Mumtehine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 60. suresi olarak bilinir. Suresinin adı, Arapça'da "imtihan etmek" anlamına gelen "mumtehine" kelimesinden gelir. Bu surede, Müslümanlar ile kafirler arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümler yer alır. Ayrıca, inananların doğru yolu bulmaları için bazı nasihatlerde bulunulur.
İlk ayetlerde, Allahu Teala'nın kafirlere karşı Müslümanları savunacağı bildirilir. “Ey iman edenler! Eğer size kâfirlerden bir topluluk gelir de sizinle savaşmak isterlerse, o zaman Allah'tan başka sizin dostunuz yoktur. Allah, sizin amellerinizi haber alandır” (Mumtehine Suresi, 8). Bu ayetler, Müslümanların kafirlerle mücadelesi sırasında göstermeleri gereken kararlılığı ve Allah'ın yardımının her zaman yanlarında olacağını vurgulamaktadır.
Surenin devamında, Müslümanların kafirlerle yaptığı anlaşmalar üzerinde durulur. “Kâfirler, eğer sizden mağlup olarak dönüp giderlerse, size arkalarından saldırmazlar. Allah, kötülük yapanların hükmünü hiçbir şekilde değiştirmez” (Mumtehine Suresi, 9). Bu ayetler, karşı tarafın anlaşmaya uyması durumunda yapılacak anlaşmaların geçerli olacağını ve Allah'ın adaletinin her zaman hakim olacağını göstermektedir.
Mumtehine Suresi'nin son bölümünde ise, Müslümanların akrabalarına karşı göstereceği sevgi ve saygıdan bahsedilir. “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kimsenin, Allah’a isyan eden ve kendisine ve ailesine eziyet eden bir babası veya oğlu olsa bile, onlarla dostluk edinmeyin" (Mumtehine Suresi, 9). Bu ayetler, Müslümanların akrabalık bağlarını değerli görmeleri ve bu bağları korumaları gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Mumtehine Suresi'nde hem Müslümanların kafirlerle olan mücadelesi hem de akrabalık bağlarının önemi ele alınmıştır. Hayatımızda karşımıza çıkan zorlukları aşarken Allah'a güvenmeli ve karşımıza çıkan insanlara karşı adil ve sevgi dolu bir tutum sergilemeliyiz. Allah'ın adaletinin her zaman hakim olacağına inanarak, doğru olanı yapmamız gerekmektedir.
İlk ayetlerde, Allahu Teala'nın kafirlere karşı Müslümanları savunacağı bildirilir. “Ey iman edenler! Eğer size kâfirlerden bir topluluk gelir de sizinle savaşmak isterlerse, o zaman Allah'tan başka sizin dostunuz yoktur. Allah, sizin amellerinizi haber alandır” (Mumtehine Suresi, 8). Bu ayetler, Müslümanların kafirlerle mücadelesi sırasında göstermeleri gereken kararlılığı ve Allah'ın yardımının her zaman yanlarında olacağını vurgulamaktadır.
Surenin devamında, Müslümanların kafirlerle yaptığı anlaşmalar üzerinde durulur. “Kâfirler, eğer sizden mağlup olarak dönüp giderlerse, size arkalarından saldırmazlar. Allah, kötülük yapanların hükmünü hiçbir şekilde değiştirmez” (Mumtehine Suresi, 9). Bu ayetler, karşı tarafın anlaşmaya uyması durumunda yapılacak anlaşmaların geçerli olacağını ve Allah'ın adaletinin her zaman hakim olacağını göstermektedir.
Mumtehine Suresi'nin son bölümünde ise, Müslümanların akrabalarına karşı göstereceği sevgi ve saygıdan bahsedilir. “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kimsenin, Allah’a isyan eden ve kendisine ve ailesine eziyet eden bir babası veya oğlu olsa bile, onlarla dostluk edinmeyin" (Mumtehine Suresi, 9). Bu ayetler, Müslümanların akrabalık bağlarını değerli görmeleri ve bu bağları korumaları gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Mumtehine Suresi'nde hem Müslümanların kafirlerle olan mücadelesi hem de akrabalık bağlarının önemi ele alınmıştır. Hayatımızda karşımıza çıkan zorlukları aşarken Allah'a güvenmeli ve karşımıza çıkan insanlara karşı adil ve sevgi dolu bir tutum sergilemeliyiz. Allah'ın adaletinin her zaman hakim olacağına inanarak, doğru olanı yapmamız gerekmektedir.