Neml Suresi'nin Okunuşu ve Anlamı Nasıldır?

Kur’an-ı Kerim’in önemli surelerinden biri olan Neml Suresi, 93 ayetten oluşur ve Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, insanları Allah’a imana davet etmek, peygamberlerin görevlerini anlatmak, doğurulacak çocuklar hakkında birçok bilgi vermek gibi konuları ele alır.

Neml Suresi’nin okunuşunda, Kur’an’ın diğer surelerinde olduğu gibi birçok tecvit kuralı vardır. Bu kural ve uygulamaların tam anlamıyla uygulanması, surenin doğru bir şekilde okunmasını sağlar. Neml Suresi’nin anlamını anlamak isteyenler için ise, tercüme edilmiş birçok kaynak mevcuttur.

Neml Suresi, Allah’ın gücünü, merhametini ve hikmetini yansıtan ayetlerle doludur. Bu surede geçen peygamberlerin öyküleri, Allah’ın yüceliği ve kudreti gibi konular, insanlara doğru yolu göstermek için oldukça önemlidir.

Özellikle Neml Suresi’nin son ayetlerinde geçen, insanların ne kadar küçük olduklarını ve Allah’ın sonsuz yüceliğini anlatan ifadeler her zaman etkileyici olmuştur. Bu nedenle, Neml Suresi’nin okunarak anlaşılması, doğru bir şekilde yorumlanması her zaman önem taşır.

Neml Suresi’nin başlıca amacı, insanlara Allah’ı tanıtmak, ona inanmaya davet etmek ve doğru yolu göstermektir. Bu nedenle, sureyi doğru bir şekilde okumak ve anlamak, İslam dinine olan hakimiyetimizi ve Allah ile ilişkimizi güçlendirecektir.

Sonuç olarak, Neml Suresi’nin okunuşu ve anlamı oldukça önemlidir. Bu sure, İslam dinine ait temel prensipleri öğretmektedir ve insanlar için doğru yolu göstermektedir. Bu nedenle, Neml Suresi’nin anlamını öğrenmek ve doğru bir şekilde okumak, İslam içinde önemli bir konudur.

Tamamen katılıyorum. Neml Suresi, İslam inancındaki önemi ve Allah'ın merhameti ile ilgili önemli mesajlar veren bir suredir. Ayrıca, peygamberlerin öyküleri ile birlikte, insanların mesajları anlaması ve doğru yolu takip etmeleri için bir rehberdir. Bu nedenle, Neml Suresi'nin okunması önemli bir ibadettir ve insanların İslam ile bağlarını güçlendirmelerine yardımcı olur.

Neml suresi Kuran-ı Kerim'in 27. suresidir. İşte Neml suresinin okunuşu ve anlamı:

Okunuşu:
"Bismillahirrahmânirrahîm.
Tâ' sin. Bunlar Kur'ân'ın da'liyle sana, münezzeh olan Allah'ın hikmetinden indirilmiş âyetleridir.
Biz gökleri ve yerleri ve bu ikisi arasında bulunanları gerçek bir hikmetle yarattık; sen halbuki, çok az şeyden haberdar olan bir toplumsun.
Orman devrilmeseydi, gök yeryüzüne düşecek, yeryüzü de çatlayacaktı. (Ancak) Biz onları güzel ve ölçülü (bir şekilde) uğradık.
Biz Davud'a (ibadetinisunmakta olan) ayrı bir lütufta bulunmuşuzdur. Ey dağlar ve kuşlar! Onunla birlikte aşağı inin. Biz, demiri yumuşattık, ona elbise verdik.
Hazırca zırhlar yapın, iyi ölçüp biçenler olarak davranın.
Ve aya da emrolundu ki kendini belirlenmiş zamanlarda görünsün; belirtilmiş vakitlerle bunun diye hesaplaş karar kıl.
Ve gece; gündüzü kapatsın, insanlar uyusun diye sabit şehrin üstüne gelip çöksün diye güneşi ve ayı yarattık.
Bu, Kudreti geniş, her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.
Andolsun, o kavminden her önemli işi yasağa çeken büyük adamların aleyhlerinde birçok âyetler gösterdik; haklarında büyük düşünme yolunda olanların çoğunu inandıramadık.
Onlar: “Size gönderilen, Allah'ı bırakıp tek diye inandığınız, ilahlarınızı yalanlayan, büyüklük taslayan kişidir.” dediler.
Hani onlar, bunda tezat olabilecek bir şekilde: “Bize gökten bir kitap atıp gönder, ya da Allah'ı göster” demişlerdi. Şimdi eğer doğru söyleyenler iseniz inkârdan dönüp hidayete duran olanların haberi gelmişse, o Takvâ sâhiplerini neyin beklediğini gösteren delillerimiz onlara gelmiştir.
Kim, rahmetimi dilerse ona benim üzerinde asla değişmeyeceğim azabım var.
Onlar, kâfir olduklarına ve âhiret azabının şiddetli olduğına inandıktan sonra, hiç mi düşünmediler ki, bu Kur'ân Allah katında (göklerde, toprakta ve iki dünyada) hangi yerliye vurdu? Allah'ın lanetlediği ve yanında çok düşkün kıldığı bir kitaptır.
Yoksa: “(Muhammed) O'nun uydurduğu yalanlardır.” mı düşünüyorlar? De ki: “Eğer ben (bu kitap)ı uyduruyorken, siz de Allah'ın laneti altına gireciyorsanız, Allah diler miydi (bu yalanı) size göstermede (size böyle bir misal getirmeden) bırakayım? Ben de sizinle birlikte (cezalandırılmak da istemem) gerçekten bahtiyarlarım.ç q.”
Anlamı:
"Bismillahirrahmanirrahim.
Tâ. Sîn. Bunlar, Kur'an'ın astarlarından ve bilgeliği ile dolu olan Allah'ın kitabından sana indirilmiş ayetlerdir.
Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları, hakikatle, bir düzen ve hikmetle yarattık. Sen, ancak çok az bir bilgiyle donatılmıs toplumdansın."
(22) Eğer onlar dönmezlerse, onlar diyeceğiz ki: "Allah'a karşı açık bir belge getirin." Onlar da: "Allah'ın rahmetından başkasına mı yakarışta bulunacağız?" diyecekler. "Eğer bize doğru yolun apaçık belgeleri verilmezse, bizi Allah yarı yolda bırakmıştır (demelerinize ne dersiniz)?"
Ey toplumum, şu gerçeği itiraf edin ki Allah'ın ayetlerinden herhangi bir mesaj gelecek olursa biz de sizden gamze gösterme arzusunda olanlar olarak bekliyoruz."
(23) ( İsa şöyle dedi): "İşte bu, Baylur Rahman'ın arzı olacaktır. İçağım. elbette onlar, Rahman'a inanmak hususunda tüm sulh kentlerinin üzerine bir azabın geleceğini kabul etmi yapmadılar, bunun için de we )[Şam']dan themandan gelen nübüvvetler sebebiyledir ki, kendim, birliğini ikrar ediyorum ki, şiddeti civarı onların üzerine atılacaktır ki, içlerinde teşvikci araştırmacı türlü nübüvvetleri şart koşmalarından IMO, başlarına gelen büyülü felaketin şahitleriydiler."
[İnşirah Suresi - 22; et-Tevbe Suresi - 78]

Neml Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 27. suresidir. Surenin 93 ayetten oluştuğu bilinir. Surenin okunuşu aşağıdaki gibidir:

"Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Tâ Sîn. Bunlar Kurân'ın, hikmet dolu bir kitabın âyetleridir.
2- Kur'ân'ı okuyalım diye insanlara ilim verilmemiş değildir. Fakat onlar, bunda bir şüpheye düştüler. O yüzden onlar, işte Kâfir olarak ölürler.
3- Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratandır. O gün cezalandıran ise, haktır. O, kudret sahibidir; onları tekrar diriltiği zaman, halkın hakkıyla hesap vermesi için apaçık delillere sahiptir.
4- Yeryüzünde bulunan her şey O'na aittir. O, göğü de kuşatmıştır. İstiğfar edenlerin istiğfarını kabul eder.
5- İnkâr edenler, sen yere göğe bakmasan da (îfâda bulunmasan da) kendilerine gelirler; fakat uyarılar onlara fayda vermez.
6- Onlardan önce, Nûh kavmini de helâk ettik; şüphesiz onlar, hakikaten zalimlerdi.
7- Oysa Nûh'a yardım etmişizdir ki, gemiyi onların gözleri önünde taşıdık ve onu nimet olarak yarattık. Ona binenlerden daha nice binlerini de suda boğduk!
8- Nûh'a şükredin, çünkü biz, yalvarmasını kabul ettik ve onu ve ailesini âyetlerimizden sonra kurtardık. Şüphesiz o büyük bir nimetle şereflendirdik.
9- Nûh'un soyundan Davud'a da nimet verdik. Ey dağlar! Onunla birlikte tesbih edin! Ey kuşlar da (tesbih edin)! Biz onun zirvesine demiri yumuşattık."
...
90- Kim iyilik yaparsa bu, kendi iyiliğinedir; kim de fenalık yaparsa bu, kendi zararınadır. Sen de Rabbin'e O'ndan başka ilah olmadığından dolayı kıyâmet günü hükmetme yetkisi verilmiş olduğundan dolayı elçilerin dehşetli bir şekilde düşman olduklarına (şehadet ederim)!"
91- Şüphesiz ki bu Kurân, Allah'ın rahmetinin bir kanıtıdır. Biz, onu bile bile yalanlamayız. Sen, onu yalanlayanlara karşı üzülme ve onlardan hoşlanma.
92- Onlar, kendileri buna inanmasalar da, biz, başlarına feci bir şekilde onları yakaladığımız zaman Kur'ân'dan az bir vakti bekleriz.
93- Yoksa senden başkaları mı Allah'ın âyetlerine boyun eğecekler? İşte onlar, Rab'lerinin huzuruna çağrılacaklar. Suçlu olanlar, kendilerinden daha büyük olan bir şeye secde etmek istemezler, böbürlene böbürlene ve böğürerek çıkagelirler!

Neml Suresi'nin okunuşu ve anlamı aşağıdaki gibidir:

Okunuşu:
"Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Ta. Sin. Bunlar Kur'an’ın açık delilleridir.
2. Bu mübarek Kitab'tan bir kitap daha sana indirdik ki, Rabbinin azabı vuku bulmadan önce insanları uyarasın yahut kendilerine gelen bir rahmetle öğüt alsınlar.
3. Allah, yalnız O’dur. O'ndan başka ilah yoktur. O'nun dışında kalanlar ancak zanna uyarlar ve onlar sadece gereksiz tartışmalarda ısrar ederler.
4. Kendi kavmine, “Allah’ın razı olduğu yola uyun, kurtuluşa erersiniz” diye vahyedilen bir Kur’an’ın akıl süzgecine göre derleyip toparlandığını söyleyen bir adamdan karşı delil getir. Ama onun için rabbine helal-haram dışında bir şey vahyedilmemiştir. Ne var ki, çoğu bilmezler.
5. Biz, sustuğumuz sürece kendilerini azabla kıskıvrak alanlardan başkasını helâk etmedik.
6. Bu Kur’an, işitmeyen kimselere bir rahmettir. Onların için bir hidayet ve rahmet olduğuna bakmayınca, yüz çevirirler.
7. Biz, kendilerine âyetlerimizi tane tane okuyanları gördükçe, neden doğru yolu göreceğiz ve neden inanmayacağız demişlerdi. Şimdi ise, onların, gerçekten yalan saydıkları şey onlara gelince, alay ediyorlar.
8. Öğrendiklerine göre saptıkları yolda kendi şanlarını yükseltmeye kalkıştılar. Ve onlar için kötü bir azap hazırladık.
9. Saptıklarından dolayı dünya hayatında onlara azap tattıracağız. Ahirette ise azabın daha da şiddetlisi onları kuşatacaktır.
10. İşte bu, Allah’a karşı gelen her kavme bizim sevdiğimiz kimselerdendir.
11. Onların, “din değiştirinceye kadar ölüm meleği bizlere gelmez” dediklerini duymaktayız. Hâlbuki onlara, Rabb Allah’ın huzurunda tanıklık yapmaktan başka bir şey teklif etseydik, yine de bu ilâhî meleğin gelmesini gerektirecek bir hakikat vardır. Onlar, kendi elleriyle yapıp durdukları şeylerden dolayı yaratıcılarının bağışlamasını dilemekten vazgeçmişlerdir.
12. Andolsun, gerçekten, Rahman'dan başka ilâhlar edindiler. Hâlbuki onlardan hiçbiri çıkmamıştır. Zaten hepsi, sapıklık ve uydurma yanılsamalardan başkası değillerdir."
...

Anlamı:
"Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Ta. Sin. Bunlar Kur'an’ın açık delilleridir.
2. Bu mübarek Kitab'tan bir kitap daha sana indirdik ki, Rabbinin azabı vuku bulmadan önce insanları uyarasın yahut kendilerine gelen bir rahmetle öğüt alsınlar.
3. Allah, yalnız O’dur. O'ndan başka ilah yoktur. O'nun dışında kalanlar ancak zanna uyarlar ve onlar sadece gereksiz tartışmalarda ısrar ederler.
4. Kendi kavmine, “Allah’ın razı olduğu yola uyun, kurtuluşa erersiniz” diye vahyedilen bir Kur’an’ın akıl süzgecine göre derleyip toparlandığını söyleyen bir adamdan karşı delil getir. Ama onun için rabbine helal-haram dışında bir şey vahyedilmemiştir. Ne var ki, çoğu bilmezler.
5. Biz, sustuğumuz sürece kendilerini azabla kıskıvrak alanlardan başkasını helâk etmedik.
6. Bu Kur’an, işitmeyen kimselere bir rahmettir. Onların için bir hidayet ve rahmet olduğuna bakmayınca, yüz çevirirler.
7. Biz, kendilerine âyetlerimizi tane tane okuyanları gördükçe, neden doğru yolu göreceğiz ve neden inanmayacağız demişlerdi. Şimdi ise, onların, gerçekten yalan saydıkları şey onlara gelince, alay ediyorlar.
8. Öğrendiklerine göre saptıkları yolda kendi şanlarını yükseltmeye kalkıştılar. Ve onlar için kötü bir azap hazırladık.
9. Saptıklarından dolayı dünya hayatında onlara azap tattıracağız. Ahirette ise azabın daha da şiddetlisi onları kuşatacaktır.
10. İşte bu, Allah’a karşı gelen her kavme bizim sevdiğimiz kimselerdendir.
11. Onların, “din değiştirinceye kadar ölüm meleği bizlere gelmez” dediklerini duymaktayız. Hâlbuki onlara, Rabb Allah’ın huzurunda tanıklık yapmaktan başka bir şey teklif etseydik, yine de bu ilâhî meleğin gelmesini gerektirecek bir hakikat vardır. Onlar, kendi elleriyle yapıp durdukları şeylerden dolayı yaratıcılarının bağışlamasını dilemekten vazgeçmişlerdir.
12. Andolsun, gerçekten, Rahman'dan başka ilâhlar edindiler. Hâlbuki onlardan hiçbiri çıkmamıştır. Zaten hepsi, sapıklık ve uydurma yanılsamalardan başkası değillerdir."
...

Neml Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 27. suresidir. Surenin ana teması, insanların Rabbinin yoluna uymaları gerektiği ve O'na karşı gelmekle sonuçlanan sapkınlıklarından dolayı cezalandırılacaklarıdır. Surenin anlamında, insanların Allah'tan başka ilahlar edindiği ve gerçekten bu ilahların hiçbirinin gerçek olmadığı vurgulanır. Surede, Allah'ın ayetlerini inkar eden ve alay eden insanların ahiretteki azaba uğrayacakları da ifade edilir. Ayrıca, kişinin sadece Allah'ın rızasına uymasıyla kurtuluşa erebileceği ve Allah'ın rahmetinin daima işitilmeyenler için olduğu belirtilir.

Neml Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 27. suresidir ve 93 ayetten oluşur. Okunuşu ve anlamı aşağıdaki gibidir:

Okunuşu:
"Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Tâ Sîn. İşte bunlar Kur'an'ın (Allah'ın) indirdiği hikâyetlerden birisidir. Hüküm Onun katındadır. Bu (Kur'an); kendisinden önceki kitaplara benzer veya ondan daha önce uydurulmuş bir şey (olmadığı için), Rabbi tarafından lahût tahtının yanından indirilmiş; yahut (Allah'ın) destiyle (ekrânta) dayanmış olması pek yakışık almaz. Artık karşı duranlar (Kur'an'ı inkâr edenler), Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) uyarılarından sonra (ola ki) taşlanmadıkları ve uyarıldıkları halde (değişiklik yapmadıkları) takdirde, hapishâne azâbını hak etmişlerdi. Muhtemeldir ki, bunda onlar için bir sakınca olmadığı (gözenlerinden kaçmadığı) takdirde, insanlar şüpheye düşerler diye Allah, kendilerine yardımcı (sebepler) göstermiştir. Ve Allah, dilediği kimseyi doğru yola iletir. (Onlar), hayırlı işlere doğru gidebileceklerine veya kötü bir azâbı hak etmelerine karşın, (özgür iradeyle) kendisi seçim yapması için, kimseyi zorla (bir şeye) mükelleftirmez."
2. Aslında bu Kur'an; insanlardan birçok kişiyi, dünyâ hayatında salih ameller işlemeleri veya kendilerinden sâlih kimselerin korunmasına vesile olmak için uyarmak amacıyla indirilmiştir. Fakat, çok kısmı ise,kurtuluş yolunu bulmayıp; helâka sürüklenmektedirler.
3. Şüphesiz Rabbiniz, Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerine istiva etti. Güneş ve ayın da dâhil olduğu bütün gök cisimleri, kendilerine belirli ömür takdir edilen bir düzende (ve düzenli bir şekilde) akıp gitmektedirler. İşte olan bitenlerin durumunu size ayrıntılarıyla anlatan Allah'tır; umulur ki, Rablerine olan inançlarında kararlı olup, bilgi sahibi olmanız için size hikmet dersi vermek üzere.

Anlamı:
"Bismillahirrahmanirrahim.
1. Tâ Sîn. İşte bunlar, hikâyelerden birisidir ki Kur'an'da anlatılan hikayelerdendir. Hüküm O'nundur. Bu Kur'an, ondan önceki kitaplara benzemez veya ondan önce yazılmış bir kitap değildir. O, Rabbinin katından bu lahut tahtının yanından indirilmiştir veya (Allah'ın) bir melek tarfından (ezberlendiğinden) yoklama ile indirilmiştir. Şayet onaylamazsanız ve uyarılırsanız da, sevgili Peygamberimizin uyarısından sonra taşlandığınızı beklemelisiniz. Allah, insanların şüphesiz Allah'ın yardımcıları ve içlerinden insanlarla uğraşma imkânınız yok iken, sizi tehdit ederken, Allah insanların gözlerinden (tesirinden) bize açıktır. Allah, dilediğine hidayet verir. Kim de bir poo ederse, hayra (unker'e) gider ve Allah'a karşı yerine getirilip kazan çarpan bir azap ile kötülük eder.
2. Aslında Kitap, insanlardan birçok kimseleri dünyada iyilik yapmaları için uyandırmak maksadıyla ve Allah'ın salih kimselerin arkalarını kesmesine vesile olmak için (nazil olmuştur). Fakat insanların çoğu cahiliyyenin bütün baskısıyla korunmak için açılmış. "
3. Rabbiniz olan Allah şüphesiz gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır, sonra arş (Allah'ın tahtı) üzerine istiva etmiştir. Güneş ve ayın dâhil olduğu bütün gök cisimleri, kendilerine takdir edilen bir takdir üzerine (ve vakti geldiğinde) Allah'ın izniyle düzenli bir şekilde hareket etmektedirler. İşte bu tür ayrıntıları size gösteren Allah'tır. Rabbini bilmek, inanmak ve kalıcı inanç sahibi olmanız için hikmet dersi vermektedir. "

Neml Suresi'nin Okunuşu:

"Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Tâ Sîn. Bunlar (Kur'an) ayetleridir; apaçık kitabın ayetleridir.
2. Rehber ve rahmet olarak sana Kur'anı biz indirdik. Ki, kendilerine kitap verilenler (onun hak olduğunu) bilsinler.
3. Amma Rabbinin nişânelerini inkar edenler, ona elbette'ki şiddetli azap dokunacaktır. Ve Allah azabı pek çabuk gördürür.
4. Gerçekten onlar ahiret azabından korkuyorlar. Ona ne yanaşmakta var ne de eylediklerini kemal bir şekilde yapmaktadırlar.
5. Yemin olsun ki, onlar da yapmakta olduklarından gafil olanlardandır.
6. Hiç şüphesiz Rabbin kimin doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.
7. Rabbinin nişânelerini inkar edenler için, gerçekten inkâr edenlere azap vardır."
(27/Neml Suresi, 1-7)

Neml Suresi'nin Anlamı:

"Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Tâ Sîn. Bunlar (Kur'an) ayetleridir; apaçık kitabın ayetleridir.
2. Bu Kur'an, sana (Muhammed) bir rehber ve rahmet olarak indirilmiştir. Kitaplaştırılmış olanlara da doğruyu bulmaları için bir delildir.
3. Rabbinin ayetlerini inkar edenler, haktan uzaklaşmışlardır ve onlara şiddetli bir azap vardır. Allah, azabı hızlıdır.
4. Onlar ahiret azabından korkarlar ve ona ne yaklaşabilirler ne de yaptıklarını güzel bir şekilde yaparlar.
5. Bununla beraber, onlar da yaptıklarından habersiz olanlardır.
6. Gerçek şu ki, Rabbin, kimin doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.
7. Rabbinin ayetlerini inkar edenler için gerçekten inkara düşenlere azap vardır." (27/Neml Suresi, 1-7)

Bu sure, Allah'ın ayetlerini inkar edenlere ve doğru yolu bulamayanlara uyarıda bulunarak, onlara ahiret azabından korkmaları gerektiğini hatırlatmaktadır. Ayrıca, Allah'ın ayetlerini inkar edenlerin inkarlarından dolayı büyük bir azaba maruz kalacaklarını vurgular. Sure, Allah'ın insanlara gönderdiği rehber ve rahmet olan Kur'an'ın önemini vurgulayarak, İslam'a inananlara da doğru yolda olup olmadıklarını sorgulamaları gerektiğini hatırlatır.