Simülasyon teorisi, son zamanlarda popüler hale gelen ve insanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan bir kavramdır. Bu teori, gerçekliğin aslında bir simülasyon olduğunu iddia eder ve bu fikir, birçok filozof, bilim insanı ve düşünür tarafından öne sürülmüştür.
Öncelikle, bu kavramın tarihi M.Ö. 400'lü yıllar kadar geriye dayanır. Yunan filozof Platon, aslında bir simülasyon teorisinin fikir babasıdır. "Mağara teorisi" olarak da bilinen bu kavram, gerçekliğin sadece gözlerimizin bize gösterdiği şekilde olmayabileceği teorisidir.
Dahası, yirminci yüzyılın başlarında Matematikçi ve Felsefeci Alfred North Whitehead, gerçekliğin kuantum mekaniği yoluyla simüle edilebileceğini öne sürdü. Ancak, bu teori ancak 1977 yılında Bilimkurgu yazarı Philip K. Dick'in "Ubik" adlı romanıyla tarih sahnesinde yer aldı.
Son yıllarda, ünlü köşe yazarı Nick Bostrom, "Simülasyon Argümanı" adlı bir makaleyle konuyu yeniden ele aldı. Bostrom, gelecekteki gelişmiş bir uygarlık tarafından simülasyonlar oluşturabileceğimizi öne sürdü.
Günümüzde, simülasyon teorisi gerçeği ya da yanılsaması tartışılsa da, filozoflar, bilim insanları ve diğer düşünürler tarafından hala aktif olarak tartışılmaktadır.