Pozitivizm, insan doğasını temel almadan bilimsel gerçekleri ve verileri temel alan bir felsefi akımdır. Bu akım, vücutta meydana gelen tüm olayların nedeni olarak fiziksel ve kimyasal süreçleri kabul eder. İnsan davranışı ise, bu süreçlerin sonucu olarak ortaya çıkar.
Pozitivistler, davranışın ne olduğunu anlamaya çalışmak için neden ve sonuç ilişkilerini keşfederler. Bu çerçevede, insan doğası bir araştırma konusu değildir. Buna karşılık, pozitivist yaklaşım, insan davranışının çevresel faktörler, eğitim ve kültür gibi dışsal faktörlere bağlı olduğunu savunur.
Ancak, bazı eleştirmenler, pozitivizmin insan doğasını yeterince hesaba katmadığını savunurlar. İnsanların sadece dışsal faktörlere bağlı olmadığı, aynı zamanda içsel faktörlere de sahip oldukları ve bu faktörlerin davranışlarını etkilediği düşünülmektedir.
Sonuç olarak, pozitivizm ve insan doğası arasında bir çekişme olması muhtemeldir. Pozitivizm, bilimsel verilere ve gözlemlere dayanan bir yaklaşım olsa da, insan davranışlarının tamamen dışsal faktörlere bağlı olduğunu düşünmek, insanın kendisine yapılmış büyük bir haksızlık olabilir. Belgeli bu durum, insan doğasına odaklanan diğer felsefi akımların önemini vurgulamaktadır.
Pozitivistler, davranışın ne olduğunu anlamaya çalışmak için neden ve sonuç ilişkilerini keşfederler. Bu çerçevede, insan doğası bir araştırma konusu değildir. Buna karşılık, pozitivist yaklaşım, insan davranışının çevresel faktörler, eğitim ve kültür gibi dışsal faktörlere bağlı olduğunu savunur.
Ancak, bazı eleştirmenler, pozitivizmin insan doğasını yeterince hesaba katmadığını savunurlar. İnsanların sadece dışsal faktörlere bağlı olmadığı, aynı zamanda içsel faktörlere de sahip oldukları ve bu faktörlerin davranışlarını etkilediği düşünülmektedir.
Sonuç olarak, pozitivizm ve insan doğası arasında bir çekişme olması muhtemeldir. Pozitivizm, bilimsel verilere ve gözlemlere dayanan bir yaklaşım olsa da, insan davranışlarının tamamen dışsal faktörlere bağlı olduğunu düşünmek, insanın kendisine yapılmış büyük bir haksızlık olabilir. Belgeli bu durum, insan doğasına odaklanan diğer felsefi akımların önemini vurgulamaktadır.