Michel de Montaigne, dönemin siyasi olayları hakkında çeşitli düşünceler ortaya koymuştur. Onun eserlerinde siyasi konulardan sıkça bahsedilir ve genellikle eleştirel bir yaklaşım sergiler.
Montaigne, siyasetin insanların hayatlarını etkileyen bir alan olduğunu ve dolayısıyla üzerinde düşünülmesi gerektiğini savunur. Ancak, siyasetin insan doğasına ve insan ilişkilerine göre şekillenmesi gerektiğini düşünür. Ona göre, siyasi eylemler adalet, eşitlik ve özgürlük gibi evrensel değerlere dayanmalıdır. Aksi takdirde, haksızlık, zulüm ve iktidar kötüye kullanımı ortaya çıkar.
Montaigne, siyasi liderlerin genellikle kendi çıkarlarını korumak için halk üzerinde baskı kurduklarını ve manipülasyon yaptıklarını düşünür. Bu nedenle, kendini gerçek siyasi liderlikten yoksun olan insanlardan uzak tutar ve başkalarının etkisinde kalmamaya çalışır.
Montaigne, siyasi gücün sınırlı olması gerektiğine inanır. Ona göre, bir liderin mutlak güce sahip olması, insan özgürlüğünün ve demokratik değerlerin tehlikeye atılmasına neden olur. Bu nedenle, siyasi gücün sınırlanması ve iktidarın paylaşılması gerektiğini düşünür.
Montaigne, siyasetin insanları baskı altına alabileceğini ve toplumun hoşgörüsüz, bölünmüş ve çatışmacı hale gelebileceğini düşünür. Onun için, siyasetin araştırılması ve farklı fikirlerin tartışılması önemlidir. Çünkü sadece farklı düşüncelerin açık bir şekilde ifade edilmesiyle demokratik bir toplum ve adalet sağlanabilir.
Sonuç olarak, Montaigne döneminin siyasi olaylarına eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşır. Siyasetin insan doğasına uygun olması, bireyin özgürlüğünü koruması ve gücün sınırlı ve paylaşılmış olması gerektiğini savunur.