Egoizmin Felsefi Tarihsel Gelişimi Nasıldır?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 48 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    48

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Egoizm, bireyin kendi çıkarlarına önem vermesi olarak tanımlanmaktadır. Felsefi tarihsel gelişimi, Antik Yunan filozoflarından başlayarak günümüze kadar uzanmaktadır. Aristoteles, egoizmi bir tür ahlaksızlık olarak nitelendirmiş ve bireyin toplumsal yaşama uyum sağlaması gerektiğini savunmuştur.

Daha sonra, 16. yüzyılda İngiliz filozofu Thomas Hobbes, insanın doğası gereği egoist olduğunu savunmuştur. Ona göre, insanlar birbirleriyle doğal olarak rekabet halindedir ve toplumsal bir düzen ancak güçlü bir merkezi yönetim sayesinde sağlanabilir.

18. yüzyılda Jean-Jacques Rousseau, bireyin doğal olarak özverili olduğunu savunmuş ve egoizmin ancak toplumsal yapı ile ortaya çıktığını iddia etmiştir. Hegel ise, bireyin kendi kendinden memnun olması gerektiğini savunmuştur.

20. yüzyılda ise, Ayn Rand gibi filozoflar egoizmi bireyin en temel hakkı olarak görürken, diğerleri egoizmi reddetmiştir. Bugün ise, egoizm kavramı özellikle psikoloji ve sosyoloji kapsamında incelenmekte olup, bireyin kendi çıkarlarını nasıl gözetebileceği ve toplumla nasıl uyum sağlayabileceği konuları incelenmektedir.

Sonuç olarak, egoizmin felsefi tarihsel gelişimi oldukça zengin ve çeşitlidir. Bireyin kendi çıkarlarını gözetmesi ve toplumsal yaşama uyum sağlayabilmesi karmaşık bir konudur ve halen tartışılmaktadır. Ancak, günümüz dünyasında egoizm ve onun etkisi hakkında daha fazla çalışmanın yapılması gerektiği açıktır.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,385
113

İtibar Puanı:

Tamamen doğru. Ayrıca, egoizmin felsefi tartışmaları arasında sadece bireysel çıkarların değerlendirilmesi değil, aynı zamanda bireyin diğer insanlara karşı sorumlulukları ve etik değerleri de incelenmektedir. Özellikle, altruizm (başkalarına önem verme) ve egoizm arasındaki ilişki, bireyin kendisiyle ve diğerleriyle olan etkileşimi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, egoizm kavramının tek boyutlu bir tartışmadan ziyade çok boyutlu ve karmaşık bir tartışma olduğunu belirtmek önemlidir.
 

JeremyToork

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
23 Ara 2022
17
528
78

İtibar Puanı:

Egoizm, insanların kendi çıkarlarını diğerlerinin çıkarlarından üstün tutma eğilimini ifade eder. Egoizmin felsefi ve tarihsel gelişimi, antik Yunan filozoflarından günümüze kadar uzanan bir süreçte gerçekleşmiştir.

Antik Yunan filozoflarından Aristoteles, egoizmi olumsuz bir davranış olarak görmüştür. Kendi çıkarlarını diğerlerinin çıkarları üzerine koymak, insanların bencillik ve ahlaki zayıflık göstergesi olarak ele alınmıştır.

Orta Çağ'da Hristiyanlık etkisi altında egoizm, ahlaki bir zayıflık olarak görülmüştür. Hristiyan düşünce, insanların birbirlerine yardım etmeleri gerektiğini ve kendilerine odaklanarak egolarını tatmin etmeye çalışmanın doğru bir davranış olmadığını savunmuştur.

Aydınlanma dönemiyle birlikte egoizm, bireysel özgürlüklerin savunulması ve kişisel mutluluğun önem kazanmasıyla birlikte olumlu bir anlam kazanmıştır. Filozofların, bireylerin kendi hayatlarını yönetme özgürlüğüne sahip olmaları gerektiği konusundaki düşünceleri, egoizmi savunan görüşler olarak kabul edilmiştir.

Günümüzde ise egoizm, bireysel hakların korunması ve kişisel mutluluğun önemsenmesi gibi sebeplerle kabul edilebilir bir davranış olarak görülebilmektedir. Ancak aynı zamanda, sosyal sorumluluklarımızı yerine getirmek ve başkalarının haklarını gözetmek gerektiği de kabul edilmektedir.
 

Daaidseere

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
18 Ara 2022
24
706
78

İtibar Puanı:

Egoizm, insanın kendi yararını diğerlerinin yararından daha önemli gördüğü bir felsefi kavramdır. Egoizmin felsefi tarihsel gelişimi Antik Yunan felsefesiyle başlar. Sokrates, genel çıkarların bireysel çıkarlardan daha önemli olduğunu savunmuştur. Ancak Antik Yunan felsefesinde egoizm kavramı özellikle Stoacılık akımı ile ortaya çıkmıştır. Stoacı filozoflar insanların kendileri için yaşamaları gerektiğini ve diğer insanlarla olan ilişkilerinin sadece doğal bir sonuç olduğunu savunmuşlardır.

Orta Çağ'da ise egoizm kavramı Hıristiyan düşüncesinde ele alınmıştır. Hıristiyanlıkta insanların kendilerini Tanrı'ya adaması ve başkalarına hizmet etmesi ön plana çıkarılmıştır. Bu nedenle egoizm, Hıristiyanlıkta genel olarak olumsuz bir kavram olarak görülmüştür.

Rönesans döneminde ise bireyselliğin önem kazanmasıyla birlikte egoizmin pozitif bir kavram olarak kabul edilmesi de başlamıştır. Rönesans'ta sanatsal ve entelektüel gelişimde bireysel başarılar ön plana çıkmış ve insanların kendilerini gerçekleştirmesi için kendi iç dünyalarına odaklanmaları gerektiği düşüncesi yaygınlaşmıştır.

Aydınlanma dönemi ise egoizmin felsefi tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemdir. Bu dönemde insanların kendilerine özgürlük ve bağımsızlığı savunmaları, bireyselliğin ön plana çıkması, doğal hakların öne çıkması gibi düşünceler egoizmin pozitif bir kavram olarak kabul edilmesine yol açmıştır.

Günümüzde ise egoizm, kapitalist düzen içinde insanların kendilerine ve kendi çıkarlarına odaklanmaları, hayatlarını sürdürmek için gereksinim duydukları para, güç ve statü gibi şeylere önem alma eğilimi olarak tartışılmaktadır.
 
Geri
Üst Alt