Din ve Vicdan Özgürlüğü Nedir ve Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 34 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    34

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, her insanın kendi inancı ve vicdanına göre düşünme, ibadet etme ve inançlarını ifade etme hakkını tanıyan uluslararası bir insan hakkıdır. Bu özgürlük, insanların istedikleri dine inanma veya hiçbir dine inanmama hakkına sahip olmalarını içerir. Aynı zamanda din veya inançlarını başkalarına dayatma veya zorlama hakkı olmadığını da vurgular.

Din ve vicdan özgürlüğü, çağlar boyunca pek çok etkenden etkilenerek zamanla şekillenmiştir. Bu özgürlük, farklı dönemlerde ve farklı kültürlerde farklı şekillerde yaşanmıştır. Antik dönemlerde, dinler arasında hoşgörü ve saygıya dayalı bir ilişki bulunmaktaydı. Örneğin, antik Roma'da farklı dinlerin mensupları barış içinde bir arada yaşayabiliyordu. Ancak, Roma İmparatorluğu'nun Hristiyanlık dinine karşı takındığı hoşgörüsüz tutum, bu dönemde din ve vicdan özgürlüğünün sınırlanmasına neden olmuştur.

Ortaçağ Avrupa'sında ise din ve vicdan özgürlüğü sınırlıydı. Katolik Kilisesi'nin baskısı altında olan insanlar, farklı bir inanca sahip olmanın cezalandırıldığı bir dönem yaşadılar. Bu dönemde, din değiştirmek veya yeni bir inanç yaymak ciddi sonuçlar doğurabilirdi. Din ve vicdan özgürlüğü, bu dönemde sadece Katolik inancına tabi olanlar için geçerliydi.

Din ve vicdan özgürlüğünün modern anlamda ortaya çıkışı, Aydınlanma dönemiyle başlamıştır. Aydınlanma düşünürleri, insanların din ve inanç konularında özgür olmaları gerektiğini savunmuşlardır. Din ve vicdan özgürlüğü kavramı, bu dönemde ilk defa evrensel bir insan hakkı olarak kabul edilmiştir. Fransız Devrimi'nde ise din ve vicdan özgürlüğü anayasal olarak güvence altına alınmıştır.

Günümüzde ise din ve vicdan özgürlüğü, uluslararası insan hakları belgeleri ve anayasa gibi hukuki metinlerle koruma altına alınmıştır. Her ne kadar bazı ülkelerde bu özgürlük tam anlamıyla yaşanmasa da, küresel düzeyde insan hakları savunucuları bu konuda ilerlemeler kaydetmektedir.

Din ve vicdan özgürlüğü, her bireyin kişisel inançlarına saygı duyulması gerektiğini vurgular. İnsanlar, istedikleri dine inanma veya hiçbir dine inanmama özgürlüğüne sahiptirler. Aynı zamanda, bu özgürlük diğer insanlara da saygı gösterme gerekliliğini getirir. Bir kişi, kendi inançlarını başkalarına dayatma veya zorlama hakkına sahip değildir.

Din ve vicdan özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel değerlerinden biridir. Bu özgürlük, insanların farklı inançlara sahip olabileceğini kabul etme ve çeşitlilik içinde bir arada yaşama yeteneğiyle güçlenir. Ancak, bu özgürlüğün sınırları da vardır. Özgürlük, başkalarının haklarına zarar verme veya toplumsal düzeni tehdit etme hakkını içermez.

Sonuç olarak, din ve vicdan özgürlüğü, insanların kendi inançlarına ve vicdanlarına göre yaşama hakkını tanıyan bir insan hakkıdır. Tarih boyunca pek çok zorlukla karşılaşsa da, bu özgürlük modern çağda evrensel bir değer haline gelmiştir. Özgürlük, hoşgörü ve saygı temelinde yaşandığında, toplumlar arasında barış ve uyumun sağlanmasına yardımcı olabilir.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,379
113

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, insan hakları kapsamında önemli bir yer tutan ve her bireyin kişisel inançlarına saygı duyulması gerektiğini vurgulayan bir kavramdır. Bu özgürlük, demokratik bir toplumun temel değerlerinden biridir ve bireylere istedikleri dine inanma veya hiçbir dine inanmama hakkını tanır.

Din ve vicdan özgürlüğü, insanların düşünce, inanç ve ibadet hürriyetlerini içerir. Her birey, kendi inancına ve vicdanına göre düşünme, ibadet etme ve inançlarını ifade etme özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlük, bir kişinin dilediği dini seçebilme, mevcut dinden veya dinsizlikten farklı bir inanca geçebilme hakkını içerir.

Ancak, din ve vicdan özgürlüğü, başkalarının haklarına zarar verme veya toplumsal düzeni tehdit etme hakkını içermez. Örneğin, bir kişinin din veya inançlarını topluma zorla dayatması veya başkalarını aşağılaması kabul edilemez. Bu özgürlük, başkalarının din ve inançlarına da saygı gösterme gerekliliğini getirir.

Tarihsel olarak, din ve vicdan özgürlüğü, pek çok farklı dönemde ve kültürde farklı şekillerde yaşanmıştır. Çağlar boyunca bu özgürlük, dinler arasında hoşgörü ve saygıya dayalı bir ilişkiye sahip olduğu dönemler olduğu gibi, tek tanrılı dinlerin baskısının etkisi altında sınırlı olduğu dönemler de olmuştur.

Aydınlanma dönemi, din ve vicdan özgürlüğünün modern anlamda şekillendiği bir dönemdir. Aydınlanma düşünürleri, insanların din ve inanç konularında özgür olmaları gerektiğini ve bireyin vicdanının devlet veya kilise tarafından kontrol edilmemesi gerektiğini savunmuşlardır. Bu düşünce, din ve vicdan özgürlüğü kavramının uluslararası insan hakları belgelerinde ve anayasal düzenlemelerde yer almasına önemli katkılar sağlamıştır.

Günümüzde, din ve vicdan özgürlüğü birçok uluslararası insan hakları belgesi tarafından koruma altına alınmıştır. Örneğin, Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, din ve vicdan özgürlüğünü bir insan hakkı olarak tanır ve herkesin bu haktan yararlanma hakkına sahip olduğunu belirtir. Ayrıca, pek çok ülkenin anayasalarında da din ve vicdan özgürlüğü güvence altına alınmıştır.

Ne var ki, buna rağmen bazı ülkelerde din ve vicdan özgürlüğü tam anlamıyla yaşanmamaktadır. Başkalarının inançları ve dinlere karşı ayrımcılık, baskı ve zulüm uygulayan bazı yönetimler vardır. Bu nedenle, din ve vicdan özgürlüğünün uygulanması ve korunması konusunda uluslararası düzeyde insan hakları savunucularının çalışmaları önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, din ve vicdan özgürlüğü, her insanın kendi inancı ve vicdanına göre düşünme, ibadet etme ve inançlarını ifade etme hakkını tanıyan uluslararası bir insan hakkıdır. Bu özgürlük, tarihsel ve kültürel bağlamlarda farklı şekillerde yaşanmış olsa da, modern çağda evrensel bir değer haline gelmiştir. Özgürlük, hoşgörü, saygı ve çeşitlilik içinde bir arada yaşama yeteneğiyle güçlenir ve demokratik bir toplumun temel değerlerinden biridir.
 

Rahat

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
27
290
48

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin inançlarına, dinlerine ve vicdanlarına göre düşünme, ibadet etme ve inançlarını ifade etme hakkıdır. Bu özgürlük, herhangi bir inancın zorla dayatılmaması ve bireylerin kendi inançlarını özgürce seçmeleri anlamına gelir.

Din ve vicdan özgürlüğü, insan haklarına dayanan modern bir kavramdır. İnsan haklarının evrensel olarak kabul edildiği birçok belge ve sözleşme, bu özgürlüğü korumakta ve güvence altına almaktadır.

Tarihsel olarak, din ve vicdan özgürlüğü kavramı, Aydınlanma Çağı'nda ortaya çıktı. Aydınlanma döneminde, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü ve devletin dini bağımsızlığı gibi fikirler yaygınlaştı. Fransız Devrimi de bu dönemde etkili oldu ve 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'nde din ve vicdan özgürlüğü ilkesi yer aldı.

Din ve vicdan özgürlüğü, yaygın olarak kabul edilen insan hakları ilkelerinden biri olup, birçok ülkede anayasalar ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmıştır. Aynı zamanda, farklı dinlere ve inançlara sahip bireylerin bir arada yaşamasını sağlamak, hoşgörüyü teşvik etmek ve toplumsal barışı sağlamak için de önemlidir.
 

Sessiz Düşünür

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
28
313
48

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin inançlarını özgürce seçme, değiştirme, açıklama ve uygulama hakkıdır. Bu kavram aynı zamanda bireylerin inançlarını diğer insanlara dayatma veya baskı yapma hakkını engelleyen bir prensibi de içerir.

Din ve vicdan özgürlüğü, ilk olarak insan hakları kavramının temel taşlarından biri olan "düşünce, ifade ve inanç özgürlüğü" ile ilişkilidir. Bu anlamda, bu özgürlüklerin korunması ve tüm bireylerin eşit bir şekilde faydalanabilmesi için çeşitli yasal ve hukuki düzenlemeler yapılmıştır.

Din ve vicdan özgürlüğünün tarihi kökleri çok eskiye dayanır. Antik dönemlerde bile farklı inançlara sahip topluluklar arasında bir tür tolerans ve hoşgörü gösterilmiştir. Bununla birlikte, din ve vicdan özgürlüğü kavramının modern anlamda şekillenmesi 17. yüzyılda Aydınlanma dönemi ile başlamıştır.

İngiliz filozof John Locke, "Yönetim Üzerine İki İnceleme" adlı eserinde din ve vicdan özgürlüğünün önemini vurgulamış ve bireylerin inançlarını özgürce seçme ve uygulama hakkına sahip olmaları gerektiğini savunmuştur. Bu fikirler, daha sonra Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi gibi önemli belgelere de yansımıştır.

Din ve vicdan özgürlüğü ilkesi, günümüzde pek çok ulusal ve uluslararası kuruluşun insan hakları bildirgeleri ve anayasalarında yer almaktadır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerde de bu özgürlüklere vurgu yapılmaktadır.
 

Loversland

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
32
196
33

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin kendi dinini seçme, değiştirme veya hiçbir dini inancı olmadığını ifade etme hakkıdır. Aynı zamanda bu özgürlük, bireylerin inançlarını pratik etme, ibadet etme ve dini öğretileri yayma haklarını da içerir.

Din ve vicdan özgürlüğü, insan hakları kavramının önemli bir parçasıdır ve tüm bireylerin eşit olarak sahip olduğu temel bir hak olarak kabul edilmektedir. Bu özgürlük, düşünce, ifade ve inanç özgürlükleri ile bağlantılıdır.

Din ve vicdan özgürlüğü fikir olarak uzun bir tarihe sahiptir. Farklı inanç ve düşünce sistemlerinin mevcut olduğu toplumlarda bu özgürlük ilkesi uygulanmıştır. Ancak bu hak, 20. yüzyılda evrensel insan hakları beyannamesi ve uluslararası insan hakları sözleşmeleri sayesinde daha iyi tanınmış ve korunmuştur.

Bazı ülkelerde, din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin yasalar ve anayasal güvenceler mevcut olmasına rağmen, uygulamada bazı kısıtlamalar ve ayrımcılıklar bulunabilmektedir. Bu nedenle, bu özgürlüğün tam ve etkili bir şekilde korunması ve uygulanması için sürekli olarak mücadele edilmektedir.
 

Yogaİzleği

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
18
78
13

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin kendi inançlarını seçme, değiştirme ve uygulama hakkına sahip olmalarıdır. Bu özgürlük, kişilerin din veya inançlarına göre davranma ve ibadet etme özgürlüğünü içerir.

Din ve vicdan özgürlüğü kavramı, tarihsel olarak farklı dönemlerde ve farklı kültürlerde değişiklik göstermiştir. İlk olarak, kavramın kökeni eski dönemlere yani insanlık tarihine kadar uzanabilir. İnsanlar tarih boyunca farklı tanrılara, inançlara ve ibadet şekillerine sahip olmuşlardır.

Ancak, din ve vicdan özgürlüğü modern anlamda, Aydınlanma dönemi ile birlikte ortaya çıkmış ve evrensel insan hakları kavramının bir parçası haline gelmiştir. Aydınlanma döneminde, bireyin düşünme, inanma ve ifade etme hakkı ön plana çıkmıştır. Bu dönemde, bireylerin devlet veya kilise zorlaması olmadan inançlarını özgürce seçebilme hakları savunulmuştur.

Din ve vicdan özgürlüğü, uluslararası insan hakları belgelerinde de yer almaktadır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde, din ve vicdan özgürlüğü hakkı tanınmıştır. Bu belgelerde, her bireyin inancını özgürce seçebilme, değiştirebilme ve ifade edebilme hakkı vurgulanmaktadır. Türkiye gibi laik bir ülkede, din ve vicdan özgürlüğü anayasal hak olarak güvence altına alınmıştır.
 

HünerliPiruetler

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
12
84
13

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin dini inançlarını seçme, değiştirme veya sahip olma hakkı, aynı zamanda bu inançları özgürce ifade etme ve uygulama özgürlüğüdür. Bu özgürlük, kişilerin dinî aidiyetlerini diledikleri şekilde yaşama hakkını tanır.

Din ve vicdan özgürlüğü, insan hakları ve temel özgürlükler arasında yer alır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ve daha pek çok uluslararası belgenin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, birçok ülke anayasasında ve yasal düzenlemelerde de bu özgürlük güvence altına alınmıştır.

Din ve vicdan özgürlüğü kavramı, modern psikoloji ve felsefenin yanı sıra, aydınlanma çağı ve insan hakları düşüncesi ile yakından ilişkilidir. Aydınlanma sonrasında, dini ve düşünce özgürlüğü önemli bir ilerleme olarak kabul edilmiş ve uluslararası hukukun bir parçası olmuştur.

Din ve vicdan özgürlüğü fikri, daha önceki dönemlerde çoğunlukla sınırlı veya baskı altında olduğu için ortaya çıkmıştır. Örneğin, Orta Çağ'da Hristiyan Avrupa'da dini inançların sınırlandırıldığı, farklı inançlara sahip insanlara zulüm uygulandığı bilinmektedir. Bu dönemde Protestan Reformasyonu ve Aydınlanma Hareketi, dini özgürlük konusunda toplumsal bir bilincin oluşmasına katkıda bulunmuştur.

Din ve vicdan özgürlüğü ilkesi, günümüzde birçok ülkede anayasalarda veya diğer yasal düzenlemelerde yer almaktadır. Ancak, bazı ülkelerde hala bu özgürlüğe kısıtlamalar getirildiği, insanların baskı altında tutulduğu veya dini inançlarından dolayı ayrımcılığa maruz kaldığı durumlar yaşanmaktadır. Bu sebeple, uluslararası insan hakları standartlarının ve bu özgürlüğün korunmasına yönelik çalışmaların önemi devam etmektedir.
 

Melankoliningünüğü

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
27
119
28

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin inançlarına, dine ve vicdanlarına göre yaşama, ibadet etme veya inançlarını değiştirme hakkıdır. Bu özgürlük, kişinin dini inançlarını seçme, değiştirme ve ifade etme hakkını kapsar. Aynı zamanda bireylerin inançlarını açıklama, yayma, dini pratikleri yerine getirme ve dini kurumları oluşturma gibi faaliyetleri de kapsar.

Din ve vicdan özgürlüğü, ilk olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde (1948) tanınmıştır. Ancak bu özgürlük ilkesi, tarih boyunca farklı dönemlerde ve kültürlerde ortaya çıkmıştır. Tarihte, din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin bazı önemli gelişmeler şunlardır:

- Roma İmparatorluğu döneminde, Hristiyanlar ve diğer inançlara mensup olanlar Roma tanrılarına ibadet etmeyi reddettikleri için zulme uğramışlardır. Ancak M.S. 313 yılında Roma İmparatoru Büyük Konstantin tarafından yayınlanan Milano Fermanı ile Hristiyanlar dini özgürlüğe kavuşmuşlardır.

- Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılda Tanzimat dönemiyle birlikte din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin bazı adımlar atılmıştır. Nizamat-ı Kadime adı verilen bir fermanla, farklı dini inançlara mensup olanlara bazı haklar tanınmıştır.

- ABD Bağımsızlık Bildirgesi (1776) ve ABD Anayasası'nın İlk Değişiklik Hakkı'nın bir parçası olan Din Özgürlüğü Hakkı (1791), din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin temel düzenlemeleri içeren belgelerdir. Bu belgeler, din ve devletin ayrılmasını ve inanç özgürlüğünü garanti etmektedir.

Din ve vicdan özgürlüğü, günümüzde hemen hemen tüm demokratik ülkelerin anayasalarında ve uluslararası insan hakları belgelerinde koruma altına alınmıştır.
 

Yorgun1adam

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
28
135
28

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin inanç, ibadet ve vicdanlarını özgürce seçme, değiştirme, yayma ve ifade etme hakkına verilen adıdır. Bu kavram, her bireyin istediği dini inanca sahip olma, inancını özgürce yaşama ve başkalarının inançlarına saygı duyma hakkıdır.

Din ve vicdan özgürlüğü, ilk olarak çağdaş anlamda Fransız İhtilali sırasında ortaya çıktı. Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'ne göre her bireyin dini özgürlüğüne ve vicdan özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu fikirler, 1789 Fransız İhtilali sonrasında diğer birçok ülke tarafından da benimsenmiş ve din ve vicdan özgürlüğü, modern demokratik toplumların temel ilkelerinden biri haline gelmiştir.

Din ve vicdan özgürlüğü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde de kabul edilen temel bir insan hakkıdır. Bu beyannameye göre herkes, din, inanç, vicdan özgürlüğüne sahiptir ve bu özgürlük, istediği dini seçme veya değiştirme hakkını da kapsar. Aynı zamanda, din veya inançlarından dolayı ayrımcılığa uğramama ve inançlarını özgürce ifade etme hakkına da sahiptir.
 

DüşünceDöngüsü

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
16
77
13

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü, bireylerin dini inançlarını serbestçe seçme, değiştirme, yaşama ve ifade etme haklarını ifade eder. Bu özgürlük, kişinin inançlarına göre ibadet etme, dini ibadet ve ritüelleri yerine getirme, dini inançlarını başkalarıyla paylaşma gibi faaliyetleri içerir.

Din ve vicdan özgürlüğü, insan hakları evreninde önemli bir yere sahiptir ve tüm bireylerin sahip olması gereken temel haklardan biri olarak kabul edilir. Bu özgürlük, herkesin inançlarına uygun olarak yaşama ve ibadet etme hakkını korurken, aynı zamanda başkalarının inançlarına saygı duyma ve onları eleştirel bir şekilde tartışma özgürlüğünü de içerir.

Din ve vicdan özgürlüğü fikri, tarihte çeşitli zamanlarda ve yerlerde ortaya çıkmıştır. Farklı dönemlerde farklı kültürlerde ve toplumlarda, din ve inanç özgürlüğüne ilişkin çeşitli düşünceler ve uygulamalar bulunmaktadır.

Ancak, din ve vicdan özgürlüğü kavramının modern anlamda Batı dünyasında gelişimi, 18. ve 19. yüzyıllarda Aydınlanma dönemiyle bağlantılıdır. Aydınlanma düşünürleri ve devrimci hareketler, kişisel özgürlükler ve haklar üzerinde durmuş ve dini inançların bireyin özgür iradesine bağlı olarak seçilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nin 1791'de kabul ettiği İlk Değişiklik, din ve ifade özgürlüğünü garanti altına almıştır. Aynı şekilde, Fransız Devrimi'nin etkisiyle 1789'da kabul edilen İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi de din ve ifade özgürlüğüne vurgu yapmıştır.

Günümüzde, din ve vicdan özgürlüğü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve diğer uluslararası insan hakları belgeleri tarafından tanınan ve korunan temel bir hak olarak kabul edilmektedir. Bu hak, pek çok ülkenin yasalarında da koruma altına alınmıştır.
 

FelsefeRuhu

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
27
43
13

İtibar Puanı:

Din ve vicdan özgürlüğü bireylerin, dini inançlarına ve vicdani kanaatlerine göre düşünme, inanma, ibadet etme veya inanmama haklarını ifade eder. Bu özgürlük, devletin ya da diğer bireylerin dini inançlar, ibadet şekilleri veya vicdani kanaatler üzerinde herhangi bir baskı veya zorlama yapma hakkının bulunmamasını gerektirir.

Din ve vicdan özgürlüğü kavramı, evrensel insan hakları belgeleri olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerde yer almaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olup, insan haklarının evrensel ilkelerini belirlemektedir. Bu beyannameye göre, herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olmasının kabul edilmesi gerekmektedir.

Din ve vicdan özgürlüğünün tam anlamıyla ortaya çıkışı tarihsel süreçte farklı dönemlere ve yerlere dayanmaktadır. Aydınlanma dönemi, din ve vicdan özgürlüğüne yönelik önemli bir dönemeç olarak kabul edilmektedir. Bu dönemde, insanların kendi özgür iradeleriyle din anlayışlarını belirleyebilecekleri düşüncesi öne çıkmıştır. Fransız Devrimi ile birlikte de din ve vicdan özgürlüğü ilk kez bir devlet dokümanına (1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi) dahil edilerek resmi bir statü kazanmıştır. Bu bildiride herkesin düşünce, vicdan, din özgürlüğüne sahip olduğu belirtilmiştir.

Ancak, din ve vicdan özgürlüğü her ülkede farklı dönemlerde ve farklı düzeylerde gerçekleşmiştir. Bazı ülkelerde hâlâ kısıtlayıcı düzenlemeler ve baskıcı uygulamalar devam etmektedir. Öte yandan, uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve anayasal düzenlemelerle din ve vicdan özgürlüğü korunmaktadır.
 
Geri
Üst Alt