Abese Suresi Nasıl Bir Toplumu Tasvir Ediyor ve Bu Tasvirin Bugünkü Toplumlarla İlişkisi Nedir?

Abese Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 80. suresidir ve adını ilk cümlelerinden almaktadır. Bu sure, ayetlerinde Kabe'nin önde gelen bir kişisi olan İbn-i Ümmü Mektum adlı kör bir sahabenin Peygamber Efendimiz'in yanına geldiğinde yaşanan bir olayı anlatmaktadır.

Ayetlerde tasvir edilen toplum, İslam'ın ilk dönemindeki Mekke toplumudur. O dönemde putperestlik, cahiliye adı verilen bir kültür ve ahlaksızlık hüküm sürüyordu. Bu kültürde kör bir insanın engelli olarak algılanması, toplumda aşağılanacak bir durum olarak kabul ediliyordu. Abese Suresi'nin ilk ayetlerinde Peygamber Efendimiz'in yanına kör bir adam gelerek ondan yardım istemesi anlatılır. Fakat o sırada Peygamber Efendimiz, önemli bir kişi ile toplantıda olduğundan dolayı İbn-i Ümmü Mektum'un yanıtını ertelemek zorunda kalmıştır. Bu durumda İbn-i Ümmü Mektum'un kalbinde bir hüzün oluşmuştur.

İşte bu olay üzerinden tasvir edilen toplum, gösterişli ve dünya nimetlerine düşkün olarak tanımlanmaktadır. Toplumda görme engelli bir insanın itibarı yok sayılmış ve önemsenmemiştir. Fakat İslam'ın getirdiği insanlık değerleri, İbn-i Ümmü Mektum'u olumlu bir şekilde tasvir etmektedir. Bu toplumun gözünde engelli bir kişi olarak kabul edilmesine rağmen İslam, İbn-i Ümmü Mektum'un insanlığını ön plana çıkarmıştır.

Bugünkü toplumlarla da Abese Suresi'nin birçok mesajı bulunmaktadır. Çünkü hala birçok toplumda, bazı bireyler farklılıkları nedeniyle ezilmiş ve ayrımcılığa uğramaktadır. Hatta bazı toplumlarda bu ayrımcılık sistemli bir şekilde uygulanmaktadır. Ancak İslam'ın öğretileri, toplumda oluşan bu ayrımcılıkları ortadan kaldırmak amacıyla insanları bir araya getirerek herhangi bir fark ayırt etmeksizin tüm insanların eşitliği ilkesini benimsemektedir.

Abese Suresi, insanın zayıflıklarını kabul etmek ve her insanı saygı göstermek ile ilgili önemli mesajlar vermektedir. Bu surede tasvir edilen toplumun dokusu, insanlık değerlerine uygun olmamakla suçlanacak bir yapıya sahip olmasına rağmen İslami öğretiler, toplumlarda görülen adaletsizlikleri ortadan kaldırmak amacıyla insanlara yol göstermektedir. İslami öğretiler, bugünkü toplumlar için hala geçerlidir ve herkes tarafından anlaşılması gereken önemli mesajlar barındırmaktadır.

Abese Suresi'nin mesajları arasında adaletin, hüsnü zanın, kibirden sakınmanın ve kendini beğenmenin önlenmesinin yanı sıra, toplumda farklılıkların kabul edilmesi de vardır. İslam'da, zayıf ve güçsüz olanların korunması, toplumsal hayata dahil edilmesi ve onlara saygı gösterilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle, bugünkü toplumlarda da insanların farklılıklarına saygı gösterilmesi gerekmektedir.

Abese Suresi ayrıca, insanların dünyadaki varlıklarının sınırı ve ömrün sonsuz olmadığı gerçeğini hatırlatmaktadır. Bu nedenle, insanların kendilerine verilen zamanı doğru şekilde kullanmaları, hayatlarında Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik çaba göstermeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak, Abese Suresi toplumsal değerleri, İslam'ın öğretilerini ve insanlığın evrensel değerlerini bir araya getiren önemli bir suredir. İbn-i Ümmü Mektum örneği, Allah'ın her insanı eşit yarattığı gerçeğini ve toplumda farklılıkların kabul edilmesi gerektiğini hatırlatır. Bu sure, insanların birbirine saygı duyması, iyi niyetli davranması ve adaleti yaşaması gerektiğini hatırlatır.

Abese Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 80. suresidir ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in Mekke döneminde indirildiği rivayet edilir. Surenin ana teması, İslam'ı kabul etmeyen bir toplumun tutumunu eleştirerek, ahlaki bir mesaj vermektir.

Surenin başında, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in yanına gelip sohbet etmek isteyen bir kör sahabiye dikkat çekilir. Ancak peygamberin, sohbet ederken kendisine gelen zengin, güçlü ve İslam'a inanmayan bir kişiye yüzünü ekşitmesiyle ilgili bir olay anlatılır. Bu olayın ardından Allah, peygambere bu tutumunu eleştirdiği bir mesaj gönderir ve "Kendini dağınık, zor bir dönemde (istemiş), uyarılmaktan yüz çevirmiş olan kimseden yüz çevirdin." şeklinde buyurur.

Bu surede anlatılan toplum, zengin ve güçlü kesime mensup olan insanların maddi değerlere aşırı önem verdiği, fakir ve zayıf insanları hor gördüğü bir toplumdur. İslam'ın davetini kabul etmeyen bu toplum, ahiret inancı yerine dünya hayatını ön planda tutmakta ve maddi kazançlara odaklanmaktadır. Ayrıca, Peygamber Efendimiz'in bile olaya karıştığı bir konuda bile kendi çıkarlarına göre davranmakta, insanları dışlamaktadır.

Bu tasvir, günümüz toplumlarıyla da benzerlikler göstermektedir. Bugünün toplumlarında da çoğu zaman zenginlik, güç ve maddi kazanç ön planda tutulmakta, insan ilişkilerinde ve toplumsal yapıda adaletsizlik, ahlaki zayıflık ve eşitsizlikler görülmektedir. İnsanlar arasında ayrımcılık ve ön yargılar, fakir ve zayıf kesimlerin dışlanması gibi durumlar günümüzde de sıkça karşılaşılan sorunlardır.

Bu sure, günümüz toplumlarına adalet, yardımlaşma ve merhamet gibi İslami değerleri hatırlatmaktadır. Söz konusu toplumsal sorunları çözmek ve daha adil, eşitlikçi bir toplum oluşturmak için insanların maddi değerleri geride bırakarak, manevi değerlere önem vermeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Bu sure, insanlar arasındaki sosyal adaletin sağlanması, fakirlerin ve zayıfların korunması, insan haklarına saygı gösterilmesi gibi konuların önemini hatırlatmakta ve bu konularda toplumun üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istemektedir.

Abese Suresi, Kuran-ı Kerim'in 80. suresidir ve toplumun bazı olumsuz özelliklerini ele alır. Surenin ana konusu, Peygamber Muhammed'in (s.a.v) bir bedeviye yönelik davranışlarıdır.

Surenin ilk bölümünde Peygamberimizin önemli bir konuşma yaparken, bedeviden rahatsız olduğu ve ona sırt çevirdiği anlatılır. Bedevi, Peygamberin kendisine yönelik bir davranış sergileyerek yanına gelip dua istemesini daha uygun bulurdu. Bu olay, o dönemdeki bazı insanların nezaket, saygı ve anlayış eksikliklerini gösterir.

Abese Suresi, toplumda bazı olumsuz davranışları ele alarak onları eleştirir. Bu davranışlar arasında:

1. İşleri öteleyip ertelemek: Surenin bir ara bölümünde, insanların bazı konuları sürekli erteleyerek ihmal ettiği ve bunun sonucunda dünya hayatının geçici zevklerine teslim olduğu anlatılır. Bugünün toplumlarında da birçok insan, sorumluluklarını ihmal ederek anlık zevklere odaklanmakta ve gelecek kaygısı taşımamaktadır.

2. Maddi düşünceye saplanmak: Surenin son bölümünde, insanların zenginliğe ve mülk sahibi olmaya aşırı derecede önem verdiği ve bunun için diğer insanları göz ardı ettiği anlatılır. Bugünün toplumlarında da hırs, rekabet ve tüketim odaklı bir yaşam tarzıyla maddi düşünceye saplanma eğilimi mevcuttur.

3. Dini ve ahlaki değerlerin göz ardı edilmesi: Surenin genel mesajı, insanların dünya hayatının geçici zevkleri ve çıkarları için dini ve ahlaki değerleri göz ardı ettikleridir. Bugünün toplumlarında da bireylerin maneviyata önem vermeme, bencillik, adaletsizlik gibi olumsuz davranışlar sergilemeleri söz konusu olabilir.

Abese Suresi, insanların dünya hayatına olan bağlılıklarını eleştirerek daha fazla manevi değerlerle hareket etmeleri gerektiğini vurgular. Surenin bugünkü toplumlarla ilişkisi, çağımızın yaşadığı sorunlara benzeyen ve insanların maddi dünya ile olan ilişkilerindeki saplantıları ele almasıdır. Bu sure, insanları maddi dünyaya hapseden, anlık zevklere odaklanmalarını ve dini, ahlaki değerleri göz ardı etmelerini eleştirir. Bu nedenle, bugünün toplumları da aynı olumsuz davranışları sergileyen ve bu uyarılar üzerine düşünmeye davet edilen bir perspektif sunar.