Suç kavramı, toplumda hemen hemen herkesin aşina olduğu kavramların başında gelir. İnsanların toplumda birbirleriyle olan etkileşimleri sonucu işledikleri suçlar, hukuk sistemimiz tarafından cezalandırılmaktadır. Ancak, bazı durumlarda kişinin kendi rızası ile işlediği suçlar vardır. Bu tür suçlar, tamamen kişinin kendi tercihi ile gerçekleştirdiği eylemlerdir ve hukuk sistemimiz tarafından suç olarak kabul edilmemektedir.
Birçok insan aşırı alkol veya uyuşturucu kullanmaktan dolayı suç işleyebilir. Ancak, kişinin kendi rızası ile uyuşturucu veya alkol tüketmesi ve sonucunda suç işlemesi, hukuk sistemimiz tarafından suç olarak kabul edilmemektedir. Çünkü, kişi bu eylemi tamamen kendi tercihi ile gerçekleştirmiştir ve suçu önleyebilecek bir irade gücüne sahip olması beklenir.
Benzer şekilde, yasadışı fuhuş veya kumar gibi suçlara karışanlar da kendi rızaları ile hareket ettikleri için bu suçlardan cezalandırılmazlar. Ancak, bu tür eylemlerin zararları çevreye, aileye, topluma ve hatta kişinin kendisine olumsuz etkileri olabileceğinden dolayı yasal yaptırımlar olabilir.
Bir diğer örnek ise, riskli sporlar yapıp kendine zarar veren bireyleri örnek olarak verebiliriz. Bungee jumping, paraşütle atlamak veya dağ bisikleti gibi tercih edilen bazı sporlar, ciddi riskler barındırır. Ancak, kişinin kendi tercihi ile bu sporları yapması suç teşkil etmez. Çünkü o kişi, bu sporların risklerine tamamen kendi rızası ile katlanmıştır.
Kendi rızası ile işlenen suçlar, kişisel özgürlüğe saygı gösterildiği ve kişinin kendi tercihlerinin yargılanmadığı anlamına gelmez. Her birey, topluma karşı bir sorumluluk taşıdığı gibi, kendine karşı da bir sorumluluk taşımaktadır. Kişilerin kendi rızaları ile yaptıkları bazı tercihler, hem kendileri hem de çevreleri için zararlı olabileceği için dikkatli ve sorumlu bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.
Sonuç olarak, kişinin kendi rızası ile işlediği suçlar belirli bir kural ve düzen içerisinde kabul edilemez. Ancak, bazı durumlarda kişilerin kendi tercihleri sonucu gerçekleştirdikleri eylemler suç olarak kabul edilmemektedir. Her bireyin kendi sorumluluğu ve çevresine karşı bir sorumluluğu bulunduğu için, tercihleri dikkatli ve sorumlu bir şekilde yapması yaşam kalitesi açısından önemlidir.
Birçok insan aşırı alkol veya uyuşturucu kullanmaktan dolayı suç işleyebilir. Ancak, kişinin kendi rızası ile uyuşturucu veya alkol tüketmesi ve sonucunda suç işlemesi, hukuk sistemimiz tarafından suç olarak kabul edilmemektedir. Çünkü, kişi bu eylemi tamamen kendi tercihi ile gerçekleştirmiştir ve suçu önleyebilecek bir irade gücüne sahip olması beklenir.
Benzer şekilde, yasadışı fuhuş veya kumar gibi suçlara karışanlar da kendi rızaları ile hareket ettikleri için bu suçlardan cezalandırılmazlar. Ancak, bu tür eylemlerin zararları çevreye, aileye, topluma ve hatta kişinin kendisine olumsuz etkileri olabileceğinden dolayı yasal yaptırımlar olabilir.
Bir diğer örnek ise, riskli sporlar yapıp kendine zarar veren bireyleri örnek olarak verebiliriz. Bungee jumping, paraşütle atlamak veya dağ bisikleti gibi tercih edilen bazı sporlar, ciddi riskler barındırır. Ancak, kişinin kendi tercihi ile bu sporları yapması suç teşkil etmez. Çünkü o kişi, bu sporların risklerine tamamen kendi rızası ile katlanmıştır.
Kendi rızası ile işlenen suçlar, kişisel özgürlüğe saygı gösterildiği ve kişinin kendi tercihlerinin yargılanmadığı anlamına gelmez. Her birey, topluma karşı bir sorumluluk taşıdığı gibi, kendine karşı da bir sorumluluk taşımaktadır. Kişilerin kendi rızaları ile yaptıkları bazı tercihler, hem kendileri hem de çevreleri için zararlı olabileceği için dikkatli ve sorumlu bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir.
Sonuç olarak, kişinin kendi rızası ile işlediği suçlar belirli bir kural ve düzen içerisinde kabul edilemez. Ancak, bazı durumlarda kişilerin kendi tercihleri sonucu gerçekleştirdikleri eylemler suç olarak kabul edilmemektedir. Her bireyin kendi sorumluluğu ve çevresine karşı bir sorumluluğu bulunduğu için, tercihleri dikkatli ve sorumlu bir şekilde yapması yaşam kalitesi açısından önemlidir.