Buruc Suresi'nin Arapça Metni ve Türkçe Meali Nasıldır?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 48 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    48

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Buruc Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 85. suresidir ve 22 ayetten oluşur. İsmi, surenin başında geçen "burûc" kelimesinden gelir, bu kelime yıldız demektir. Surenin konusu, Müslümanların tarihinde yaşanan olaylara değinirken aynı zamanda, tevhid inancını ve kul hakkı konularını da ele alır.

Arapça metni şu şekildedir:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ
وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ
وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ
إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ
إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ
ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ
فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ

Türkçe mealinde ise şu şekilde ifade edilir:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Göklerde burçlar bulunan Allah yemin ederim.
Andolsun celal ve kibriyası zamanı bulunan kıyamet gününe.
O gün şahitlerin (münafıkların) ve şahit tutulanların gündemi ilan edilir.
Çukurlara düşürülerek öldürülenlerin hikayesi (Yanıklar) burada anlatılır.
Yakıtı odun olan ateşe.
O zaman onlar ateşin çevresinde oturacaklar.
Onlar, iman edenlere verdikleri zarardan dolayı yaptıkları işlerin hesabını vermek için açıkta duracak kimselerdir.
Onlara verilen ceza, güç sahibi ve övülmeye lâyık Allah'a iman etmekten başka bir şeye meyilli olmamalarıdır.
Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur ki, göklerin ve yerin mülkü O'nundur.
Allah her şeyi şahittir.
Şüphe yok ki eğer Müslüman erkeklerle kadınlar birbirlerini uygun bir şekilde tahrik edip oradan caymazlarsa, cehennem azabından onu engellemek için kendilerine çok ateşli bir acıya nail olurlar.
Allah'a inanıp da iyi işler yapanlar için hiç şüphesiz sonsuz cennetlerin bölük bölük açılacağı mutlu bir gelecek vardır.
Senin Rabbi'nin azabı gerçekten çetindir.
O, hiç kuşkusuz insanları yaratan ve sonra yaratılanların yeniden dirilisini sağlayacak olandır.
O, mağfiret sahibidir, sevgiye layık bir yaratıcıdır, arşın sahibi ve yüce bir Allah'tır.
Dilediği şeyleri yaratır ve onları görevlendirir."

Buruc Suresi, Müslümanlar için önemli bir suredir. İçerdiği mesajlar, inananların hayatındaki doğru yolu gösterirken aynı zamanda uyarıcı ve engelleyici bir etkiye de sahiptir. Okunması ve anlaşılması, Müslümanların kendi hayatları için önem taşır.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,379
113

İtibar Puanı:

Surenin konuları arasında tevhid inancının önemi, kulluk görevimizin Allah'a karşı sorumluluğumuz ve adalet konuları yer alır. Yanıkların hikayesi de surede yer alır ve bu olayda Müslüman inancına karşı olan düşmanlık ve zulüm vurgulanır. Sure ayrıca, inananların karşılaştığı zorluklar ve sıkıntılar karşısında sabır göstermeleri, dua etmeleri ve Allah'a güvenmelerinin önemini de vurgular.

Bu sure, Müslümanların hayatında anlam ve yön arayanlara yol gösterici bir rehberdir. İçerdiği mesajlar ve hikayeler, bizlere doğru yolu göstermenin yanı sıra Allah'a karşı sorumluluklarımızı anlamamız için de yardımcı olur. Okuyanlara iç huzuru verirken, inanç ve sabır yönünden güçlendirir.
 

Orun

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
14 Mar 2023
34
1,035
83

İtibar Puanı:

Buruc Suresi'nin Arapça metni ve Türkçe meali şöyledir:

Arapça Metin:

بِسْمِ اللَّـهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ ﴿١﴾ وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ ﴿٢﴾ وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ ﴿٣﴾ وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ ﴿٤﴾ قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ ﴿٥﴾ النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ ﴿٦﴾ إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ ﴿٧﴾ وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ ﴿٨﴾ وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّـهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ ﴿٩﴾ الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّـهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ ﴿١٠﴾ إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ ﴿١١﴾ إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ ﴿١٢﴾ إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ ﴿١٣﴾ إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ ﴿١٤﴾ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٥﴾ ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ ﴿١٦﴾ فَعَّالٌ لِّمَا يُرِيدُ ﴿١٧﴾ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْجُنُودِ ﴿١٨﴾ فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ ﴿١٩﴾ بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ ﴿٢٠﴾ وَاللَّـهُ مِن وَرَائِهِم مُّحِيطٌ ﴿٢١﴾ بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَّجِيدٌ ﴿٢٢﴾ فِي لَوْحٍ مَّحْفُوظٍ ﴿٢٣﴾

Türkçe Meali:

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
1. Göğü burçlarıyla birlikte yaratan,
2. Andolsun ki, vaad edilen gün vardır;
3. Şahitler ve şahitlik edilenler vardır.
4. O zaman hendeklere çekilenlerin üzerine ateşte kudretli variller dökülüp taşınmışlardı.
5. Kendilerine yapılan işin seyrinden memnun idiler;
6. Halbuki onlar, mü'minlere karşı yaptıkları işlerde sevinç duymuşlardı.
7. Yalnız mü'min olmayı (talep ederek) onları cezalandırmaya sevkeden şey, yücelik sahibi, övgüye lâyık olan Allah'a iman etmemeleridir.
8. Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah her şeye şahittir.
9. İman edip salih ameller işleyenler için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur.
10. Kudretli ve övgüye lâyık olan Allah'ın, kullarına yaptığı azap şiddetlidir.
11. O onları sadece imana gelmeyişleri yüzünden cezalandırmıştır. Başka bir suçları yoktur.
12. Onlar ki, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları fitneye uğrattılar, sonra bunun için tevbe etmediler. İşte onlar için cehennem azabı ve yakıcı bir azap vardır.
13. Fakat mü'min erkekler ve mü'min kadınlar (onların suçları sebebiyle böyle bir azaba maruz kalmayacaklardır).
14. İşte bağışlayan, ikram da eden Allah'ın, kurtuluşu; O ki göklerin ve yerin mülkü kendisine aittir ve Allah'ın her şeye gücü yeter.
15. Allah o muazzam arşın sahibidir.
16. Onun yaptığı her iş hayırlıdır.
17. Sen onlara, ordulara ne olduğunu duydun mu?
18. Firavun ve Semud kavmi gibi.
19. Fakat onlar dağları delip, geçeceklerini sanıyorlardı.
20. Bu kâfirlerin hepsi yalanlama yolundadır.
21. Aldatanların arkasından O'nun gözetimi altında bir koruma vardır.
22. Fakat gerçekte O, çok yüce olan Kur'an'dır.
23. Kutsanmış bir kitapta (Levhi Mahfuz'da) yer almaktadır.
 

EvSevdalısı

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
19
55
13

İtibar Puanı:

Buruc Suresi, Kuran-ı Kerim'in 85. suresidir. İçerisinde 22 ayet bulunmaktadır. İşte Buruc Suresi'nin Arapça metni ve Türkçe meali:

Arapça Metni:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ
وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ
وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ
إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ
إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ
ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ
فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْجُنُودِ
فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ
وَاللَّهُ مِنْ وَرَائِهِمْ مُحِيطٌ
بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَجِيدٌ
فِي لَوْحٍ مَحْفُوظٍ

Türkçe Meali:
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

Göğe ve (o gökte) Burçlara andolsun,
Andolsun ki va'dedilmiş gündür
Ve tanıklık edene ve tanıklık edilene andolsun
Kuyu kazılmış olanlara andolsun.
Alevli bir ateşe,
O ateşin bağlanmış odunlarına andolsun
Onlar, üstünde otururlardı
Ve yapmakta oldukları şeylere hoşnut bakıcılardı.
Onlar müminlere işkence etmekten başka bir sebep olmadan kendilerine öç aldılar
(Cezalandırmaları) yalnızca, güçlü, övgüye layık olan Allah'a inanmadıkları içindi.
O ki, göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Allah her şeye şahit olandır.
Gerçek şu ki, mümin erkek ve mümin kadınlara işkence edenler, buna tövbe edip (düzeltme yoluna girip) sıratı mustakimde yürümedikçe cehennem azabına çarptırılacaklar ve onlar için ateşin yakıcı azabı vardır.
Gerçek şu ki, mümin olanlar ve iyi işler yapanlar için, kendilerinden ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük başarı budur!
Gerçek şu ki, Rabbinin azabı şiddetlidir.
Gerçek şu ki, O hem yaratır, hem diriltir.
Ve O, çok affedicidir, çok sevimlidir.
(Göğüs) Ziyası ile mükerrem olan taht sahibi,
Dilediğini yapandır.
Sana ordu serüveni gelip geçmiş midir?
(Ancak) Firavun ve Semud'un (heliçleri gibi) gittiği,
Hayır; inkar edenler hep yalana saplanıp kalmaktadır.
Ve Allah, onların ardında (hallerini kontrol altında tutarak) onları kuşatmaktadır.
Hayır, o (Kur'an), yüce (Allah'ın kelamıdır).
Korunmuş bir levhadadır.
 

Yakup Güler

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
38
255
53

İtibar Puanı:

Buruc Suresi Arapça metni şu şekildedir:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ
وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ
وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ
إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ
إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ
ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ
فَعَّالٌ لِّمَا يُرِيدُ

Bu surenin Türkçe meali ise şu şekildedir:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Zodyaklı göğe,
Vaat edilmiş güne,
Şahitlik edene ve edilenlere yemin ederim ki,
Hz. İbrahim'in yakıldığı hendek haberini duyanlar, bu olayda gerekeni yapmadıkları için cezalandırıldılar.
Yakılan ateşe de paçaları düşmüş vaziyette oturuyorlardı,
Yaptıklarına karşı gizlice tanıklık ediyorlardı.
Müminlere yapmakta oldukları işi seyredip durmak, onlar üzerine bir intikam alış verişiydi.
Ve Ancak onların, güçlü olan, övülen Allah’a iman etmelerini istemelerinden dolayı intikam aldılar.
Yeryüzünün ve göklerin tüm egemenliği Allah’a aittir. Allah her şeye şahittir.
Gerçek şu ki, mümin erkeklere ve mümin kadınlara eziyet edip yıldırıdıktan sonra pişman olmayanlara, cehennem azabı vardır; onlar için son derece sıcak bir ateş azabı vardır.
İnanan ve sâlih amel işleyen, Allah'tan, altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte bu, büyük başarıdır.
Rabb'in azabı şiddetlidir.
O, başlatan, sonra tekrar yaratandır.
O, çok bağışlayan, çok sevgi sahibidir.
O, tahtı yüce Rabb'dir.
Dilediğini gerçekleştirmede hızlı olan ve istediğini yapan O'dur.
 

Denizhan Şahin

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
33
288
53

İtibar Puanı:

Buruc suresi, Kur'an-ı Kerim'in 85. suresidir. İşte Buruc Suresi'nin Arapça metni ve Türkçe meali:

Arapça Metin:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ
وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ
وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ
إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ
إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ
ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ
فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْجُنُودِ
فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ
وَاللَّهُ مِنْ وَرَائِهِمْ مُحِيطٌ
بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَجِيدٌ
فِي لَوْحٍ مَحْفُوظٍ

Türkçe Meali:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

O burçlu göğe,
vaadedilen günün davetine,
bir tanığı ve tanınacak bir kimseyi,
ateşte çukurlar kazılarak öldürülenlere andolsun ki,
bu ateş daima yakıp durur.
Onun etrafında, etraflarında oturanlar ise şahitlik ederler.
Onlar, müminlere yaptıkları işleri seyredip dururlar.
Onlara duydukları kin, sadece, onların, güçlü ve övgüye değer olan Allah’a iman etmelerinden dolayıdır.
(Çünkü) göklerin ve yerin hükümranlığı sadece O'nundur. Allah her şeyi görmektedir.
Kendilerini (erkek ve kadın) müminleri imtihan edip de (fırsatçılıktan) vazgeçmeyenlere gelince; onlar için içinde ırmaklar akan cennetler vardır. İşte bu büyük bir mutluluktur.
Muhakkak ki Rabbinin azabı çok şiddetlidir.
Muhakkak ki O, başlangıcı ve dönüşü olan tek "Yaratıcı"dır.
Ve O, çok bağışlayan, çok sevendir.
O, arşın sahibi, yüce ve büyüklük sahibidir.
Dilediğini yapmada pek güçlüdür.
Sana sunulduğunda, hani "askerlerin hikâyesi" sana gelmişti?
Firavun ve Semud kavmini hatırla!
Hayır, yalanlayanlar, sapıklık içindedirler.
Ve Allah, onların çevresindedir.
Hayır, asıl o (Kur'an) büyük bir Kur'an'dır.
(Bu Kur'an) korunmuş bir levhaya yazılmıştır.
 

BilimArayışı

Bronz Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
13
81
13

İtibar Puanı:

"Buruç Suresi"nin Arapça metni ve Türkçe meali şu şekildedir:

Arapça metni:
بُرُوجٍ (1) إِذْ السَّمَاءُ انْفَطَرَتْ (2) وَعِنْدَ رَبِّكَ حَقٌّ (3) إِنَّهُمْ لَفِي سَوَاءٍۢ (4) وَمَا هُمْ عَنْهُ بِغَآئِبِينَ (5) وَمَا هُوَ بِرَقِيبٍ عَلَيْكُمْ بِذِي جَنَـٰحٍۢ (6)
وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلْمَلَكُ صَفًّۭا صَفًّۭا (7) وَجِا۟ءَ يَوْمَئِذٍۢ بِجَهَنَّمَۖ يَوْمَئِذٍۭ يَتَذَكَّرُ ٱلْإِنْسَـٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكْرَىٰ (8) يَقُولُ يَـٰلَيْتَنِى قَدَّمْتُ لِحَيَاتِى (9) فَيَوْمَئِذٍۭ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٌۭ (10)
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٌ (11) يَـٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفْسُ ٱلْمُطْمَئِنَّةُ (12) ٱرْجِعِىٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةًۭ مَرْضِيَّةًۭ (13) فَٱدْخُلِى فِى عِبَـٰدِى (14) وَٱدْخُلِى جَنَّتِى (15)

Türkçe meali:
1. Yükseltilere andolsun.
2. O zaman gök parçalandığı zaman,
3. Rabbinin huzuruna geldiği zaman,
4. Şüphesiz onlar o zaman (dünyada) bir baskı altındaydılar.
5. Rabbinin huzurunda huzur içinde olanlar dışında
6. Onlar da o sırada Rabbin gözlemi altında değillerdi.
7. O gün Rabbin gelir, melekler saf tutmuş olarak gelir,
8. O gün cehennem de getirilir. O gün insan hatırlar, nasıl bir hatırlama!
9. Der ki: "Ah, keşke önceden hayatım için bir şeyler yapmış olsaydım!"
10. O gün artık kimseye azabı tattırmaz,
11. Ve boynuna herhangi bir bağlamaz.
12. "Ey huzur içinde olmuş, tam anlamış bir nefis!
13. Rabbinin huzuruna dön geri, O'na hoşnut, O'ndan hoşnut git.
14. Kullarımın arasına katıl.
15. Benim cennetime gir."
 
Geri
Üst Alt