Kaybetmekten korktuğun Şeyler

Kaybetmekten korktuğun Şeyler ile baş etmenin Yolları

Herkes kaybetmekten korkuyor. Herkesin kim olduğunu ve hayatına kattığı herşeye özel değerleri vardır. Özellikle hayatınızdaki önemli kişilere yakınlık hissedebiliyorsanız, sizi çevreleyen şeyleri kaybetmeyi hatırlamaktan daha çok korkuyor olabilirsiniz. Bunu reddedebilirsiniz, ama bilin ki kaybetme inkar edemeyeceğiniz bir gerçek. Ancak kaybetmekten korkmak, ruhunuzu caydırıcı olarak kabul etmekten iyidir. Çünkü, kaybetme korkusu ile başa çıkabilmek için farkındalık, güç ve ilham göstermek zorunda kalabilirsiniz.

Başetme yollarıyla başlayalım:

1.Kabul Et
Kaybetmekten korktuğun şeyleri reddedemezsiniz. Bunu olduğu gibi kabul etmeli ve kabullenişinizi çevrenize açıklamalısınız. Kabullenme sürecinde destek almak için arkadaşlarınız ve yakınlarınızdan yardım isteyebilirsiniz.

2. Gereksiz kaygılardan korunun
Kaybetmekten korktuğun şeyleri üzerinde çok fazla düşünmeyin ve fazla kaygılanmayın. Sekteye uğrayacağınızı düşünmek tamamen sizin kontrolünüz dışında olan şeylere odaklanmak demektir.

3. Pozitif Olmaya Çalışın
Hayattaki kötü günleri kabullenmek için pozitif olmaya çalışın. Güçlü olduğunuzu, değersiz ve kaybolacağınızı hissettiğiniz konularda farklı bir şeyler üretebilir ve hayatta başarılı olacağınıza olan inancınızı güçlendirmelisiniz.

4. Yenilerini Keşfet
Kaybetmekten korktuğun şeylerden birini kaybederseniz, yerine farklı ve özgün bir şeyler keşfedebilirsiniz. Günlük yaratıcı üretim için kendinizi kanıtlama fırsatları ile karşılaşacaksınız ve ortaya çıkan şeylerin sonunda sizi mutlu edebilir.

5. Olaylarınızı Reddedin
Kaybetmekten korktuğunuz her şeyi reddedebilir, bu da size olmasını istemediğiniz olayların gerçekleşmesini önleme olanağı sunar. Bunlar, üzerinde çalışma ve çabalama gereken çevrenizdeki kişiler ve toplum ile ilgili çeşitli etkili stratejiler olabilir.

6. Hedefinizi Koyun
Kaybetmekten korktuğun şeyleri serin tutmak istiyorsanız, hedefinize ulaşmak için iyi bir plan yapmak ve bunu gerçekleştirebilmek için yoğun bir şekilde çalışmak için hesaplamalar yapabilirsiniz.

7. Kaybetme Korkusuna Olumlu Yaklaşın
Kaybetmekten korktuğunuz şeyleri kabullenmek zor olsa da, kendinize zamana ihtiyacınız olduğunu ve belli başlı üzüntülerin geçici olabileceğini kabul etmek için meşgul olmayı denemelisiniz. Yeterli güven duygusu ve anlayış gösterildiğinde, kaybetme korkusuna olumlu yaklaşmak mümkündür.

Kaybetmekten korktuğunuz şeylere başa çıkmaya giriştiğinizde, özveri ile çalışmanın ve disiplinli bir biçimde yürümenin gerçekten pozitif sonuçlar verdiğini göreceksiniz. Bir gün, hayatınızda oldukları gibi kaybetmekten korktuğunuz şeylere olan sadakat ve bağlılığınız kadar olan beklentileri de anlayacaksınız.

Korku, çoğu zaman tüm hayatlarımızın bir parçası olarak görünebilir. Bazen neyin korktuğumuzu kendimize sormak istemeyiz çünkü korkunun doğasında bazı şeylerin olduğunu biliyoruz. Özellikle bir şeyleri kaybetmekten korktuğumuzda, neyin kaçınılmaz olarak kaybolacağını bilemeyiz.

Belki kaybetmekten en çok korktuğunuz şeyler arasında arkadaşlarınız olabilir. Toplumsal değişim, göçler veya evlenme gibi sebepler bu ilişkilerin engellenmesine neden olabilir. Bununla başa çıkmak zor olabilir ancak arkadaşlarınız ile bağlantınızı koparmak zorunda kalmayacak şekilde diğer iletişim yolları kullanabileceğinizi hatırlayın.

Belki başarı adrenalininizi tatmin etmek istediğinizde kaybetmekten en çok korktuğunuz şeylerin başında gelebilir. Kalan sınavlarınızda veya çalıştığınız iş yerinde yeni iş fırsatlarında başarısız olmak korkusuna sahibiz. Aslında başarısızlık olarak algılandığı zamanlarda bile, beklenmedik olarak sahip olabileceğiniz yeni fırsatlarınız olabilir. Her durumda hedeflerinize ulaşmak için çaba sarf etmekte olduğunu hatırlamanız çok önemlidir.

Son olarak, çoğu zamanki gibi kaybetmekten en çok korktuğunuz şey siz olabilir. Yıllar boyunca kanıtlamış olduğunuz yetenekleriniz, güvenceleriniz ve başarılarınız belki de geride bırakmaya korktuğunuz şeyler arasındadır. Bu atayışlarınızdan kurtulmaktan çekinmeyin. Bilmediklerinizi keşfedin; tüm bilgilerinize sahip olmakla sonuçlanabileceklere açık olun.

Kaybetmekten korktuğum şeyler, hayattaki en önemli unsurlardandır. Birbirimizi, yaşamımızdaki önemli kişileri, ailelerimizi, güvenliklerimizi ve mutluluğumuzu kaybetmekten korkuyorum. Düşünmek bile bana ne kadar çok şey kaybedebileceğimizi hatırlatıyor.

Kelimelerin anlamını kaybedebileceğimizi düşünmek çoğu zaman korkutuyor beni. İşlerin normalin dışına çıkması, eşlik eden her sözün sonsuz seçenekler üretmesi yakıcı olabiliyor. Kelimeler, kendi aralarında ağdaki bağlantılar oluştururken, tek bir seçenekle güvende kalabileceğimizi düşünmekten vazgeçmek uzak bir fikir.

Ailemle yaşadığım yakınlık ve güvenlik benim için bir anlam ifade ediyor. Onların var olması, her gün hayatımda önemli birer parçadır. Bu nedenle, onlara duyduğum sevgiyi kaybetmekten korkuyorum. Zaman zaman, bunları kaybetmekten veya daha az değerli hale gelmekten korkuyorum.

Geleceğim için yaşama şevkiyi kaybetmekten korkuyorum. Eğer güvenliğimi ve mutluluğumu kaybedersem, geleceğe yönelik hedeflerimi ve amaçlarımı unutabilirim. Gerçek hobileri olan ve günlük yaşamımdaki bir değer olarak kabul ettiğim faydalı tanışmaları bir kenara itebilirim.

Kaybetmekten korktuğum şeyler, herkes için hayatın en büyük çözümlerinden biridir. Eğer bunları kaybedersek, hayatın anlamını ve amacını çok farklı bir şekilde anlamayı öğrenmek zorunda kalabiliriz. Bu nedenle, bunları kaybetmemek için her şeyimizi yapmalıyız.

Çoğumuz, hayatımızda kaybetmemek için aceleci olarak hareket ediyoruz. Ne kaybedeceğimizi, kaybetmemek için gösterdiğimiz enerjinin ne denli anlamlı olduğunu sıklıkla unutmayız. Ancak, kayıplarımızın çoğu gözlerden ırak olduğunda ancak gerçek manada farkına varabiliyoruz.

Bu kayıpların en çok korktuğumuzu - ve motive olmak için çalışmamızı gerektirecek olanı - neler olduğuna bir bakalım:

1. Sağlık: Sağlık sadece kendimize sahip olduğumuz temel unsurlardan biridir. Sağlığını kaybetmenin şoku, ani boşluk hissi ve korku ile birlikte gelir.

2. Sağlıklı İlişkiler: Sağlıklı ilişkiler, her zaman üzerimize ağır bir baskı oluşturur. Özellikle, sevdiklerimizin başkalarıyla ilgilenmemiz inatına işin içinde olmaları, insanın gözünü korkutur.

3. Güvenlik: Güvenlik, insanların her zamankinden daha fazla endişelenmelerine neden olan modern yaşamın ardında yatan bir güçtür.

4. Zaman: Zaman, büyük oranda kaybetme korkusuyla tehdit etmektedir. Çünkü herşeyin sınırlı olduğunu ve dolayısıyla fırsatların da giderek sıkıştığını biliyoruz.

5. Amaç: Hayatın anlamını anlamlandırmak ya da amaçlarını neyin sürükleyeceğini belirlemek, bazen insanların kolayca kaybetmekten kaygılandıkları şeyler oluyor.

6. Güç/Başarı: Başkaları tarafından takdir görmek, tarafımızdan gelen başarılar ve güç, başkalarının yüzünde meydana gelen değişikliklerle de korkunç sebeplerle kaybolabilir.

7. Kontrolümüzden Kaçma: Bazen, kendimizin nasıl davranacağımızı kontrol etme kabiliyetimizi kaybetmekten korkabiliriz.

8. Alışkanlıklar: Bazen, eziklik ve sıkıcılık duygusuyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Zamanla öğrendiğimiz alışkanlıkların kaybolma tehlikesi, öz hello kaybetmekten daha korkutucu olabiliyor.

Kaybetmekten korktuğumuz şeyler, her birimizin farklı olabilir. Gözden uzak olan kayıplar, bazen gerçekte hiçbir şeyin yokmuş gibi hissetmekte de korkutan bir yanı oluyor. Fakat, kaybetmekten korktuğumuz şeylerin ne olduğunu tanımlıyorsak, ele geçirmek için çalışmanın yolu daha da açık hale geliyor.

Hepimiz, hayatımızda küçük veya büyük kayıplar yaşayarak hayatımızın anlam ve hareketini etkileyecek şekilde şekillenmektedir. Bazen üzüntü veya korku verici olan kayıplar risklerimizi anlamamıza, önlemler almamıza ve baş etmemize yardımcı olur. Ancak, bazen mevcut kayıpların tamamen kaybetmemizi önlemek için yapılan çaba, hayatımızı kaygı dolu olmaktan kurtaracaktır.

Bazı şeyleri kaybetmekten korkmayız çünkü gerçekten bunu değerli ve hayatımızda belirleyici kılan şeylerdir. Örneğin, sağlığımızı kaybetmekten korkuyoruz çünkü elimizdeki tek imkandır. Sağlık kaybının insan hayatını kökten değiştirme potansiyeline sahiptir. Aynı şey, ailemiz için de geçerlidir. Çünkü sevdiğimiz ve hayatımıza katkıda bulunan insanlar, iyi vakit geçirmek ve çeşitli durumlardan özellikle bu insanlar için çıkış yolu aramamızı gerektirir.

Ayrıca, bugünün değerli olan başka şeyler de var. Örneğin, ekonomik durumumuzu kaybetmekten korkuyoruz çünkü dayanıyor ve tabii ki her gün hayatımızın ilerlemesini barındırıyor. Bu tür şeyler, fiziksel sağlığı anlamında düşünüme gereksinim duymuyor ama hayatımızın bazı bölümlerini yören gereksinimi duyduklarından ve her an her şeyin göz ardı edilebileceği gerçekliğinden dolayı korku duyabilirler.

Bu nedenle, hayatımızda herhangi bir şey kaybetmemekten hayatımızı kurtarır. Günlük süreçlerde risk almamak, daha az zaman harcamak ve daha düşük stres seviyelerine sahip olmak gerçekten kurtarıcı olabiliyor. Risk almanın her zaman öngörülen bir sonuç olmadığını da unutmamak gerekir. Kaybetmekten korktuğumuz şeyleri kaybetmememiz, hayatımızı rahatlatan daha iyi özel ve toplumsal sonuçlarla karşılaşabilmemiz için bize güvence verir.

KAYIP VE İNAT

Martının sesi kanatsız kuşlardan çok daha yüksekti. Kuşların gökyüzünde aşağıdan yukarıya doğru hafiften çıplak bir ışıkla parıldadığı bu sabahta, Martının sesi tüm sessizliği dağıttı. O dostça ve sıcak sesine sahipti; sanki bir sevgi dolu uyarıya muhatap olmuş gibi davrandı. Genç Martı kendisinden çok uzakta, fırınınızın girişinde bu sabahtan itibaren bir şeyleri arayacaktı. Martı onu kazanmaktan çok, bunu kaybetmeyeceğini umut ediyordu.

Onun bu küçük inatçı tipi ilk başta insana garip gelebilir. Ancak orada duran firmamızın arayışı bir nevi kendi bedeninden çok daha büyük bir arayışı işaret ediyordu. İnsan, bedeninden bir şeyler kaybetmekten çok, ruhsal katmanlarından kaybediyor.

Martımız kaybetmekten korktuğu şeyleri kabullenmekten çekiniyordu. Mecalsizlik, özellikle de kendi zaaflarını kabullenmek o kadar korkunçtu ki. Her insanın arzu ettiği şey, ne bedeninden ne de ruhsal katmanlarından bir şey kaybetmemekti. Oysa aslında insan her bir katmandan kayıp yaşayacaksa; kaçınılmaz bir gerçeği kabullenmek zorunda olduğunu anlamamız gerekiyor.

Günlük olarak yaşadığımız, bu hareketleri kaybetmekten korkmamızın temel sebeplerden biridir. Bizim Martımızın da yaşadığıyla aynı. Kayıplardan korkan bir çağda yaşıyoruz. Ancak yaşamsal durumlarımızın herhangi bir kısmını kabullenişimiz arttıkça, yaşamın gerçekleriyle barışık olma potansiyelimiz artar. Martının arayışı, sadece bir şeyi arama arzusundan çok aramıyor olma becerisinin keşfiyle başlayacak. Martı kaybetme korkusunu rahatlatabilecek cesaret gösterecek. O, kaybetmeyi kabullenecek ve bu sayede hayal bile edemeyeceği kadar büyük bir şey kazanacak.

Birçok kişinin hayatındaki en büyük kaygıların başında kaybetme korkusu geliyor. Birşey kaybettikten sonra bunun yerini tekrar dolduramayacağınızı ve bu yüzden ne kadar çok kayıp yaşadıklarınız arttıkça üzüntünün maliyetinin de arttığını hissederek, bu korkuyu içinizde hissettiğinizi anlıyoruz. Kaybetmekten korktuğun Şeylerin başında ne geliyor?

1. Sağlık: Sağlık, hayatımızın en değerli unsurlarından biri. Dahil olduğu her şeyin anlamını kaybettiğimizi anlıyoruz. Sağlığımızın çok rahat kaybedebileceğini görmek bizi korkutur.

2. Sevdiklerimiz: Birçok insanın, kendilerini en güvende hissettiği, arkalarına dayandıkları, korudukları ve sığındıkları kişinin, özellikle de sevdiklerinin kaybetmesinden korkar.

3. İş ve Gelir: İşiniz, kariyeriniz, para kazanmanın en önemli yollarından biridir ve kaybedebileceğiniz birşeydi. Ekonomik krizler, iş kaybı riski gibi faktörler, bunu daha da arttırdı.

4. İlişkiler: Sevdiklerimizle olan tüm ilişkimizi kaybetmekten en korktuğumuz şeyler arasında. Toplumun gerektirdiği ölçüde farklı ilişkilere ihtiyaç duymuş olsak da, biliyoruz ki arkadaşlarımızı, sevgilimizi veya ailemizi kaybetmek bizi korkutacak kadar zor olacak.

5. Zaman: Zaman, hayatımızın en değerli ve sonsuz olmayan bir kaynağı. Hatırlamayı severiz ve hayatımızın her anında bir şeyler öğrenebilmemiz için, onu gereksiz şeylerle harcadığımızı hissettiğimizde kendimizi üzüyoruz.

Korku, insanın çoğu zaman mutsuzluğa iten bir yürekten gelen bir duygudur. Bu, özellikle de kaybetmekten korktuğumuz şeyleri kaybetmeyi düşündüğümüzde oldukça ağırlaşabiliyor. Özellikle de başkalarının varlığını savunmamıza elverişli olan sevdiklerimizi kaybetmekten korkmak, bir adım önce kaygıyı ortaya çıkarır.

Kaybetme korkusunu ortadan kaldırmak için birkaç yöntem var. Öncelikle, başarısız olmak ve kayıplardan korkmamak için güvenli bir atmosfer oluşturmamız gerekir. Positive Psychology yöntemleri ile kendimizi güvende hissettiğimizi ve lojistik olarak başarılı olduğumuzu fark edebiliriz. Ayrıca, her durumun tüm olumsuzluklarına rağmen pozitif yönlerini keşfedebiliriz.

Bir diğer yöntem de sevdiklerimizin güvenli ve sağlıklı ilişkiler kurmaktır. Bu, aramızdaki güveni arttırır ve kaybetmekten korkudan sıyrılırız. Ayrıca, kaybetmekten korkmamak için kararlılık ve inanç göstermeliyiz. Hayallerimizi gerçekleştirmek için cesaret ve kararlılık göstererek, kaybetme riskini azaltırız.

Son olarak, kaybetme korkumuzu azaltmak için planlarımızı dengeli ve somut hale getirerek her şeye konsantre olabiliriz. Güne iyi başladığımızdan emin olursak, başarısızlık ve kayıplardan endişelenmeyeceğiz. Kaygının sınırı olmadığını bilerek, olumsuzluklarda aradığımız dersleri öğrenmeye ve kendimizi yüceltmeye odaklanıyoruz.

Korku, insanların hayatındaki ürkütücü hisler arasında yer alır. Bazen olumsuz duyguları tırmandırırken, bazen de kayıpları yüzünden ortaya çıkar. Güvensizlik, kuşku ve ümitsizlik, kaybetmekten korktuğun şeyleri çoğu zaman tetikleyen başlıca hislerdir. Kendinizi iyi hissetmek için, kaybetmekten korktuğun şeyleri tespit edip onlarla mücadeleye gitmeden önce, korkulu duygularının nedenlerini açıklamanız gerekebilir.

Birincisi, kaybetme korkusunun kaynağına bakmak. İnsanlar genellikle aileleriyle, arkadaşlarıyla veya başka sevgili kişilerle birbirlerine bağlanmakta ve kaybetmekten korkmaktadırlar. Bu kaygıya bağlanan kayıp, herhangi bir önemli kişinin, ilgili kişinin sağlık sorunlarına karşı, ya da başka bir kişinin ya da bir dış etkiyle kaybına karşı endişe ile reaksiyon göstermek için oluşturulan bir mekanizmadır. Bu endişe, kendi kendimize veya neyin kaybolabileceğinin farkında olmadan kaybı vis-a-vis başka bir kayıp aradığımızda hissedilebilen bir havaya sahip olabilir.

İkinci olarak, kaybetme korkusunun kaynağı, kişisel başarısızlıklardan kaynaklanabilir. Bazen, insanlar mevcut başarılarının korunmasından endişe ederler. Özgüvenin kaybı, bir şeylerin % 100 başarıyla tamamlanacağından endişe etmek olabilir. Hiçbir zaman emeklerinizin faydasını göremediğiniz duygu, hissettiğiniz şekilde kaygıyı körükleyebilir.

Üçüncü olarak, kaybetme korkusunun kaynağı, gelecek hakkında endişe eden özgürlük. Hayatımızda her zamanki olaylar, olası gelişmeler veya sürpriz gerçeklikler olduğunda bazı insanlar bu bilinmezlikten kaygı duyarlar. Olası sonuçları önceden tahmin etmeden kontrol altına alınamaz korkuyu tetikleyen, tahmin edilmez ve deneyimlenmemiş etken olabilir.

Çözüm olarak, kaybetme korkusu ile yüzleşmenin en iyi yolu, mevcut kaygılarının nedenlerini açıklamak, onlarla mücadele etmek ve onlara direnmektir. Bu teknikler, kişisel alanların koruması, başarı ve istikrarının korunması, gelecek kaygılarının kontrol edilmesi ve korkunun nedenleri ile etkili şekilde yüzleşmek gibidir. Kaybetme korkusuyla yüzleşme her zaman zor olur ve not alınması gerekenler olabilir, ancak bu korkularla hedef bazlı teknikler proaktif davranışlarınızı daha doğru geçiş olgusu olarak değiştirebilir. Unutmayın, kaybettiklerinizi sonlandırmadığınız gibi, yeni fırsatların başladığını da unutmayın.

Hepimizin hayatında kaybetmekten korktuğu şeyler vardır. Mesela, bir ya da iki arkadaşızın başımıza gelen bir kaza sonucu gitmesi, sosyal hayatımızın içinde kaybolmamıza neden olabilir. Bazen de çok sevdiğimiz aile üyelerinin ya da yakınlarımızın kaybedilmesinin derin üzüntüsüne katılıyoruz.

Tüm bu kaybetmelere dayanmak oldukça zor bir şeydir. Ancak anlaşılacak, bunlardan korkmak da çok doğal. Ya da, kendimizi yalnız hissettiğimiz zamanlar kaybedecekmiş gibi hissedebiliriz.

Bununla birlikte, birçok insan, kaybetmekten korktukları şeyleri basitleştirmeye, doğal olarak hayatın kendisine katılmaya çalışır. Materyalist değerler, başarılar veya maddi paralar kaybetmekten korkmak, neyse ki bu kaybetme korkusundan uzak bir yaklaşım olabilir.

Aslında, hayatın anlamının, bunu korumaya ve herhangi bir ödül elde etmeye çalışmaktan daha fazlası olduğunu unutmayalım. Egemen düşüncelerimizi değiştirirsek, hayatımızın zor zamanlarının gerçekten kaybedecekmiş gibi hissetmektan ziyade, zor zamanlarla bağdaşarak ve büyümek için güçlükler yaşamaktan ibaret olduğunu fark edecek ve kaybetme korkusundan köklerinden kurtulacağız.

Kaybetmeyi anlamlandırmamız önemlidir, çünkü sonuçta artık kaybetmekten korkmayacağız, hayatın aksiyonlarını yakından izleyeceğiz. Kaybetme korkusunu aşmak, bu değerleri inceden inceye ele alarak ve kaybetme korkusunu aşabilmek için kaybetmeyi anlamlandırmaya başlamak anlamına gelebilir.