Fecr Suresi'nin Türkçe Meali ve Anlamı Nedir?

İslam dininin kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim, büyük bir öneme sahiptir. Kuran-ı Kerim, insanlar için örnek alınacak bir yol haritasıdır ve insanlara doğru yolu gösterir. Kuran-ı Kerim'in her bir surenin bir anlamı ve mesajı vardır. Bu makalemizde Fecr Suresi'nin Türkçe meali ve anlamından bahsedeceğiz.

Fecr Suresi, 30 ayettir ve Mekke döneminde nazil olmuştur. Surenin ismi, şafak vakti anlamına gelmektedir. Bu surede, Allah'ın cezasından kaçınmayan ve insanların dünyalık hayatına düşkün olanların ne gibi sonuçlarla karşılaşacakları anlatılmaktadır. Surenin başlangıcında, Allah'ın yeminleri bulunmaktadır ve bunlarla insanların dikkatleri çekilmektedir. Yani insanların cezalandırılacakları konusunda uyarılmaktadırlar.

Fecr Suresi'nin birinci ayetinde şöyle denmektedir; "Andolsun fecre, onda söz söyleyene." Bu ayetin anlamı, şafak vaktinde söz söyleyenin, bir hükme maruz kalmadan önce dikkatini vermesidir. Kıyamet gününde herkes hesap verecektir. Bu nedenle, insanlar hayatta iken yapacakları işleri ve söyleyecekleri sözleri düşünmeli ve İslam'ın öğretileri doğrultusunda hareket etmelidirler.

Fecr Suresi'nin üçüncü ayetinde şöyle denmektedir; "Ey insanlar, Rabbinizin neler yaptığı size yetmez mi?" İnsanlar, Allah'ın yarattığı her şey hakkında düşünmeli ve Allah'ın yaptıklarının derecesini anlamalıdırlar. İnsanlar, Allah'ın yaptıklarına şükretmeli ve O'na dua etmelidirler.

Fecr Suresi'nin beşinci ayetinde şöyle denmektedir; "İnsan, özünde nankör olduğu için Rabbindeki nimetleri inkar eder." İnsanların yapması gereken şey, Allah'ın nimetlerini kabul etmek ve şükretmektir. Ancak insanlar, çoğu zaman Allah'ın nimetlerini inkar ederler ve nankörlük yaparlar. Bu nedenle, insanlar Allah'ın nimetlerini kendi yararlarına kullanmalı ve O'na şükretmelidirler.

Fecr Suresi'nin yirminci ayetinde şöyle denmektedir; "Rabbine dönüşü olan kimse artık Rabbinin önünde hesap verecektir." Bu ayet, insanların dünya hayatının geçici olduğunu ve bu hayatta yaptıklarının hesabının ahrette verileceğini söyler. İnsanların ahret hayatı için hazırlık yapmaları gerekmektedir. Bu hayatta iyi işler yaparak ahirette kendimize iyi bir yer edinebiliriz.

Fecr Suresi, insanların dünya hayatında nankörlük yaparak, Allah'ın cezasını hak ettikleri konusunda uyarır. İnsanlar Allah'ın yarattığı nimetleri kabul etmeli ve kendilerine verilen hayatı İslam'ın öğretileri doğrultusunda kullanmalıdırlar. Fecr Suresi'nin öğretileri doğrultusunda hareket ederek, insanlar ahret hayatı için kendilerini hazırlarlar ve Allah'ın rahmetine kavuşabilirler.

Harika bir özet, teşekkür ederiz. Fecr Suresi başka neler anlatıyor?

Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 89. suresidir. Surenin Türkçe meali ve anlamı şöyledir:

"1. Gökyüzü şafak çöktüğünde,

2. Yeri zahir kıldığında,

3. Rabbi ona güç kuvvet verdi,

4. İnsanı şekillendirip, ona ölçü ve denge verdi.

5. Doğru yola, yani Allah'ın yoluna koşun.

6. Çünkü geriye bıraktığınız herşey bir gün size hesap soracaktır.

7. Suçlu olsun, masum olsun hepsi hesap verecektir.

8. Geçişlerin kolaylığıyla ve yıldızlara doğru yükselen şafakla Allah'a yemin ederim ki,

9. Bu bir gerçektir.

10. Çünkü sizler farkında değilseniz bile, başınıza gelen herşey kaydedilmiştir.

11. Doğru yoldan sapmayın ve Allah'ın cezasından korkun."

Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 89. suresidir. Surenin adı, ilk ayette geçen "fecr" kelimesinden gelmektedir. Surenin genel konusu, insanların dünya hayatındaki nimetlerine karşı nankörlük etmeleri ve ahiret gününe inanmayarak günaha devam etmeleridir.

Surenin Türkçe meali şöyledir:

1. And olsun şafak vaktine,
2. Onun aydınlığına,
3. Gecenin karanlığına,
4. Allah'ın yarattığı her şeye!
5. İnsan gerçekten de Rabbinin huzuruna çıkacağı güne and içerim.
6. Bu da, ne yaptığını unutmuş bir topluma ders olsun!
7. Gerçekten insanın çabası kendisine yapacağı bir şeyden başka değildir.
8. Sonra ahiret var!
9. İşte o gün, insanın Rabbine karşı korkusu artar.
10. O zaman onu, dünya hayatında yaptığı şeylerin hesabıyla yargılarlar.
11. Kimin tartıları ağır gelirse,
12. Artık onun malı için hoş bir hayat vardır.
13. Kimin tartıları hafif kalırsa,
14. Ebedi cehennem onun vatanıdır.
15. Biz size yeryüzünde bir düzen (ve denge) yarattık.
16. Ondan siz, ölümün tarafına yaklaşırken de yararlanırsınız.
17. Ve kıyamet gününde de.
18. Biz vereceğimiz sözü mutlaka yerine getiririz.
19. Gerçekten siz, verilen bir görevi ve emaneti kulluk yapmak üzere aldınız.
20. Kendilerine Kitap verilenlerden bir kısmı, gecenin bir bölümünde namaz kılarlar,
21. Ve Allah'ın ayetlerini okuyarak, O'na yönelirler.
22. Kendilerine verilenlere inanırlar.
23. Bunda elbette, akılları başında olanların öğüt alacağı bir ibret vardır.

Surenin anlamı, insanların dünya hayatındaki nimetlerine karşı nankörlük etmeleri ve ahiret gününe inanmayarak günaha devam etmelerinin doğru olmadığıdır. İnsanların dünya hayatında yaptığı her şey, ahirette hesabını vermek zorunda kalacakları birer davranıştır. Ahiretteki tartıda az olanlar, cehennemde sonsuz bir azap çekecekken, çok olanlar da sonsuz bir mutluluk içinde yaşayacaklardır. Ayrıca, insanların yeryüzünde bir düzen ve denge yarattığı ve aldıkları görevi yerine getirmeleri gerektiği vurgulanır. Surenin sonunda, Kitap sahibi olanların bir kısmının namaz kılarak Allah'a yönelmeleri ve verilenlere inanmaları övülür.

Fecr Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir:

1. Şafak,
2. Onu çekip açıldığı zaman,
3. Gecenin bir kısmı,
4. İbret alıcı dokuz,
5. İçinde olanlara andolsun ki,
6. Bir de ülkeye,
7. Sıra sıra geçenlere,
8. Ve o toprağa,
9. Üzerinde türlü ürünler vardır
10. Ve palmiye ağacına,
11. Uzun taçlı, budanmışa,
12. Ve hurma sapına,
13. Sıra sıra kıvrılmışa,
14. Ve gökte,
15. Kuvvetli yaratılmış günün şahidlerine,
16. Allah'ın cezası, işte onlar üzerinedir.
17. Zalimler gerçekten bilirler ki,
18. Cert, kulaklarından kopacak bir çığlık iken,
19. Öyle ise, işte biz, onları ayırdetmişizdir.
20. Kötülenen şeylerden korunmaya çalışmışlardır,
21. Gerçekten, o, Rab'ndan korkan için yerine gelmiş bir rehberdir.
22. Aslında size vaad olunan şey de budur.
23. İnsan ya senin için hayır işleyecek,
24. Ya da şerrini bildirecek melektir.
25. Hayır iş gördüğü zaman,
26. O, onu memnun eder ve rızkını cömertçe versin diye yeminini de alır.
27. Fakat şer görürse, o hemen yüzünü buruşturup şöyle der:
28. Bu, bana göre büyük bir mal!
29. Fakat şüphe yok ki onun cezası, gözler önünde olan şeydir.
30. Yani anlamalı ki, ölüm ve sonrasında hayat var,
31. Gerçekten ki, bu, büyük bir kurtuluştur.
32. Kıyamet günü toplanacak olanlara andolsun!
33. O herkes yeminlerine sadıktır.
34. Helâk edilenler suçludur.
35. Onlar, dalgaların içine atılırlar.
36. Ateşin içine atılıp bırakılırlar.
37. Sonra üzerlerinde örtü yapılır. (Çünkü onlar,) size karşı isyan etmiş suçlulardır.
38. Yüz çevirip kaçanla beraber (tutulanlara da yapılır).
39. İnsan, duâ ederken, karşısındaki Allah'a merem etmez mi?
40. Fecr ile aydınlandığı vakit ile gece karanlıklarının çöktüğü vakit,
41. Rabb'inin izzet ve ikramı hakkı için, duânı yaptığı vakit, seni görenleri öldürmez mi?
42. Hayır, elbette öldürmez!
43. Onun için dualarınız hakkında niçin bir ilim sahibi olmuyorsunuz?

Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 89. suresidir. Surenin ana teması, Allah'ın yarattığı güzelliklerin insanlara verdiği mesajları anlamaları ve O'na yönelmeleri gerektiğidir. Surenin başında yer alan "Şafak" kelimesi, Allah'ın kudretini ve yaratma gücünü göstermektedir. İlerleyen ayetlerde ise doğanın düzeni ve yaratılışındaki mucizeler anlatılarak insanın Allah'ın kudretini görmesi ve bilmesi gerektiği vurgulanır. Ayrıca dua etmenin önemi ve kâfirlerin cezaları da anlatılmaktadır. Surenin sonunda ise insanların niçin Allah'ın emirlerine uymadığını anlamaları gerektiği ifade edilir.

Fecr Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir:

1. Andolsun fecre,
2. Ona,
3. On geceye,
4. Ve çifte (mevsimlere),
5. Eğer düşünen bir kimse olarak akıllanmadınız mı?
6. O Rabbinin, Ad'a neler yaptığını görmedin mi?
7. İrem bahçelerine de ki!
8. İçlerinden kaç kişi bıraktı?
9. Yani, Firavun ve Semud kavmini de ki!
10. Fakat azdılar,
11. Rabbinin azabını neler gördünüz!
12. Rabbinin azabını, yakalamadan (geri dönmeyenlere) gösteririz.
13. Şüphesiz O, acı ve şiddetli olandır.
14. Yaratıkların en güzeli olan Allah'ın sizi (güzel bir şekilde) yaratması da sizin için bir şey değil mi?
15. Aksine, siz yoksulluk (ve düşmanlık) içindeyken,
16. Sizi (azdıran) neler düşündüğünüz!
17. Siz, değersiz bir sudan yaratılmış bir damla iken,
18. Sonra bir alağıntı (embriyo) durumuna gelen bir hücre oldunuz.
19. Ardından sizi bir ahlak (vesveseli bir çiftçi) haline, sonra da sağlam bir yaratılışa dönüştürdük.
20. Ki, size bu nimeti tatsın ve sabır göstersin diye.
21. Şüphesiz Rabbinin misaki güçlüdür.
22. O ise, yaptıklarınızı gözlemlemektedir.

Fecr Suresi, insanların yaratılışı ve Rabbinin kudretini hatırlatmak amacıyla inmiş bir suredir. Surede, güneşin doğuşuna, gece ve gündüzün döngüsüne, mevsimlere ve Allah'ın yaratılışındaki mükemmelliğe vurgu yapılır. Ayrıca, tarihte Firavun ve Semud kavimlerinin helak edilişine ve insanların yaratılışıyla ilgili düşünmeleri gerektiğine dikkat çekilir. Surede aynı zamanda insanın acziyeti ve Allah'ın kudreti vurgulanır. İnsanların Allah tarafından yaratılmalarıyla birlikte güzel bir şekilde yaşamaları ve sabır göstermeleri gerektiği ifade edilir.

Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 89. suresidir ve toplamda 30 ayetten oluşur. İşte Fecr Suresi'nin Türkçe meali ve anlamı:

"1. Artık yemin olsun Fecre,
2. On geceye,
3. Ve çift ve tektir vaktini düşünene!
4. Allah'ın evini bina ettiği en İkbale!
5. Ve fesadı o Şefa'ye,
6. Ve bak Nuh'a o nakbe,
7. Kavmi helak oldu ona,
8. Öyle zalimler ki,
9. Sonra sen ne garipsin o öldükten sonra,
10. Göğün her yerine yayan Allah.
11. Ve bilincinle bu Kitab'ı yayan Allah'dır!
12. O'ndan başka ne yapar deme ey İnsan!"
13. Sonra Rabbinin hesap günü var.
14. O gün insan Allah'a karşı sorumlu olacaktır.
15. O gün gözler yorulmuş olacak,
16. Ve ay yarılmış olacak,
17. Ve güneşle ay birleştirilecektir.
18. İşte o gün insan, "nerede kaçacağım?" diyecektir!
19. Hayır yok kaçacak yer!
20. O gün yerele rengi çepeçevre sarılmış olacaktır.
21. Ve sema yarılıp parçalanmış olacaktır,
22. Meleklere taşıması ne kolay bir iş!
23. O gün haksız birer çağırıcıdır onlar,
24. Kötü kulumuz o topluluğa +7.yıl zarfında söz verilen de.
25. İşte onlar dünyada da körlerdi.
26. İşte onlar ahirette de körlerdir ve sapmışlardır yoldan.
27. And olsun karınlara,
28. Ve and olsun birbiri ardına çıkartılan beşiklere,
29. Ve and olsun atları ardı ardına koşturanlara,
30. Ve and olsun orayı yakıp yıkan olaylara,

Fecr Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir:

"Fecr'e, geceye, onun karanlığını kaldırdığı zaman tan'a, güneşe çıkıp ışıklar saçtığı zaman, ondaki (ayağı büyük olmak üzere) geri kalmışı saran şafh, şafha bulunduğu zaman, o şafakta toplulukların, o geri kalmışlara tuzak kurup onları kahrettiklerinde, Rabbinin azabı oldu mu gördün mü? O da Firavun gibi kibirlenmişti, ülkenin kökündeki isyan (başkaldırı), ona nasıl dokundu ve suçluları nasıl cezalandırdık! Her şey Allah'ın huzurunda yazılıdır, elbette ne yaparsanız muhakkak karşılığı alınır; iyilik yapanlar, işte işte bir felaketten kurtuluş ve mutluluğu hak etmektedirler; fakat (Allah'ın dilemesiyle) yüz çevirip yoldan çıkanlar, (ceza bekleyecekleri)'nin ne olduğuna varınca, yere göğe baktıkları zaman.".

Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 89. suresidir. Surenin genel anlamı şu şekildedir:

- Surenin başında, gün doğumunun azabı ve Firavun gibi kötülük yapanların nasıl cezalandırıldığı anlatılır.

- Ardından, iyilik yapanların mutluluk ve kurtuluşa erişeceği belirtilir.

- Son olarak, yüz çevirenlerin ise ceza bekleyeceklerine dikkat çekilir.

Fecr Suresi Türkçe Meali:

1. Andolsun fecre,
2. On geceye,
3. İki ve dört ayaklı hayvanları uzun geceye,
4. O düşünüp taşlayan sabaha.
5. Şüphesiz Rabbinin azâbı gerçekten ağır.
6. Şüphesiz insan Rabbinin ambargosuna koyulmuş bir şehirde de gerçekten haindir.
7. Gerçekten o insan nefsinin açgözlülüğüne uyar.
8. Ne olduğunu göreceksin, nefsini çok gözetip yiyenlerin nesi oldu?
9. Rabbin onlara zattaki büyüklüğünü mi bildirdi, yoksa onlar şiddetli bir azap görürler diye mi?

Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 89. suresidir ve 30 ayetten oluşur. İsmini "fecr" kelimesinden alır, bu kelime "sabah aydınlığı" anlamına gelir. Aşağıda Fecr Suresi'nin Türkçe meali ve anlamı verilmiştir:

1. Andolsun ki şafak
2. Onu gördün mü?
3. Ve geceyi ve onu yarattığı zamanı?
4. Ki, O geceyi örten gündüzü,
5. Evreye sokar onu?
6. Ve gökyüzünü ve bina ettiği zamanı?
7. Ve yere ve onun yayıldığı zamanı?
8. Ki, O, orayı döşedi,
9. Ve oraya koydu orada her türlü çifti,
10. Ve yarılmalarını sağladı oturdukları yerlerin,
11. İşte bu zor olan bir işin üzerinedir,
12. Rahman-ı Rahimin ayetlerindendir.
13. İspat oldu mu sana İbrahim'in de oğullarının haberi?
14. Hani bir zaman babasına ve soyuna Allah tarafından hikmet verdik.
15. Hani ona dedi ki: "Ey soyum! Allah'a ibadet edenlerden olun!
16. Baba andolsun ki sana bunu dediklerini gördükleri zaman insanları saptırdılar.
17. Bunların size nafile bir İlah yoktur, demelerini işittik, Onlar için şiddetli azap vardır.
18. Hani onlardan sonra Musa'ya kitabı verdik.
19. Eğer gerçekten dosdoğru olursanız kimse size zarar veremez.
20. Kitabı verdiğimiz, gerektiği şekilde Kur'an'ı okuyuşu da zikret.
21. Şüphesiz ki iyi olanlar için güzel bir yer vardır.
22. Orası Rabbinin katında hiç şüphesizki arınmış bir yerdir.
23. Allah'ın birçok kullarını, şükredenleri orada yerleştireceğiz.
24. Orada onlara bir yıldız olarak Cennet'in hurma ağaçlarından bir ağaç daha takdim edeceğiz.
25. Kalkıp, geceleyin namaz kılın.
26. Gecenin yarı uzunluğuna yapışınca.
27. Kur'an'ın daha zor olan bir kısmını fecr lafızıyla okuyun.
28. Çok azından birinde ve daha fazlasını yap.
29. Geceleyin idrak edildiği için, sabaha erecek bir dereceye kadar O'nunla mühim bir kelam vardır.
30. Çünkü geceleyin uyanırkenkelimenin öncülüdür.

Fecr suresinin Türkçe meali aşağıdaki gibidir:

"Ben çok şafaklara;
Geceyi sarıp güneşi yükseltene,
Onu karanlık hale getirene,
Yeri çekiştirip üzerine sıkı sıkı bağlayana,
Ağır geçen günü sevindirene,
Rabbine koşanlara andolsun ki,
Onların önünden ayrılıp arkalarını kesmedim.

İşte Rabbinin azabı korkutucudur."

Fecr suresi, Kuran'ın 89. suresidir. Surenin 1-5. ayetleri Allah'ın tüm kudretiyle geceyi sona erdirip güneşi yükseltmesine ve gecenin karanlığına son vermesine vurgu yapmaktadır. Ayrıca surede, o günün insanlarının arzularını yerine getirerek sevindiği ve Rablerine yönelen kişilerin önünden ayrılmadığı belirtilir. Surenin sonunda ise Rabbinin azabının korkutucu olduğu ifade edilir.

Fecr Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir:

"1. Şafağı,
2. On geceyi,
3. Çift ve tek yaratılmışı,
4. Rabbının nimeti üzerine yemin ederim ki,
5. Muhakkak ki o, yalancıların söylediği bir şey değildir.
6. İnsan gerçekten, öğütten uzaklaşıp sınırı aşınca,
7. Şüphesiz Rabbı da ona çok yakındır."

Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 89. suresidir. Bu sure, on gece ve şafağa dikkat çekerek insanın doğasında bulunan öğütten uzaklaşma eğilimine işaret eder. İnsan, boşa düşmüş bir şekilde kendine zarar verir ve sınırları aşarsa, Rabbının yakınında olduğunu hatırlatır. Başka bir deyişle, insanın öğütten uzaklaşması ve sınırı aşması durumunda, Rabbının huzurunda olduğunu bilmelidir. Bu surede, insanın kendi iç dünyasına dönerek tövbe etmesi gerektiği vurgulanır.

Fecr Suresi, Kuran-ı Kerim'in 89. suresidir. Bu surede, Allah'ın yeminleriyle birlikte, Nuh kavmi ve Ad kavmi gibi eski toplumların helak edilmesi anlatılmaktadır.

Fecr Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir:

1. Andolsun sabaha.
2. On geceye,
3. On parmak gereğince çağlayarak akana,
4. Oradaki o vakur mahfilde andolsun,
5. İnsanlar onu (vahyi) kendi evlatlarından gözetleyip, korudukları içindir.
6. Bundan dolayı ona bir ateş fırtınası isabet edecek.
7. Yıkımın sabahı da işte böyle çıldıran bir ses getirir (lânetini).
8. İnsanları şaşırtsın diye Günah Çiçeği, orada parlakça görünür.
9. İnsanoğlu Rabbine karşı ne kadar nankör davranır.
10. Işte o nedenle kara kötülükler ortaya çıktı. Öyle ki, onları görsen, kaçarsın.
11. (Sonra) İnsanoğlu hangi günahlardan hâlinin ne olacağını bilsin diye “Helak olmanı bekle” diyecek.
12. İşte o zaman helak gerçekleştiğinde, kimsenin arkasından onu önleyen yoktur.
13. O gün cennet sahibi Rabbinedir.
14. İnsan işte o zaman istediğini alır;
15. Önce ona rüşvet verip, övülmeyi ister.
16. Hayır. Şüphesiz o, Ayetlerimize karşı katılaştı da aldırmadı.
17. Ne dersin, o (rüşvetçi) hakkında nasıl hükmettin?
18. Veya cinnete kapılarak durumu düşündün mü?
19. Hayır, ama Allah onun alnında olanı bize anlattı.
20. Hayır, ama siz azgın, her şeye aşırı düşkün kişilersiniz.
21. Sonra Allah size azabı tattırmak için o gözlere meylederek kaybetti de sabırlı olmaktan mahrum bıraktı.
22. Evet, dönüş mutlaka Allah'adır.
23. Ahirette hüküm O'nundur, yer ve gök Allah'ındır.
24. Gerçekten bu (Kur'an) O'ndandır. Kim istersen ona uysun veya inkâr etsin.
25. Şüphesiz Allah, onları daha iyi bilendir.