Adiyat Suresi'nin Okunuşu ve Anlamı Nasıldır?

Adiyat Suresi, Kuran-ı Kerim'in 100. suresidir ve on bölümden oluşmaktadır. Bu sure, savaşlarda atları kullanan insanları anlatır ve surenin adı da "atlar" anlamına gelen "adiyat" kelimesinden gelir. Adiyat Suresi, hem okunuşu hem de anlamı açısından önem taşımaktadır.

Adiyat Suresi okunuşu, Kuran-ı Kerim'in diğer sureleri gibi Arapça dilinde okunur. Bu nedenle, Türkçe konuşanların sureyi anlaması için bir çeviri gereklidir. Surenin çevirisi, savaşlar sırasında atların insanları nasıl korkuttuğunu, insanların atlarını nasıl besleyip güçlendirdiğini ve savaş sırasında insanların nasıl güçlü olması gerektiğini anlatmaktadır.

Adiyat Suresi anlamı, insanların savaşlarda ayrım yapmadan her zaman güçlü olmaları gerektiğini söyler. Cezalandırılacak olanlar sadece haksız olanlardır. Savaşın sonucunda insanların kazanamama ihtimali var. Ancak savaş, insanların kendilerini ve topraklarını korumak için gereklidir. Bu nedenle, insanlar savaşırken kendilerini güçlü tutmak için çalışmalıdırlar.

Özetle, Adiyat Suresi'nin okunuşu ve anlamı, güçlü olması gereken insanların savaş sırasındaki tutumları ve atların gücü hakkında bilgiler verir. Bu konular, insanların hayatının birçok alanında önem taşımaktadır. Bu nedenle, sureyi okuyup anlamak önemlidir.

Ek olarak, Adiyat Suresi aynı zamanda insanların Allah'a karşı sorumluluklarını hatırlatır ve insanların nankörlük ettiği durumlarda Allah'ın cezasının ne kadar güçlü olduğunu vurgular. Suresinde ayrıca, insanların yıkımı ve yok edilmesine dair bir uyarı da yer alır. Bu nedenle, Adiyat Suresi, insanların hem Allah'a karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri hem de insanlar arasında adaleti sağlayarak savaşlardaki güçlü duruşlarını korumaları gerektiği konusunda önemli bir mesaj verir.

Adiyat Suresi'nin okunuşu ve anlamı aşağıdaki gibidir:

Okunuşu:
Bismillahirrahmanirrahim.
1. Vela 'adiyati dabha
2. Fe men lebu'n fil haşiye
3. Fasabbal li rabbike venhar
4. İnnkşeani keşibe

Anlamı:
1. Yarış atlarına yemin olsun ki,
2. Koşuğunda toz duman kaldırdıkları zaman,
3. Sonunda varacakları Rabblerine yönelip kurban keserler.
4. Gerçek şu ki, insan Rabbine karşı çok nankördür.

Adiyat Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 100. suresidir. İslam inancına göre Mekke döneminde inmiştir. Surenin toplamda 11 ayetten oluştuğu bilinmektedir.

Okunuşu:
"Bismillahirrahmanirrahim.
1. Ve lâ'diyâti dâbâh,
2. Feyrehamnâ bihim kerebâh,
3. Feveylun liyyevmiyzil leyse leh mâlûm,
4. Summe yeysetü fe ehya,
5. Feveylun liyyevmiyzil leyse leh mâlûm,
6. Feveysun bihîs senâ,
7. Fasatazîrüne tuhzâne,
8. Yevme tervüne tercûhâh,
9. Feeen nâri zâtı lehâhab,
10. Yûkadı alâl vükûbihî vel colûsü bihâs,
11. Yütlevne nâran zâtal lehâhab."

Anlamı:
1. (Üzerine yemin edilen) atların akıbetine,
2. Onunla sabah vakti saldırı yaparak düşmana düşmanlık etmesine andolsun ki,
3. O günün ne olduğunu bilecektir.
4. Sonra (düşmanı) tehlikeden kurtarılır,
5. Yine o günün ne olduğunu bilecektir.
6. Sesiyle böbüren atın övgüsüne andolsun ki,
7. Dumanı çıkartacak bir ortamda hücum edeceklerdir.
8. Toz bulutları içinde düşmana dalacaklardır.
9. Şüphesiz cehennem ateşi (düşman üzerine) içinde bulunmaktadır.
10. Çıtırdatan alevlenip soluk olacak,
11. Göğüslerde çatırdayıp püskürecek.

Bu surede atların savaşlarda kullanıldığı ve düşmana karşı saldırı yapıp düşmanlık ettikleri anlatılmaktadır. Düşmanı korku ve dehşete düşüren atların, savaşta düşmanları yok ettiği ve sonrasında ateşin içinde kudurması betimlenmektedir. Surenin ana teması, Allah'ın yaratıklarının gücünü ve kudretini vurgulamaktır.

Adiyat Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 100. suresidir ve Mekke döneminde inmiştir. İsmi, "atları hırsla koştururlarken" anlamına gelir. Surenin okunuşu ve anlamı aşağıdaki gibidir:

Okunuşu:
"Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Vel âdiyâti dabha.
2. Fefel hâmıleti kıyâmâ.
3. Felsebtı nekâ'â
4. Fes semtı sehıyâ.
5. Fe ev beyne zâlike le kavvâ.
6. İnnez zâne le redâ
7. Fedakker fe ma ennak, kesîmun binek'metirabbike e beşeru em kelehuhu ve ennek veğ ahezabi rabbike meslehe. Ve innehû ala zâlike le şehîd. Ve innehu li hubbil hayri le şedîd. E fe lev la zun'nertüm, le tastatrı'un ve me âdirrakemme huzzeb. Fehûtezzir ve la yezir. Ve bezzir fe ma teğun neffsun bihî azîz. Tekadü hetes sawâ büsril ardı en hüm bihî yensifun. Fe etalle hü bimâ fezâ. Fe ev ahlaknakel kârıyate. Fe müşrikune ley yahzunun. Ve izâ huzziyet ilârdı. Izâ hüşimette. İliye yun şimun. Fe lemmâ nuk'şimefetzikra."
Anlamı:
"Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Koşan atları andolsun,
2. Dabba boyun büküp düşmanlarını yere serenleri andolsun,
3. Kor ateşe saldıranları andolsun,
4. Gün doğduğu zaman baskı yapanları andolsun,
5. Selameti sağlam bir şekilde geldikten sonra saldıranları ve malları yağmalayanları andolsun,
6. İnsanı neyin saptırdığını hatırla!
7. Allah'ın nimetinin bir unsuru olarak insan mı yaratıldı, yoksa kendisi mi yarattı?"

Adiyat Suresi, cesur ve savaşçı atların koşuşunu anlatarak, insanların nankörlüklerini hatırlatır ve insanların Allah'ın nimetlerini nasıl kullanmaları gerektiği üzerinde düşünmeye çağırır. İnsanın sınırsız bir şekilde Allah'ın nimetlerinden yararlandığına ve Allah'ın insanı saptırdığına dikkat çekmektedir. Surenin genel anlamı, insanların Allah'ın nimetlerine şükretmeleri ve bu nimetleri Allah'ın rızası doğrultusunda kullanmaları gerektiğidir.

Adiyat Suresi okunuşu:

1.El-âdiyâti dâb-hâ.

2.Felfezâi-hinnâ kav-hâ.

3.Fe messele-hu min ebkâri-nâ

4.Fe evhâne min-ba'di-dâ-kâ.

5.Sûmi-layse li-vâhiyetihâ ânevâ.

6.İnne-rabbeke lebi'l-mirsâd.

7.Fe-emmel-insânü emmâ!

8.İnnahu li-rabbihî le-rahîm.

9.Ve emmâhu ehve sû.

10.Edeâvus sû.

11.Îseme eşpâr sû.

12.Se içâre sû.

13.Se nefs sû.

14.Fe ebeğa ebeğa.

15.Gerâke sureten süret.

16.Nea-rabbüke bihâ bihâ.

17.Bele li-reddihî radâ.

18.Ehve sû secâr.

19.Innahum kaîdühum kâide.

20.Fe mehele e-kâidûne mehîla.

21.Fe sebbeh bihâ cemîah.

Adiyat Suresi anlamı:

1.O attığı toplarla,

2.Asker saldırıp, dağıldığı zaman,

3.O sabahın erken saatlerinde,

4.Korkunç çarpışmadan sonra,

5.Kalbini acıma hissiyle dolu olan sahibi,

6.Şüphesiz ki, Rabbin doğru yoldur.

7.Ancak insan, ne bagi kazandıracak ne de bağını koruyabilecektir.

8.Muhakkak ki Rabbin, Ruhu'l-emini O'dur.

9.Bununla beraber insanın kendisi başını kalkacağını bilmez.

10.Aniden eşiğe kurulur,

11.Onların eşikleri bağlantıların sağladığı düşmana ve korumalara bağlanmıştır.

12.Gemi yükü dolu olduğu zaman geminin üstüne,

13.Bu nefs de doludur.

14.Ondan dolayı yayılır yayılır,

15.Eğri bir yayın şekli gibi bükülmüş.

16.Sonra ayakları üstüne düşer,

17.Rabbinin izniyle onunla söylediğin gibi,

18.Önden gelen çalı çırpı (ataklara benzeyen) gibi.

19.Hakikaten onların ardı sıra (attağını) atarlar.

20.Düşman, çalımın ve onunla birlikte gelen tohumluğunun (bölüklerinde) nasıl çıkıp geldiğini görsün diye geri bırakılır.

21.O zaman uzaklaşan herkesle birlikte Rabbini tesbih et.