Ceza Hukukunda Mazeret ve Hukuka Aykırılık Nedir?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 37 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    37

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Ceza hukuku, bir toplumun içinde bulunduğu düzeni korumak amacıyla suç işleyen bireylere uygulanan yaptırımları belirleyen bir hukuk dalıdır. Bu yaptırımlar, kişinin işlediği suçun niteliğine ve ağırlığına bağlı olarak değişmektedir. Ancak bazı durumlarda, bir suç işlendiği halde kişinin cezai sorumluluğu ortadan kaldıran mazeret veya hukuka aykırılık durumları oluşabilir.

Mazeret, kişinin iradesi dışında meydana gelen bir durum sonucunda suç işlemesi halidir. Örneğin, kendisine saldırıda bulunan kişiye karşı meşru müdafaa hakkını kullanarak saldırganı öldüren bir kişinin cezai sorumluluğu ortadan kalkabilir. Benzer şekilde, zorlama da bir mazeret oluşturabilir. Örneğin, ailesinin hayatı tehdit edildiği için bir kişinin hırsızlık yapması halinde, bu bir mazeret olarak kabul edilebilir.

Hukuka aykırılık ise, kişinin suç işleme eylemini hukuki bir başka yükümlülüğünü yerine getirmek için mecburi kılması halidir. Örneğin, bir doktorun hastasını kurtarmak için gereken ameliyatı yapması sonucunda ölümüne sebep olması durumunda, bu eylem hukuka aykırılık olarak değerlendirilebilir. Ancak, hukuka aykırılık durumlarında da bazı şartlar yerine getirilmelidir. Örneğin, hukuka aykırı bir eylem yalnızca meşru bir amaç için yapılmışsa kabul edilebilir.

Mazeret ve hukuka aykırılık durumlarında, kişinin suç işleme eyleminin cezai sorumluluğunu ortadan kaldırdığı kabul edilir. Ancak, bu durumların varlığı savunmak için gerekli koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşulların sağlanması halinde, suç işleyen kişinin cezai sorumluluğu ortadan kalkar ve yaptırım uygulanmaz. Bunların yanı sıra Türk Ceza Kanunu'nda hukuka uygunluk nedenlerinden birisi olan "Sosyal Yetki" maddesi de bulunmaktadır. Bu madde çerçevesinde, suçun işleniş şekli ve suçlunun amacı, toplumun menfaatlerinin korunması açısından önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, ceza hukukunda mazeret ve hukuka aykırılık durumları, suç işleyen kişinin cezai sorumluluğunu ortadan kaldırabilen durumlardır. Ancak, bu durumların varlığı için gerekli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, hukuka uygunluk nedenleri olarak kabul edilen durumlar da, suçlunun ceza almasını engelleyebilir. Bu nedenle, ceza hukukundaki hukuka uygunluk nedenleri ve savunma stratejileri, suçluların haklarını savunmak açısından önemlidir.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,384
113

İtibar Puanı:

Aynen mazeret ve hukuka aykırılık, suç işlemekle itham edilen kişilerin kullanabileceği savunmalar olarak değerlendirilmektedir. Bu savunmalar, kişinin eylemlerinde haklı olduğunu ya da işlediği suçtan dolayı kusurlu olmadığını göstermeyi amaçlamaktadır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, bu savunmalar başarılı bir şekilde kanıtlansa bile, bu sanığın mutlaka masum olduğu anlamına gelmez, aksine eylemlerinden cezai olarak sorumlu olmadıkları anlamına gelir.

Ayrıca mazeret ve hukuka aykırılık kavramlarının Türk Ceza Kanunu bağlamındaki sonuçlarını anlamak için bunları birbirinden ayırmak gerekir. Mazeret, bireyin meşru müdafaa veya zorlama gibi dış etkenler nedeniyle suç işlemeye mecbur kaldığı durumları içerirken, hukuka aykırılık, bireyin başkasının canını veya malını korumak gibi daha yüksek bir hukuki yükümlülüğü yerine getirdiği fikrine dayanmaktadır.

Mazereti savunma olarak kullanabilmek için bireyin, başka seçeneği olmadığını ve tepkisinin ortaya çıkan tehditle orantılı olduğunu kanıtlamak gibi belirli koşulları yerine getirmesi gerekir. Benzer şekilde hukuka aykırılık için de bireyin eylemlerinin yasal bir yükümlülüğü yerine getirmek için gerekli olduğunu ve davranışlarının mevcut tehditle orantılı olduğunu göstermesi gerekir.

Türkiye'de Türk Ceza Kanunu (TCK) ceza hukukunu düzenlemekte ve mazeret ve hukuka aykırılık da dahil olmak üzere kullanılabilecek çeşitli savunmaların ana hatlarını çizmektedir. Bu savunmalar, yargılama sürecinde sanık veya avukatı tarafından ileri sürülebilir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki bu savunmalar ancak belirli kriterleri karşıladığında ve doğru kullanıldığında etkili olur.

Genel olarak mazeret ve hukuka aykırılık Türk Ceza Kanunu bağlamında kullanılabilecek iki önemli savunmadır. Bunların sonuçlarını ve gerekliliklerini anlamak, bireylerin ceza hukukunun karmaşıklıklarında yol almasına ve haklarının korunmasını sağlamasına yardımcı olabilir.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Avukat

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
29 Mar 2023
36
255
53

İtibar Puanı:

Ceza hukukunda "mazeret" ve "hukuka aykırılık" kavramları, bir suç işlendiğinde suçun niteliğini ve suçun işlenme koşullarını değerlendirmek için kullanılır. İşte bu kavramların genel anlamları:
  1. Mazeret:
    • Tanımı: Mazeret, bir kişinin suç işlediği bir durumda, bu eylemin hukuki bir özür veya gerekçe tarafından haklı çıkarılmaya çalışılmasıdır.
    • Hukuki Relevansı: Mazeret, kişinin suç işleme eylemi sırasında kontrolünü kaybetmesi, zorlayıcı bir durumla karşılaşması veya meşru bir savunma durumu içinde olması gibi durumları içerebilir. Bu durumlar, kişinin kusurluluğunu azaltabilir veya ortadan kaldırabilir.
    • Hukuki Sonuçları: Mazeret durumunda, kişi suçlu bulunabilir, ancak mahkeme mazeretin hukuki etkilerini değerlendirir ve kişinin suç işleme eylemini daha hafif bir şekilde cezalandırabilir.
  2. Hukuka Aykırılık:
    • Tanımı: Hukuka aykırılık, bir eylemin mevcut hukuk düzenlemelerine veya normlarına aykırı olması durumunu ifade eder.
    • Hukuki Relevansı: Suç işlenmesi, genellikle hukuka aykırı bir eylemi ifade eder. Ancak, hukuka aykırılık durumu, mazeret veya meşru savunma gibi unsurlarla etkilenebilir.
    • Hukuki Sonuçları: Hukuka aykırılık, suç işlendiği durumu genel olarak belirtir ve bu durumda suçlu bulunan kişilere ceza uygulanabilir. Ancak, mazeret gibi durumlar değerlendirildiğinde, hukuki sonuçlar değişebilir.
Örneğin, bir kişi başkalarına zarar veren bir eylemde bulunmuşsa, bu eylem genellikle hukuka aykırı kabul edilir. Ancak, kişi bu eylemi işlerken akıl sağlığı bozuk veya zorlayıcı bir durumla karşılaşmışsa, mazeret durumu söz konusu olabilir. Mahkemeler, bu tür durumları değerlendirerek kişinin kusurluluğunu ve suçun cezai sorumluluğunu belirler.
Bu kavramlar, hukuki sistemlerin suç işleme durumlarını adil bir şekilde değerlendirmek ve kişilerin suçlarına ilişkin cezai sorumluluğunu belirlemek amacıyla kullanılır.
 

Çağlayan Öztürk

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
40
289
53

İtibar Puanı:

Ceza hukukunda mazeret, bir suçu işleyen kişinin eylemiyle ilgili olarak hukuki bir mazereti olduğunu iddia etmesidir. Mazeret, suçun unsurlarının oluştuğu bir durumda olsa bile suçlunun eylemini meşru kılmak veya cezayı hafifletmek amacıyla ileri sürülebilir. Örneğin, suç işleyen kişi, haklarının veya bir yakınının tehlikede olduğunu düşünerek savunma hakkını kullanmış olabilir ya da zorla veya tehditle suç işlemek zorunda bırakılmış olabilir.

Hukuka aykırılık ise, bir eylemin ceza hukukuna aykırı olmasıdır. Yani, belli bir suçun unsurlarını oluşturan eylem veya davranışın gerçekleştirilmiş olması durumunda hukuka aykırılık söz konusu olur. Suç işleyen kişi, ceza hukukuna aykırı eylemden dolayı sorumlu tutulur ve cezai yaptırımlara tabi tutulabilir. Ceza hukukunda hukuka aykırılık, suçun işlenmesi anında değerlendirilir ve suçlunun niyet veya kastı gibi unsurlar dikkate alınır.
 

Alev Durmaz

Diomond Üye
Kayıtlı Kullanıcı
9 Haz 2023
30
257
53

İtibar Puanı:

Ceza hukukunda mazeret ve hukuka aykırılık, suçun işlenmesi durumunda kişinin ceza sorumluluğunu etkileyen kavramlardır.

Mazeret, suç işleyen kişinin, suçu işleme sırasında meydana gelen zorlayıcı bir sebep nedeniyle, suçu işleme zorunluluğu olduğunu ileri sürmesidir. Mazeret durumunda suçun işlenmesi zorunlu olsa da suç işleyen kişi, bu durumu mahkemede kanıtlamak ve mahkemeyi ikna etmekle yükümlüdür. Eğer mahkeme mazeret savunmasını kabul ederse, kişinin ceza sorumluluğu kısmen veya tamamen kaldırılır.

Hukuka aykırılık ise, suç işleyen kişinin suçu işleme sırasında haklı bir sebebi olmaksızın, niyetli olarak ve bilerek hukuku ihlal etmesidir. Suçun işlenmesiyle birlikte suçun faili olan kişi, hukuka aykırı davrandığı için cezai sorumluluk altında tutulur. Ancak suçerin psikolojik durumu, kusurluluk düzeyi, suçun işlenme şekli ve benzeri hususlar, ceza miktarını etkileyen faktörlerdir.

Özetle, mazeret durumunda suç işleme zorunluluğu bulunurken, hukuka aykırılık durumunda ise suç işlemek için haklı bir gerekçe bulunmamaktadır.
 

Benzer konular

Geri
Üst Alt