Antik Yunan ve Roma, tarihteki ilk demokrasilerin geliştiği yerlerdir. Ancak, her iki medeniyetin siyasi yapılarının ve vatandaşların katılım seviyelerinin farklılıkları vardı.
Antik Yunan'da siyasi yapı, polisler tarafından yönetilen küçük şehir devletleri olan polislerdi. Her polis, kendi yasalarını ve siyasi sistemlerini yürütmekte özerkti. Yönetim, seçilmiş bir Meclis ve özellikle Atina'da popüler jüri sistemine dayanıyordu. Meclis, şehir devletinin yönetimine karar verirken, jüri, halkın doğrudan katılımı ile işlenen suç durumlarında karar verirdi. Ancak, yalnızca erkek vatandaşlar oy kullanma hakkına sahipti ve kadınlar, köleler, yabancılar veya yoksullar siyasi sürece dahil edilmedi.
Antik Roma, daha büyük bir coğrafyaya sahip olduğu için siyasi yapısı farklıydı. Roma, bir cumhuriyet olarak yönetilirken, seçimle iş başına gelen iki konsül tarafından yönetiliyordu. Roma'da, yasama organı Senato'yu ve halkın Tribünlerini içeren karma bir siyasi yapı vardı. Roma yurttaşlığı, Latium bölgesindeki belirli yerleşimlere doğuştan geçiyordu. Roma vatandaşlık hakkı, bir kişi savaşıldığı takdirde alınabiliyordu. Ancak, yine de Roma'da sadece erkek vatandaşlar oy kullanma hakkına sahipti.
Antik Yunan ve Roma'da, yalnızca belirli bir sınıfa ve cinsiyete ait vatandaşlar siyasi kararlar alabilirdi. Ancak, bu zamanki siyasi yapılar, bugün kullanılan demokrasilerin temelini atmış ve demokratik ilkelerin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.
Antik Yunan'da siyasi yapı, polisler tarafından yönetilen küçük şehir devletleri olan polislerdi. Her polis, kendi yasalarını ve siyasi sistemlerini yürütmekte özerkti. Yönetim, seçilmiş bir Meclis ve özellikle Atina'da popüler jüri sistemine dayanıyordu. Meclis, şehir devletinin yönetimine karar verirken, jüri, halkın doğrudan katılımı ile işlenen suç durumlarında karar verirdi. Ancak, yalnızca erkek vatandaşlar oy kullanma hakkına sahipti ve kadınlar, köleler, yabancılar veya yoksullar siyasi sürece dahil edilmedi.
Antik Roma, daha büyük bir coğrafyaya sahip olduğu için siyasi yapısı farklıydı. Roma, bir cumhuriyet olarak yönetilirken, seçimle iş başına gelen iki konsül tarafından yönetiliyordu. Roma'da, yasama organı Senato'yu ve halkın Tribünlerini içeren karma bir siyasi yapı vardı. Roma yurttaşlığı, Latium bölgesindeki belirli yerleşimlere doğuştan geçiyordu. Roma vatandaşlık hakkı, bir kişi savaşıldığı takdirde alınabiliyordu. Ancak, yine de Roma'da sadece erkek vatandaşlar oy kullanma hakkına sahipti.
Antik Yunan ve Roma'da, yalnızca belirli bir sınıfa ve cinsiyete ait vatandaşlar siyasi kararlar alabilirdi. Ancak, bu zamanki siyasi yapılar, bugün kullanılan demokrasilerin temelini atmış ve demokratik ilkelerin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.