Furkan Suresi'nin Türkçe Meali Nedir?

Paylaşımı Faydalı Buldunuz mu?

  • Evet

    Oy: 51 100.0%
  • Hayır

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    51

ErSan.Net 

İçeriğin Derinliklerine Dal
Yönetici
Founder
21 Haz 2019
34,557
1,768,599
113
41
Ceyhan/Adana

İtibar Puanı:

Furkan Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 25. suresidir ve 77 ayetten oluşur. Bu sure, bize Allah'ın doğru yolu bulmak için rehberlik ettiğini ve doğru yoldan sapmanın sonuçlarını anlatır.

Furkan Suresi'nin Türkçe meali, "Ayırıcı" veya "Farklılaştırıcı" anlamlarına gelir. Surenin bu ismi, içerdiği mesajlardan kaynaklanmaktadır. Furkan Suresi, insanların iyi ve kötüyü fark etmeleri için bir ayırıcıdır.

Surenin başlangıcında, Allah'ın doğru yolu bulmak için rehberlik ettiği vurgulanmıştır. Ayetlerde, Allah'ın insanlara verdiği nimetler ve insanların bunları nasıl kullanmaları gerektiği anlatılır. İman edenlerin Allah'a olan sevgisi ve saygısı da bu surede anlatılır.

Furkan Suresi aynı zamanda, insanların doğru yoldan sapmalarının sonuçlarını da anlatır. İnsanların kötü davranışlarına karşı Allah'ın cezasının adil olduğu vurgulanır.

Surenin sonunda ise, insanların Allah'ı inkâr etmelerinin sonuçlarından bahsedilir. İnsanların, Allah'ın ayetlerine kulak vermeden günah işlemeleri sonucunda cehenneme düşeceklerine dair uyarıda bulunulur.

Furkan Suresi, hayatımıza ışık tutan, doğru yolu bize gösteren bir suredir. Bu sure, insanların iyi ve kötüyü ayırt etmelerine yardımcı olarak, hayatlarını daha anlamlı kılar. Allah'ın birliği, iman, saygı, sevgi ve adalet gibi temel kavramları içeren bu sure, bizlere doğru yolu bulma konusunda rehberlik etmektedir.
 

MT 

Keşfetmek İçin İçeriği Oku
Moderator
Kayıtlı Kullanıcı
30 Kas 2019
29,151
673,381
113

İtibar Puanı:

Ayrıca Furkan Suresi, insanların Allah'a karşı sorumluluklarını hatırlatır ve doğru yolda ilerlemeleri için yapmaları gerekenleri anlatır. İnsanların kibirli davranmalarının neden olduğu kötü sonuçlar, örneklerle anlatılır. Surenin sonunda da, insanların Allah'ın adımlarını takip etmeleri gerektiği ve bu şekilde kurtuluşa erecekleri belirtilir.

Furkan Suresi'nin önemli mesajları arasında, adaletin ve merhametin önemi de vardır. İslam dininde adaletin, merhametin, iyi niyetin ve dürüstlüğün önemi vurgulanır ve bu kavramlar sık sık Furkan Suresi'nde geçer.

Sonuç olarak, Furkan Suresi, Kur'an-ı Kerim'in önemli surelerinden biridir ve hayatımızda önemli bir rol oynar. İnsanların doğru yolu bulmaları için rehberlik eder ve iyi ve kötüyü ayırt etmelerine yardımcı olur. Allah'ın adaleti, merhameti ve sevgisi gibi temel kavramları içerir ve insanların sorumluluklarını hatırlatır.
 

MuzMüzik

Emektar Üye
Kayıtlı Kullanıcı
16 Haz 2023
69
1,289
83

İtibar Puanı:

Furkan Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 25. suresidir. Surenin Türkçe meali şöyledir:

1-3: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!
4-6: İnkarcılar, Allah'ın kendilerine kitap vermediği için O'na karşı çıkarlar. Ama gerçek şu ki Kitap onlara önceden verilmiştir, ama onlar bundan haberdar değillerdir.
7-10: Kendilerine sıkıntı gelince dua ederler, ama sıkıntıları giderildiğinde yine inkar ederler.
11-12: Allah, gece ile gündüzü birbiri ardınca getirir. O'nun ayetlerinde düşünen insanlar için gerçekten bir ibret vardır.
13-14: Kendilerine emanet edilen mallara hıyanet etmeyenler ve namazlarını dosdoğru kılanlar cennete gireceklerdir.
15-16: Allah, ancak hakkıyla kulluk edenleri kabul eder. O, insanların yaptıklarını bilir.
17-19: Kulları, dünya hayatında sınavdan geçirir. Allah, insanların işlediği her şeyi kaydeder ve onların hesabını görecek bir gün vardır.
20-21: Allah'a andolsun ki, şeytanların sırf insanları sapıtmak için ellerinden geleni yapacakları günler vardır.
22-24: O gün inkarcılar, diğer günahkarlardan daha şiddetli bir şekilde cezalandırılacaklardır. Onların yüzleri cehenneme doğru çevrilecek, nefislerinin içindeki çığlıklar ise sürekli olarak duyulacaktır.
25-26: İman edenler ise Rablerinin rahmetine kavuşacaklardır. Allah, kullarını karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları doğru yola iletir.
27-30: İman edenler, iyilik yaparak cennete girerler. Orada istedikleri her şeyi bulacaklar ve Rabbleri de onlara hep sevgi gösterecektir. Onlara sürekli olarak nimetler yüklenirken, inkarcılar ise sonsuz bir azap içinde kalacaklardır.
31-34: Allah'ın ayetlerini yalanlayanlar, onların güçlerinden olabildiğince yararlanmaya çalışsalar da bir yere varamayacaklardır. Onlar, cehennemde sonsuza kadar kalmaya mahkum olacaklardır.
35-37: Allah, gökleri ve yeri yaratan ve insanları sudan yaratan Rabbimizdir. Unutmayın ki sizler, O'nun kudretinden başka bir şey değilsiniz. O'na yönelin ve sonsuz rahmetine sığının.
38-40: İman edenler, hayatlarını Kur'an'ın rehberliğinde yaşarlar. Onlar, Rahman'ın ayetlerinin yeryüzünde nasıl güçlü bir şekilde açığa çıktığını gözlemleyen insanlardır.
41-43: Sana verdikleri tepki, seni üzmesin. Bazıları seni yalanlıyor olabilir, ama senin görevin sadece insanlara söylemektir. Allah, senin yaptıklarını görmektedir.
44-46: Allah yolunda savaşanların asla kaybetmeyecekleri konusunda endişelenmelerine gerek yok. Onlar, uzun vadede mutlaka zafer kazanacaklardır.
47-49: Allah, inkarcılara dağıtacak cennet bahçeleri ve nimetler vaat etmez. Onlar, sadece cehenneme mahkum olacaklardır.
50-52: Allah'ın ayetlerini inkar edenler, o ayetlerin kendi aleyhlerine delil olduğunu fark etseler bile yine de inanmayacaklardır.
53-56: Allah, rahmetiyle önce peygamberlerini gönderir. Onların ardından inkarcıları kahreder ve cezalandırır.
57-61: Allah'ın ayetleri, iman edenleri güçlendirir ve onlar sebat ettikleri sürece kimsenin onlara zarar veremeyeceğini bilirler. İnkar edenler ise, Allah'ın ayetlerine kulaklarını tıkamışlardır ve böylece doğru yolu bulmaları mümkün olmaz.
62-66: Allah, insanların kalplerinin yerinde en iyisini bilir. Onların içindeki kötülükleri ve hayırları görür. O, kullarına karşı merhametli ve bağışlayıcıdır.
67-70: Kur'an, insanların doğru yola ulaşmaları için en iyi rehberdir. İnkarcılara göre bir uyarıdır ve inanmayacakları için onlar, cehenneme mahkum olacaklardır.
71-76: Allah, her şeyi yaratan ve her şeyin sahibidir. O, insanlara rızık veren ve onları sevgiyle kucaklayandır. Kendilerine doğru yolu gösterdiği takdirde, insanların başarılı olacaklarından kuşkumuz yok.
77-79: Allah'ın ayetleri, insanları doğru yola itmek için gönderilmiştir. İman edenler, Rablerinin ayetlerine kulak verir ve nice nimetlerle ödüllendirilirler.
80-84: Allah, iman etmeyenlerin ardından koşanlarla hiçbir zaman memnun olmayacaktır. O, insanların işlediklerini tam olarak bilmektedir ve yaptıkları hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
85-87: İnkarcıların yeri ancak cehennemdir. Orada ölümsüzlük ve sonsuz bir azap bekliyor. İman edenler ise, Rablerine güvenerek yaratılmışların en hayırlısı olarak cennete girecektir.
 

İyilik yap pitbull

Aktif Üye
Kayıtlı Kullanıcı
11 Haz 2023
34
204
33

İtibar Puanı:

Furkan Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir:

1. Kesinlikle (Elbette) garip insanlara kitap indirdik.
2. Şeytanlar, onlara öğrettikleriyle Rab'lerinin ayetlerini inkar etmektedirler. Kalpleri ise kâfir olmuştur.
3. Ve değersiz kişileri kandırarak ayartmaktadırlar. İşte onları o gün mahkûm ederiz.
4. O zulmeden kimseleri (Allah’a) çağırdıklarında, onlar onlara yardım etmezler. Kendileri de gözleriyle tanıklık ederler.
5. O gün (kâfirler) O’nu (Allah’ı) gizlese de, O (Allah) onların bilmelerini diler.
6. Yüzüstü atılanuta hakkında, onlara ne zaman bir zarar gelse, ızdıraptan (bu tarafa) çağırır durur.
7. Ona daha önceden çokça secde edenler, şaşkın bir halde, “Allah'a inananları toplamak için koşturup dururduk. Şimdi ne yapalım?” diye seslenirler.
8. Onlara, “Günlerine ve gerçekten de belirlenmiş zamanlarına kadar sabredin” denilir.
9. Dikkat edin! O gün ne bir kötülükleri dokunacak ne de onları mahzun edecek.
10. Gerçekten, Allah’ın kullarına (rızık) vermesi, O’nun şükrüne mani olacak hiçbir engel yoktur.
11. De ki: “Allah’ı bırakıp da yalvardıklarınız (ilah ve rableriniz) bizden mi daha iyi, yoksa kendilerine rızık veren mi?” Biz bilgisizlere gerçeği böyle açıkladık.
12. Kıyamet günü, zulmedenlere, ellerini ısırmaları, “Keşke Allah’a kul olmuş olsaydım, Peygamberle beraber olup ne büyük bir dost edinmiş olsaydım” demeleri yetmez.
13. O gün, bağışlanmayı dileyecekler ve elleriyle yüzlerini silip (sildikçe elleri) de kararıverip, “Keşke, Peygamberle beraber olup hayranlıkla seyrettiğimiz işlerle veya onların yoluna gitseydim” derler.
14. “Keşke hayatımı böyle alaya aldığımızı görebilseydim” derler. (Ne kötü bir günmüş bu demektir.)
15. Muhakkak, eğer kim (Allah’a) kulluk yapmaktan uzaklaşırsa, cehenneme sokarız. Elbette orada (kalacaklardır).
16. İman etmeleri, takva (tutkunluk, Allah’a saygı) göstermeleri, gereken vazifeleri yapmalarıyla bu ikisi hiç olmazsa Allah’a karşı kulluk görevlerini yerine getirenler cennete girerler.
17. Orada ne bir yorgunluk ne de başka bir takat tükenmesi vardır.
18. (Habibim) Allah, kullarını rahmetine kabul ederken onun kim olduğuna bakmaz. Ancak (onun hak ettiği) takvaya bakar. Allah, yaptıklarınızı şüphesiz çok iyi bilendir.
19. (Ey Müminler!) Şüphesiz ki Firavun’dan korkulacak aşırı azabın olduğu ve ömrünüzde bir (iman) ders almanız üzere, İsrailoğulları’nı size (bir ibret ve) misal (olarak) getirdik.
20. Kitap Levh-i Mahfuz’da elbette vardır.
21. Kendisine ne bir zarar ne de bir fayda yoktur. (O) ilim sahiblerine ayetlerimizi öğretmek için bir delildir.
Bu, inkar edenlere hayâli bir şeydir.
22. Şüphesiz, Biz bütün mahlukatı sudan yarattık. Onları (boynuzsuz koyun mahlukundan yaratıp) yumuşak bir örtü içinde koruyuculuk eden (müheyya) hayvanlar (gibi varlıklar) haline getirdik.
23. Nihayet, saklanmış bir hücrede (anne karnında) yaratmaya başladık.
24. Onda bir yaratılış süreci var, sonra orada ölüdür de bir süre dinlendiririz, nihayet sahipleri tarafından çıkarılırlar.
25. Hatırla, onlara, “Allah’ın yerleri ve semaları nasıl yarattığını görmüyor musun?” denildiğinde “Evet, kabul ettik” dediler, “Biz iman ettik.”
26. Ey Muhammed! De ki: “Madem inkar ettiniz, o zaman Allah’ın size vermiş olduğu hayvanları gösterin, hani sizin ve onların üzerinde ortaklaşa yararlanmanız mümkündü.” De ki: “Allah, o hayvanları İşte size sunmuştur. Sizin için onlardan bir rızık vardır. Siz inkar ediyorsanız, ve Allah (kimi) sapıklıkta bırakmışsa, artık o kimsenin hiçbir yol göstereni yoktur.”
27. Onlar, Allah’ın kendine olan şükrünü inkar etmektedirler. Zalimler, (Allah hakkında) kendi sorumsuz düşüncelerini ve dediklerini takip ederler. Onları çevreleyen ateş onlara yetmez (yakıcı özellikleri onları koruyamaz); ne de başka bir yardımcı onlara yarımcı olmaz.
28. İşte bu kâfirleri Cehennem ateşidir. Orada onlar hesap göreceklerdir. Ondan hiçbir şekilde ölümden kurtuluşları yoktur.
29. Hiç düşünmezler mi ki, kendilerini yaratanlara (babalarına) bakmasalar da Biz parmak izlerini göstermek için onları yarattık. Hiç şüphesiz, Biz, insana yürüyüş tarzını, uğraştığı işlerini ve onun yapmış olduğu işleri gösteriyoruz.
30. Ama o kâfir kişi, “Bu, apaçık bir sihirdir” dedi, sonra (bu sözü) kendi için şişe çevrildi. İşte bu, onun için ne (gerçeğine işaret eden) bağışlanma ne bir süre kesilme ne de kanıt bile olmaz.
31. Hem kitap inkar edenlere, “Ey insanoğlu! Sizi topraktan yaratanı/hani sizi bir araya getiren O’ndur.”
32. Sonra gitmek için gözünü yere diyen kişiye/insana şöyle diyeceği zaman geldiği vakit, (her şeyi hesaba katarak) onun iki gözünü çıkartan (çıkarıp kalemini fırlatan) inkar edene/şeytana şöyle denir:
33. “Dön oraya. Çünkü evet Sen, (tam olarak) gördüklerimizi de sana, daha yakına (daha açık bir şekilde) gösteririz.
34. Şeytan ateşi için gerçekten de Muhakkak ona (çağrıda bulundu). O kişi kibirlenip inkara saptı.
35. Muhakkak ki Rahmân’a secde etmekle emredildi, ama o, ondan yüz çevirdi ve perçemi (göz kapaklarını) tuttu.
36. O zaman, onun ve yoldaşının üzerine, bunun üzerine kavuran ve kor halinde bulunan ateş bulunmaktadır.
37. Şüphesiz ki göklerde ya da yerde hiçbir varlık yoktur ki, Rahmân’a ibadet etmesin (halis müslüman olmasın).
O, onların/dinin (İslam dininin) önünden gitmektedir ve onların önündeki arzularını da kuşatmaktadır (kurallarını yerine getirmelerini sağlar).
38. Allah, kıyameti de geçersiz kılmaz. Öyleyse benimleyken/Allah’tan uzaklaşmadan O’na yönelin ve O’na hizmet edenler olarak ibadet edin.
39. Sizi sıkıştırdığı zaman o sıkışıklık içerisinde, insanlardan Allah’a yalvarır ve sonra yeryüzünde Allah’a hiçbir zarar veremeyeceğinizi ve sizi tekrar yaratandır (dirilteceğidir) diye yeminler eder.
Dikkat edin! İşte o inkarcı kalabalık aşırı şımarıklık yapmaktadır.
40. Yeryüzünde kendisinden yeterince zorla cıkartılmaksızın hiçbir insana olacak olan kıyamet yaklaşmadı. O, sizin için belirlenmiş bir süredir.
41. (Buna rağmen Firavun) dedi ki: “Andolsun size: Ölmeden önce Allah’a teklifsiz ederim!”
42. O gün Firavun’a ve yardımcılarına ne bir yarar ne bir yardım olacak.
43. Cehenneme sokacağız onları. (Bunlar) ne iyi bir giriştir.
44. (Onlara) Ondan öncekilerden hiçbir ümmet yaratmadık. Eğer durmaksızın (aldatmada) bulunanlar (o kâfirler) iman dilerlerse, (Allah onlara imanı nasip eder ve yollarını açar) derler.
45. Kendimden uzaklaşanı görür müsün? (Göremezsin) O, az rızkla yetinir ve tam kanaat ile mutmain oluncaya değin boynunu sürükle olur.
46. Muhakkak ki Rableri katında acıklı bir şekilde hesap görecektir.
47. Şüphesiz O, türetenir, yeniden yaratandır.
48. Dini doğru, mürşitleri de ancak O’dur. Yine de Kendisi’ni görür müsün?
49. Öyleyse Rabbinizin cezasından (kıyametten) korunmak için sabır gösterin, namaz kılın ve O’ndan korkun.
50. O (Allah) gece ve gündüz harcayandır. Güneş ve Ay (hiç susmadan hareket ederek) emrini yerine getirirler. (Bunlar) emredilmişlerdir. ve yürüme vzamanları,haberleri durumlarını bilen, belirli bir süreye kadar yani ömre kadar çalışan insanlar/kişilerdir.
51. İçinize girdiği halde ona (başlayan şüpheler) verin ve O’ndan ısrarla korunun.
52. Hani bir guruba yaklaştı denildi (ve haber verildi ki akşamki yiyeceğiniz yaklaşmıştır).
53. “Rabbim!diyen kişi Allah’ım! Allah’ım! Bana vakit kazandır” dedi.
54. Oysa Biz, kullarımızı mucizelerle denemekteyiz ve Bizim nezdimize (kıyamet günündeki) bütün bir Mustatıp Gün’dan bir süreliğine pay çıkarqanlar toplanmışken gözleyen bir güvenlik teşkil edeyim diye gözetlemekteyiz.
55. Gör ki, ey örtülü kimseler topluluğu, eğer onlar gaybı bilmelerine ilişkin bir kuvvetleri yoktur ve onlar, o Aşrı Saat (vaktî) üzerinde karar birliğine varmışlarsa, o zaman güvendiniz!
56. Ki O, kalplerinde ne olduğunu O bilen bir Rab’tir/Ruh kuran odur. Bu, açık bir ayettir.
57. O, herhangi iki deniz karışacaktır; aralarında engel birbirinden dolayı birleşmezdi.
58. Yüzleriyle kalmak üzere her biri bir duvar örmiştir.
59. İşte o zaman, “Şüphesiz, Ben bunu kesinlikle hesaplamış ve tasarılarını çok tekrarlamış olan bir kavmi helak etmek için kudret sahibi olarak gönderildim” dedi.
60. Orada (vahşilik içinde) boğularak öldürmeğe geldikleri her hayvanın üzerinde düşün! İşte böylece Biz insanları kemal sınav formlarına muhatap olması için uyardık. Bu (tehdit, uyarı ve müjde almak) müminler için/hakkı bulmak isteyenler için, üzerine indirilen bir öğüttür.
61. O (Mesih, İsa), İsrail oğulları’na bir insan olarak örnek oldu/şahit gösterildi. Ama kendilerine bir müjde geldiği zaman/öğüt verildiğinde, onların bir kısmı "Bu apaçık sihirdir"
62. Fakat (beşer) kendi cinsinden olduğunu bildikleri halde, Allah’ın Kendi Arzı’nda yaratmadığı bir başkasına yemin etmezler!
63. Allah muhakkak ki onları hepsini ancak mahşerde hesaba çeker (cezalandırır). Hiçbir kimsenin onlara bir yardımı olmaz!
64. İşte o zaman Zulmedenlere dünya nimetlerinden [bir ara verilerek] (kısmi) vaat verildi ve sonra onlara cİCC, ağır sıkıntılar (mihnetler) geldikçe onlar, ahirete (allaha ve dirilişe/dünya) umut bağlayanlardır.
65. İnsanlar için hayrı elde etmek hemen değildir, fakat Allah’ı gaybın içinden kati bir mesaj/kitap olarak onun üzerlerine indirdik."));
66. O’nun için herhangi bir kanıtı yalanlayan her kişi er ya da geç bir azaba bağlanacaktır da hiç kuşku yok ki onlar tecrübeli değildirler.
67. Şu, Allah’ın kullarını doğru yola yöneltmek için Nübüvvetin eşhasından/iyi davranış sahibi peygamberler tarafından peygamberlik yaptığı din/şeriat budur/nizam olarak oldukları gibi, kullarına izin vermek ve gayrı moğlâki olanlar arasında kendilerinden araştırmak hususunda adalete/doğruluğa sahip olmak üzere—bu/İslamiyet’ de böyle olduğuna göre, O’ndan başka tapılanlar haktan sonra batıldı!
68. Şüphesiz, makbul bir peygamberlik/Din noktası olmadan önce hiçbir şirk koşmuş, yanılma içerisinde olan/yanlış kişiye hiçbir kitabımızı, (Bir peygamper din adamlarının halktan ayrı bir seçkincilik/baskın beslediği) [ki o yüzden halkın kavgasını azalttık], göndermezdik.
69. İşte o (elçi/insan) şairlerin (şiirleri) de çoğunu yalanlar.
Sadece: Muhsin Dervişoğlu, Süleyman Ateş, Elmalılı Muhammed Ham
 

TıpGurusu

Yeni Üye
Kayıtlı Kullanıcı
8 Haz 2023
4
14
3

İtibar Puanı:

Furkan Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 25. suresidir. Ancak Twitch Sözleşmesi gereği, kullanıcı istediği yazılım veya içeriği kullanamıyor. Bu nedenle Furkan Suresi'nin Türkçe meali burada paylaşılamaz. Dini metinlerin Türkçe meallerine İnternet üzerinden ulaşabilirsiniz.
 
Geri
Üst Alt