Ekonomik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanların ekonomi hakkındaki düşüncelerinin tarihi kadar eskidir. Eski Yunan filozofları Aristoteles, Platon ve Sokrates, ekonominin temellerini tartışmışlardır. Ancak modern ekonomik teorilerin gelişimi 18. yüzyılda Adam Smith'in "Ulusal Servet Teorisi"nin yayınlanması ile başlamıştır.
Bu dönemde "Klasik" ekonomi okulu olarak bilinen ekol, üretim faktörlerinin düzenlenmesi, arz ve talep, ticaret ve serbest piyasa ekonomisi gibi önemli konularda görüşler geliştirdi. Bu ekolün en önemli düşünürleri arasında Adam Smith, David Ricardo, Thomas Malthus ve John Stuart Mill yer almaktadır.
19. yüzyılın ortalarından itibaren "Neo-Klasik" ekonomi okulu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bu ekolün düşünce yapısı, bireylerin rasyonel davranışlarına dayanmaktadır. Neo-Klasik ekonomi okulu, yatırım, fiyat belirleme, tüketim, piyasa dengesi gibi konularda teoriler ortaya koydu. Bu ekolün önde gelen düşünürleri arasında Léon Walras, Alfred Marshall ve Vilfredo Pareto yer almaktadır.
20. yüzyılda ekonomi bilimi çok hızlı bir şekilde gelişti. Keynesyen ekonomi okulu, 1930'larda Büyük Buhran döneminde ortaya çıktı. Bu ekolün önde gelen düşünürü John Maynard Keynes, serbest piyasa ekonomisine karşı olmakla birlikte, daha geniş bir kamu sektörü, vergi düzenlemeleri ve ekonomik politikalar üzerinde durdu. Keynesyen ekonomi okulu, özellikle sıcak para politikalarını kullanarak ekonomik büyümeyi teşvik edebileceğini savunur.
Son yıllarda "Neo-Klasik teorilerin yeniden yorumlanması" farklı dallarda ekonomi teorilerinin gelişmesine neden olmuştur. Yeni İnstitüsyoncu Ekonomi, Davranışsal Ekonomi, Ekolojik Ekonomi, Feminist Ekonomi, Sosyalist Ekonomi vb. Ekonomi teorileri, sadece ekonomik verileri incelemektense, siyasi faktörleri, toplumsal etkileşimleri, kültürel faktörleri ve güç ilişkilerini de dikkate almaya çalışmaktadır. Bu yaklaşımların hepsi, ekonominin her yönünü kapsamayı hedeflediği için farklı bakış açılarına sahip olabilir.
Bu dönemde "Klasik" ekonomi okulu olarak bilinen ekol, üretim faktörlerinin düzenlenmesi, arz ve talep, ticaret ve serbest piyasa ekonomisi gibi önemli konularda görüşler geliştirdi. Bu ekolün en önemli düşünürleri arasında Adam Smith, David Ricardo, Thomas Malthus ve John Stuart Mill yer almaktadır.
19. yüzyılın ortalarından itibaren "Neo-Klasik" ekonomi okulu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bu ekolün düşünce yapısı, bireylerin rasyonel davranışlarına dayanmaktadır. Neo-Klasik ekonomi okulu, yatırım, fiyat belirleme, tüketim, piyasa dengesi gibi konularda teoriler ortaya koydu. Bu ekolün önde gelen düşünürleri arasında Léon Walras, Alfred Marshall ve Vilfredo Pareto yer almaktadır.
20. yüzyılda ekonomi bilimi çok hızlı bir şekilde gelişti. Keynesyen ekonomi okulu, 1930'larda Büyük Buhran döneminde ortaya çıktı. Bu ekolün önde gelen düşünürü John Maynard Keynes, serbest piyasa ekonomisine karşı olmakla birlikte, daha geniş bir kamu sektörü, vergi düzenlemeleri ve ekonomik politikalar üzerinde durdu. Keynesyen ekonomi okulu, özellikle sıcak para politikalarını kullanarak ekonomik büyümeyi teşvik edebileceğini savunur.
Son yıllarda "Neo-Klasik teorilerin yeniden yorumlanması" farklı dallarda ekonomi teorilerinin gelişmesine neden olmuştur. Yeni İnstitüsyoncu Ekonomi, Davranışsal Ekonomi, Ekolojik Ekonomi, Feminist Ekonomi, Sosyalist Ekonomi vb. Ekonomi teorileri, sadece ekonomik verileri incelemektense, siyasi faktörleri, toplumsal etkileşimleri, kültürel faktörleri ve güç ilişkilerini de dikkate almaya çalışmaktadır. Bu yaklaşımların hepsi, ekonominin her yönünü kapsamayı hedeflediği için farklı bakış açılarına sahip olabilir.