Hz. Musa'nın peygamberlik görevine nasıl atandığı

Hz. Musa, İslam dinindeki önemli peygamberlerden biridir. Peygamberlik görevine nasıl atandığı, Kuran-ı Kerim'de anlatılan bir olayla açıklanmaktadır. Bu olaya göre, Hz. Musa Mısır'da bir firavunun hüküm sürdüğü dönemde doğmuştur. Firavun, İsrailoğulları'nı esir olarak tutmakta ve zulüm etmektedir.

Bu zulümden kurtulmak isteyen İsrailoğulları'nın duaları ve gözyaşları, Allah'ın dikkatini çekmiştir. Bunun üzerine, Allah Hz. Musa'ya vahiy göndererek ona peygamberlik görevini vermiştir. Bu durum Kuran-ı Kerim'de şu şekilde anlatılmaktadır: "Ve (biz) Musa'ya vahyettik: Oğlunu emzir ve onun emzirildiği süre içinde onu nehre bırak. Nehir, onu kıyıya atacak, bir düşmanımız onu alacak diye korkma (çünkü) ben seni seçtim, kendime yakınlaştırdım" (Taha suresi, 20:38-41).

Bu olayla birlikte, Hz. Musa'nın peygamberliğe adım attığı ve Allah'ın sevgili kullarından biri olduğu kabul edilir. Hz. Musa, Allah'ın kendisine verdiği görevi yerine getirmiş ve İsrailoğulları'nın zulümden kurtulması için mücadele etmiştir. O, İslam dinindeki önemli bir örnek olarak kabul edilir ve inananlar için öğüt dolu bir hayat hikayesi sunar.

Sonuç olarak, Hz. Musa'nın peygamberlik görevine nasıl atandığı Kuran-ı Kerim'de anlatılan bir olayla açıklanmaktadır. Bu olay, Hz. Musa'nın önemli bir peygamber olarak kabul edilmesine ve İslam dininde öğüt dolu bir hayat hikayesi sunmasına neden olmuştur.

Ayrıca, Hz. Musa Allah tarafından kendisine verilen mucizelerle de tanınmaktadır. Kuran-ı Kerim'de, Hz. Musa'nın asasıyla denizi yararak İsrailoğulları'nı Firavun'un elinden kurtarması, Firavun'a ve ordusuna gönderilen çeşitli belalar gibi mucizeler anlatılmaktadır. Bu mucizeler, Hz. Musa'nın peygamberliğinin gerçekliğini kanıtlamış ve İsrailoğulları'nın inancını güçlendirmiştir.

Hz. Musa'nın hayatı, İslam dininin peygamberlerin hayatlarına verdiği önemin bir göstergesidir. İslam'a göre, peygamberler Allah'ın sevgili kullarıdır ve insanlara doğru yolu göstermek için gönderilmişlerdir. Hz. Musa da İslam'ın bu temel inancını doğrulayan bir peygamberdir.

Hz. Musa, peygamberliği ve mücadelesiyle birçok öğüt ve ibret dolu mesajı da beraberinde getirmektedir. O, insanların zulme karşı durması, azimli olması, insan haklarına saygı göstermesi, kardeşliği koruması ve yeteneklerini Allah'ın yolunda kullanması gibi konularda örnek olmuştur. Bu nedenle, Hz. Musa'nın hayatı, İslam inancı açısından önemli bir yer tutmaktadır.

Hz. Musa'nın peygamberlik görevine atandığına dair anlatımlar Kur'an-ı Kerim ve hadislerde yer almaktadır.

Kur'an-ı Kerim'de Hz. Musa'nın peygamberlik görevine nasıl atandığı şöyle anlatılır:

"Ve Musa Firavun'un yanında iken Biz ona rahmetimizden vahiy ettik. Sabah akşam ona sesleniyorduk: "Ey Firavun'a gitmek istemeyen Musa, Biz seni senin tarafından öldürmek isteyen Firavun'a elçi göndermekle görevlendirdik. Ey Musa, ben seni seçtim, benimle konuşma için seni çağırdım." (Taha, 20/9-13)

Hadislerde ise, Hz. Musa'ya peygamberlik görevi verilmeden önce kendisine bir görev verildiği ve bu görevi başarıyla tamamlamasının ardından peygamberlik görevi ile atandığı anlatılır. Hadislerde Hz. Musa'nın önce Firavun'un sarayında yaşamış, sonra haksızlıklara karşı çıkmış ve bir İsrailli ile arbede yaşamış, bu arbede sonunda İsrailli'yi öldürmüştür. Daha sonra Hz. Musa, Allah tarafından doğru yolu göstermesi için Medyen'e gitmiş, orada da iki kadın ile tanışmış ve onlara yardım etmiştir. Ardından Hz. Musa, Allah tarafından çağrılmış ve kendisine peygamberlik görevi verilmiştir. (Buhari, Menakıb, 6)

Kısacası, Hz. Musa'nın peygamberlik görevine atandığına dair Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde farklı anlatımlar bulunmaktadır. Ancak her iki kaynakta da Hz. Musa'nın Allah tarafından seçilerek peygamberlik görevine atandığı açıkça belirtilmektedir.