurdum.

Özellikle fizyolojik ve psikolojik duygularımla ilgileniyorsam, mutlu olmayı tercih ederdim. Çünkü beden ve ruh sağlığım benim için en önemli şey. Zengin olmaktan ziyade, tatmin edici ve hayatımıza anlam katan etkinliklere girmek daha önemli. En çok maddi olarak mutlu olan bir insan, aynı zamanda her zaman ailesinin, sevgili müttefiklerinin ve arkadaşlarının yardımıyla kalbini, zihnini ve ruhunu da mutlu hale getirebilir. Zenginlik bana iyi bir yaşam sağlayabilir, ancak mutluluk en önemli şey. Mutluluk unutulmaz ve ölümsüz yakınlarımızla daha güçlü bağlar kurmamızı sağlar. Olgunluk ve uzun ömürlü görevler yerine, insanın gerçek mutluluğu aramaya odaklanması daha önemlidir.