Dünya Savaşları ve sonrasında yapılan barış anlaşmaları, uluslararası ticaretin gelişimine önemli etkileri oldu. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan uluslararası örgütler, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi, kolaylaştırılması ve düzenlenmesi açısından önemli roller üstlendi.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Versailles Antlaşması ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Bretton Woods Anlaşması ile uluslararası ticaretteki korumacılık ve ulusal çekirdek politikalarının kısıtlanması amaçlanmıştı. Ancak bu süreçlerde kurulan uluslararası örgütler, sanayi ürünlerinin dış ticaretindeki serbestleştirilme eğilimini daha da artırdı. Bu durum, dünya çapında birçok ülkede üretilen mal ve hizmetlerin dünya ticaretinde daha geniş bir alana yayılmasını sağladı.
1947 yılında imzalanan Genel Tarife ve Ticaret Anlaşması (GATT), dünya ticaretinin serbestleştirilmesini ve korumacı önlemlerin azaltılmasını hedefledi. GATT, yüksek gümrük vergilerinin ve diğer ticari engellerin kademeli olarak azaltılmasını ve ticaretin serbestleştirilmesini amaçlayan bir çerçeve sağladı. GATT'ın sonrasında 1995 yılında kurulan Dünya Ticaret Örgütü (WTO), dünya ticaretindeki korumacılığı daha da azaltmak ve ticaretin serbestleştirilmesini sağlamayı amaçladı. WTO, üye ülkeler arasındaki ticarette tarife dışı engelleri de kapsayan birçok düzenleme getirdi ve bunların takibini yaparak yerine getirilmesini sağladı.
Dünya Savaşları sonrasında uluslararası ticaretteki serbestleştirme eğilimi, dünya ekonomileri arasındaki iş birliğini artırdı ve küresel ekonomik büyümeye katkı sağladı. Ancak korumacı önlemlerin tekrar uygulanmaya başladığı günümüzde, uluslararası ticaretteki serbestleştirme eğiliminin korunması için daha fazla çaba sarf edilmeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Versailles Antlaşması ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Bretton Woods Anlaşması ile uluslararası ticaretteki korumacılık ve ulusal çekirdek politikalarının kısıtlanması amaçlanmıştı. Ancak bu süreçlerde kurulan uluslararası örgütler, sanayi ürünlerinin dış ticaretindeki serbestleştirilme eğilimini daha da artırdı. Bu durum, dünya çapında birçok ülkede üretilen mal ve hizmetlerin dünya ticaretinde daha geniş bir alana yayılmasını sağladı.
1947 yılında imzalanan Genel Tarife ve Ticaret Anlaşması (GATT), dünya ticaretinin serbestleştirilmesini ve korumacı önlemlerin azaltılmasını hedefledi. GATT, yüksek gümrük vergilerinin ve diğer ticari engellerin kademeli olarak azaltılmasını ve ticaretin serbestleştirilmesini amaçlayan bir çerçeve sağladı. GATT'ın sonrasında 1995 yılında kurulan Dünya Ticaret Örgütü (WTO), dünya ticaretindeki korumacılığı daha da azaltmak ve ticaretin serbestleştirilmesini sağlamayı amaçladı. WTO, üye ülkeler arasındaki ticarette tarife dışı engelleri de kapsayan birçok düzenleme getirdi ve bunların takibini yaparak yerine getirilmesini sağladı.
Dünya Savaşları sonrasında uluslararası ticaretteki serbestleştirme eğilimi, dünya ekonomileri arasındaki iş birliğini artırdı ve küresel ekonomik büyümeye katkı sağladı. Ancak korumacı önlemlerin tekrar uygulanmaya başladığı günümüzde, uluslararası ticaretteki serbestleştirme eğiliminin korunması için daha fazla çaba sarf edilmeye ihtiyaç duyulmaktadır.