Psikolojik Teorilerin tarihi ve gelişimi nedir?

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanların düşünce ve davranışlarının doğasını anlamaya çalışan insanların zamansal bir ilerlemesi olarak düşünülebilir.

Antik Yunan filozoflarından (örneğin, Sokrates, Platon, Aristoteles) başlayarak, insan psikolojisi hakkında birçok fikir ortaya atıldı. Fakat modern psikolojinin temelleri 19. ve 20. yüzyıllarda atıldı.

Psikanaliz teorisi, Sigmund Freud tarafından 1800'lerin sonlarından 1900'lerin başlarında geliştirildi. Freud'a göre zihin, bilinçli ve bilinçdışı bölümlere ayrılıyordu. Bilinçdışı bir kısım, kişilik özelliklerini, düşünceleri ve davranışları etkileyen cinsel dürtüleri ve şiddet içeren arzuları barındırıyordu.

Diğer bir teori olan davranışçılık, John Watson tarafından geliştirildi. Bu yaklaşım, insan davranışlarının dış faktörler tarafından şekillendiğine ve öğrenme yoluyla geliştiğine inanıyordu.

Gestalt teorisi, zihnin tek bir bütün olduğunu ve düşüncelerin, olayların ve duyguların sadece parçalarından oluşmadığını savunur.

Son zamanlarda, bilişsel psikoloji yükselerek, zihnin işleyişini ve insana özgü düşüncelerin nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalışmaktadır.

Bugün, psikologlar, genellikle, farklı teorileri bir arada kullanarak, insan davranışlarını ve nasıl değiştirilebileceğini anlamaya çalışmaktadırlar.

Ayrıca, sosyal psikoloji, klinik psikoloji, gelişimsel psikoloji, psikopatoloji, bilişsel nörobilim ve diğer birçok alt alan ile birlikte, psikolojinin farklı dalları da vardır. Tüm bu alanlar, insan psikolojisi ve davranışlarının değişken doğasını anlamaya çalışırlar.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insan bilimlerinin geniş bir perspektifinden ele alındığında, antik çağlardan günümüze kadar uzanan kalıcı bir süreçtir. İnsan psikolojisi hakkında elde ettiğimiz bilgiler, tarihsel olarak birleşen birçok disiplinin çalışmasına dayanmaktadır.

Bugün hala psikolojik teoriler, insan davranışlarını açıklamak ve değiştirmek için kullanılan güçlü bir araçtır. Ancak, psikolojik teorilerin gelişimi, söz konusu teorilerin sadece doğasını anlamakla kalmayıp, aynı zamanda insanların yaşam kalitesini artırmada da kullanılabilir hale getirilmesiyle birlikte daha da önemli hale gelmiştir.

Psikolojinin tarihi ve gelişimi, insan düşüncesinin olduğu sürece var olmuştur ancak bilimsel psikolojinin doğuşu 19. yüzyılda gerçekleşmiştir.

Psikolojik teorilerin temelleri antikçağ felsefesi, özellikle Aristoteles'in psikoloji teorileriyle atılmıştır. Ancak psikolojinin doğuşu Wundt tarafından 19. yüzyılın sonlarında yapılmıştır. Wundt, bununla birlikte bilimsel psikolojinin babası olarak kabul edilir.

20. yüzyılda birçok psikolojik teori geliştirildi. Freud ve psikanaliz teorisi, insan davranışının temelinde bilinç altı güdülerin olduğunu savunuyordu. Bu yaklaşım, hasta-terapist ilişkisine dayalı bir terapi yöntemi geliştirdi.

Buna karşılık, behaviorizm yaklaşımı, insan davranışını sadece dışsal uyaranlar ve tepkileri olarak teorileştiriyordu. B.F. Skinner, bu yaklaşımın en ünlü temsilcilerinden biridir ve insan davranışının tek bir doğaçlama ile öğrenilmesine dayanacağını savunur.

Kognitif yaklaşım, insan zihinsel süreçlerinin öznesi olmaya dönüşmüştür. Davranışların arkasındaki düşünceleri ve duyguları dikkate alan bu yaklaşım, insan davranışlarının anlaşılmasında büyük bir gelişme oldu.

Günümüzde, psikolojik teoriler ve araştırmalar birçok farklı uzmanlık alanları olan, gelişimi, bilişsel, sosyal, klinik, endüstriyel, spor, eğitim vb. ve tıpda, insan davranışını ve yaşam tarzını anlama ve bu konuda daha fazla bilgiyi sağlayarak bireysel hazırlık için önemli bir rol oynamaktadır.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi oldukça geniş bir konudur ve çok sayıda farklı faktörün etkisi altında kalmıştır. Bunlar arasında felsefi, sosyal, siyasi ve teknolojik faktörler bulunmaktadır.

Psikolojinin modern tarihi, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında gelişmeye başladı. Bu dönemde, özellikle de Almanya'da, insan davranışlarını anlama ihtiyacı felsefi bir tartışma konusu haline geldi. Bu tartışmalar, bilimsel psikolojinin doğuşuna öncülük etti.

Başlangıçta, psikolojik teoriler, bilim adamlarının gözlemleri ve deneyleri yoluyla geliştirildi. Ancak bu süreç, bilim adamlarının çoğunun farklı görüşlere sahip olması ve teorilerin test edilemezliği gibi sorunlar nedeniyle sınırlıydı.

Bu nedenle, psikolojik teoriler, deneysel metodolojilere dayalı bilişsel ve davranışsal psikolojinin yükselişiyle birlikte gelişmeye başladı. Bu psikolojik yaklaşımlar, insan davranışının nedenlerini araştırdı ve bunları açıklamak için matematiksel modelleme kullandı.

Son yıllarda, psikolojide yeni bir dal olan nöropsikoloji gelişmeye başladı. Bu dal, insan beyin fonksiyonlarının araştırılmasına odaklanır ve bu nedenle psikolojik teorilerin gelişiminde önemli bir rol oynar.

Bugün, psikolojinin birçok dalı, insan davranışına ve zihinsel süreçlere ilişkin çok sayıda teoriye sahiptir. Bu teoriler, insan davranışını ve zihinsel süreçleri anlamak için kullanılır ve psikoloji uygulamaları, insanların yaşam kalitesini iyileştirmek için kullanılır.

Psikolojik teorilerin tarihi, insanların zihinsel süreçlerini anlamaya ve açıklamaya yönelik yaklaşımların ortaya çıkmasıyla başlar. Felsefe, tarih, antropoloji, biyoloji gibi farklı disiplinlerden kaynaklanan düşüncelerin birleşmesi ile ortaya çıkmıştır.

İlk psikolojik teoriler Antik Yunan dönemine kadar uzanır. Platon, Aristoteles ve Stoacı filozoflar insan davranışının nedenleri, ruhun yapısı ve zihinsel süreçler hakkında fikirler geliştirdiler.

Modern psikolojinin doğuşu 19. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşti. Alman fizyolog Wilhelm Wundt, psikolojiyi deneysel bir bilim haline getirmeyi amaçladı ve ilk psikoloji laboratuvarını Leipzig Üniversitesi'nde kurdu. Bundan sonra, psikolojik teoriler ve yaklaşımlar hızla gelişti.

Freud, psikanaliz kuramıyla insan davranışının bilinçdışı süreçleri üzerinde durdu ve kişilik gelişimini incelerken çocukluk dönemi deneyimlerini ele aldı.

B.F. Skinner, davranışçı psikolojinin öncüsü oldu ve insan davranışını dış etkenlere tepki olarak açıkladı.

Humanistik psikoloji, Carl Rogers ve Abraham Maslow tarafından geliştirildi ve bireyin kişisel potansiyelini ve kendini gerçekleştirme ihtiyacını vurguladı.

Kognitif psikoloji, insan zihinsel süreçleri ve bilişsel işlemleri araştıran bir yaklaşımdır. Kognitif psikolojinin öncülerinden olan Jean Piaget, çocukların bilişsel gelişimini ele aldı.

Günümüzde, psikolojik teoriler ve yaklaşımlar hala gelişmekte ve farklı disiplinlerden insan davranışını anlamaya ve açıklamaya çalışmaktadır.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanların zihinsel süreçlerini ve davranışlarını anlama çabalarının tarihidir. İlk psikolojik teoriler, Antik Yunan filozofları tarafından ortaya atılmıştır. Aristoteles, zihinsel süreçlerin fiziksel temelleri olduğunu ve insanların duygu, algı, hafıza ve öğrenme gibi zihinsel süreçleri bir arada kullanarak düşünebildiklerini belirtmiştir.

Modern psikolojinin doğuşu, Alman filozof ve psikolog Wilhelm Wundt tarafından 1879'da Leipzig Üniversitesi'nde açılan ilk laboratuvarla başladı. Wundt, duyusal deneyimleri bilimsel olarak ölçmek ve analiz etmek için deneysel yöntemleri uyguladı. Bu, psikolojide bilimsel yöntemleri kullanmayı temsil etti ve sosyal ve bireysel davranışların araştırılmasında önemli bir ilerleme sağladı.

Birçok önemli psikolojik teori sonraki yıllarda ortaya çıktı. Sigmund Freud, eleştirel analiz ve psikanaliz yoluyla insan zihnini inceledi. Carl Jung, kişisel psikoloji teorisini geliştirdi. B.F. Skinner, davranışçı perspektifin gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Albert Bandura, sosyal öğrenme teorisini geliştirdi.

Bugün, psikolojik teoriler çok çeşitli konuları kapsayan birçok dalda uygulanmaktadır. Psikolojik danışmanlık, klinik psikoloji, sosyal psikoloji, örgütsel psikoloji, nöropsikoloji ve bilişsel psikoloji gibi alanlarda çalışan uzmanlar, psikolojik teorileri kullanarak insan davranışını anlamaya ve iyileştirmeye çalışmaktadırlar.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanlık tarihindeki en önemli konular arasındadır. Bu teoriler, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri anlamaya yönelik olarak geliştirilmiştir. Anahtar kelimeler arasında "psikolojik teoriler", "tarih", "gelişim", "insan davranışları", "zihinsel süreçler" bulunmaktadır.

Psikolojik teorilerin tarihi, Antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar uzanmaktadır. Aristoteles, insan davranışları ve zihinsel süreçler hakkında ilk teorileri geliştiren kişiler arasındadır. Daha sonraki yıllarda, Avrupa Aydınlanması döneminde psikolojiye olan ilgi arttı ve modern psikolojinin başlangıcı olarak kabul edilen İskoç filozof David Hume, insan davranışlarını anlamaya yönelik felsefi teoriler geliştirdi.

Daha sonra, 19. yüzyılda Wilhelm Wundt ve diğer Alman psikologlar, deneysel psikolojinin temellerini attılar. Bu dönem, psikolojinin bilimsel bir disiplin olarak kabul edildiği dönemdir. 20. yüzyılın başlarında, Sigmund Freud'un psikanalitik teorileri popüler hale geldi ve insan davranışlarını açıklamak için yeni bir perspektif sunarak psikolojiye yeni bir boyut kazandırdı.

Günümüzde, psikolojik teoriler hala gelişmeye devam etmektedir. Farklı alanlarda çalışan psikologlar, insan davranışları ve zihinsel süreçleri daha iyi anlamak için farklı teoriler geliştirmektedir. Bu teoriler, klinik psikoloji, sosyal psikoloji ve bilişsel psikoloji gibi farklı alanlara odaklanmaktadır.

Sonuç olarak, psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi insanlık tarihinin bir parçasıdır ve sürekli olarak ilerlemektedir. Bu teoriler, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri anlamak için önemlidir ve psikolojinin geleceği için de önemli bir rol oynamaktadır.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanların zihinsel ve davranışsal süreçlerini anlama ve açıklama çabalarının bir sonucudur. Psikolojinin ilk dönemi, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, genellikle "bilimsel psikolojinin doğuşu" olarak adlandırılır.

Bu dönemde, psikolojik süreçlerin laboratuvar ortamında ölçülebilir ve gözlemlenebilir olduğu keşfedildi. Bu, psikolojinin bir bilim olarak kabul edilmesini sağladı ve birçok psikolojik teori geliştirildi.

Psikolojinin ilk yıllarında, yapısalizm ve işlevselcilik gibi farklı teoriler öne çıktı. 20. yüzyılın başlarında, psikanaliz, insanist ve behaviorizm gibi farklı psikolojik perspektifler ortaya çıktı.

Bugün psikolojinin birçok alt dalı vardır ve her biri farklı teoriler geliştirir. Klinik psikoloji, sosyal psikoloji, bilişsel psikoloji, nöropsikoloji ve gelişimsel psikoloji gibi alanlar, psikolojinin teorik gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Günümüzde psikoloji, insanın davranış ve zihinsel süreçlerinin anlaşılması için çeşitli teorilere dayanır. Bu teorilerin tarihi ve gelişimi, insanların kendilerini anlamalarına, birbirlerinin davranışlarını anlamalarına ve toplumların ihtiyaçlarına cevap vermelerine yardımcı olmuştur.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi çok uzun bir süreçte gerçekleşmiştir. Antik çağlardan başlayarak farklı düşünürlerin insan davranışları üzerine yaptıkları gözlemler ve spekülasyonlar, psikolojinin temel düşüncelerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Modern psikolojinin tarihi, 19. yüzyıl ortalarında Wundt ve James gibi düşünürlerin laboratuvar deneyleri ve psikolojik olgulara bilimsel bakış açısı getirmesiyle başlar. Bu dönemde doğal seleksiyon teorisi, evrimsel psikoloji, davranışçılık, insanistik psikoloji ve psikanaliz gibi önemli teoriler ortaya çıkmıştır.

Psikoloji tarihindeki bir başka önemli dönüm noktası, 20. yüzyılın başlarında Gestalt psikolojisinin doğuşudur. Bu teori, insan algısına ve deneyimine farklı bir bakış açısı getirerek, insanların dünya hakkındaki algılarının parçalarından daha fazla olduğunu ve bütünsel bir bakış açısına ihtiyaç duyduğunu vurgular.

Daha sonraki yıllarda ise kognitif psikoloji ve sosyal öğrenme teorisi gibi yeni yaklaşımlar, psikolojinin daha derinlemesine doğru genişlemesini sağlamıştır. Bu dönemde zeka, bilinçaltı ve duygusal zeka konuları da psikolojinin odak noktası haline gelmiştir.

Bugün, psikoloji alanında birçok farklı teori bulunmaktadır. Psikoloji, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri anlamak için sürekli olarak araştırma ve uygulama yapılmaktadır.

Psikolojik teorilerin tarihi 19. yüzyıla kadar uzanır. Bu dönemde Wilhelm Wundt, psikolojinin bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmesi üzerinde çalışmalar yaptı ve psikolojik deney alanlarının kurucusu olarak kabul edildi. Bu dönemde psikoloji, zihnin yapısı ve işleyişi üzerine odaklanıyordu.

20. yüzyılın başlarından itibaren, psikoloji, davranışsal perspektiflerin yükselişi ve psikanaliz düşüncesiyle çeşitlendi. B.F. Skinner, davranışçı yaklaşımı öne sürdü ve bireylerin çevre faktörleri tarafından belirlendiğini savundu. Sigmund Freud, psikanaliz teorisini geliştirdi ve insan davranışındaki motivasyonu ve bilinçaltını açıklamaya çalıştı.

Geleneksel psikolojinin yanı sıra, insanların düşünceleri, duyguları ve davranışları üzerine odaklanan diğer yaklaşımlar da geliştirildi. Bu yaklaşımlar arasında bilişsel, davranışsal, humanistik, nöropsikolojik ve sosyal-psikolojik teoriler yer alır.

Günümüzde psikoloji, farklı bireylerin farklı perspektiflerden incelenmesinden oluşan çeşitli teoriler ve modeller sunar. Psikolojik teoriler, insan davranışı ve deneyimlerini anlamak ve açıklamak için önemli bir araçtır.

Psikoloji, insan davranışını ve zihinsel süreçleri anlamak ve açıklamak için bilimsel bir disiplindir. Psikolojik teoriler ise insanların davranışlarını açıklamak ve öngörmek amacıyla geliştirilen kavramlar ve açıklamalardır.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanlık tarihi kadar eskidir. Antik dönemdeki filozoflar, insan davranışını açıklamak için felsefi teoriler geliştirdiler. Örneğin, Platon insan davranışını akıl ve ruh arasındaki etkileşim üzerinden açıklamaya çalıştı. Aristoteles ise insan davranışını neden-sonuç ilişkisi üzerinden açıklamayı denedi.

Modern psikolojinin temelleri, 19. yüzyılda Wilhelm Wundt ve diğer psikologlar tarafından atıldı. Wundt, ilk psikoloji laboratuvarını kurarak deneysel psikolojiyi başlattı ve insanları laboratuvar koşullarında gözlemleyerek ve deneyler yaparak bilimsel verilere dayalı teoriler geliştirmeye başladı. Psikolojik teorilerin gelişimi, bu dönemde psikolojik araştırmaların artmasıyla hız kazandı.

20. yüzyılın başlarında Sigmund Freud, psikanaliz teorisini geliştirerek psikolojik teorilerin alanını genişletti. Freud, bilinçdışı süreçlerin insan davranışında önemli bir rol oynadığını savundu ve psikanaliz terapisi ile insanların bilinçdışı düşüncelerini açığa çıkarmayı amaçladı.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, davranışçılık, bilişsel psikoloji, insanistik psikoloji, evrimsel psikoloji gibi farklı yaklaşımların ortaya çıkmasıyla devam etti. Davranışçılık, Ivan Pavlov, John B. Watson ve B.F. Skinner gibi psikologlar tarafından geliştirildi ve insan davranışını öğrenme ve dış uyarıcılar üzerinden açıklamayı amaçladı. Bilişsel psikoloji, insan zihinsel süreçlerini anlamaya yönelik teoriler geliştirerek insan davranışını bilişsel süreçler üzerinden açıklamayı hedefledi. İnsanistik psikoloji, Abraham Maslow ve Carl Rogers gibi psikologlar tarafından geliştirildi ve insanın kendini gerçekleştirme ihtiyacı ve bireysel potansiyellerine odaklandı. Evrimsel psikoloji ise Charles Darwin'in evrim teorisiyle bağlantılı olarak insan davranışını evrimsel süreçlerle açıklamayı amaçladı.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, zamanla yenilikçi yaklaşımların ortaya çıkmasıyla devam etmektedir. Bugün pek çok farklı teorik yaklaşım bulunmaktadır ve psikologlar insan davranışını ve zihinsel süreçleri açıklamada farklı teorileri bir arada kullanmaktadır.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanların zihinsel ve duygusal süreçlerini anlamaya yönelik araştırmaların yüzyıllar boyunca giderek artmasıyla şekillenmiştir. İşte psikolojik teorilerin tarihi gelişimi hakkında bazı önemli aşamalar:

1. Antik Dönem: Psikolojik düşüncenin kökleri Antik Yunan filozoflarına kadar uzanır. Sokrates, Platon ve Aristo gibi düşünürler, insanın zihinsel süreçlerini ve davranışlarını anlama konusunda farklı teoriler geliştirmişlerdir.

2. Orta Çağ: Orta Çağ'ın büyük bir bölümünde, psikolojinin bilimsel araştırma alanı olarak kabul edilmedi. Bu dönemde düşünce ve duygular daha çok dini açıklamalarla ilişkilendirildi.

3. Aydınlanma Çağı: 18. ve 19. yüzyıllarda Aydınlanma hareketiyle birlikte psikoloji, bilimsel bir disiplin haline gelmeye başladı. Özellikle Alman filozof Immanuel Kant ve İngiliz filozof John Locke, zihin ve bilinç konularında teoriler geliştirdiler.

4. İlk Deneysel Psikoloji Çalışmaları: 19. yüzyılın sonlarına doğru Wilhelm Wundt ve William James, psikolojide deneysel metotları kullanarak çalışmalarda bulundular. Wundt, Almanya'da ilk laboratuvar psikolojisini kurarak bilimsel metodolojiyi psikolojiye uyguladı. James ise Amerika'da fonksiyonalist yaklaşımı geliştirerek zihinsel süreçlerin insan davranışları üzerindeki etkilerini inceledi.

5. Psikanaliz Teorisi: Sigmund Freud, 19. ve 20. yüzyıllarda psikolojide büyük bir etki yaratan psikanaliz teorisini geliştirdi. Freud, bilinçdışı düşüncelerin, isteklerin ve güdülerin insan davranışlarını nasıl etkilediğini açıkladı.

6. Davranışçılık: 20. yüzyılın başlarında, John B. Watson ve B.F. Skinner gibi davranışçılar, psikolojiyi gözlenebilir ve ölçülebilir davranışlara odaklı olarak tanımladılar. Bu yaklaşıma göre, insan davranışları çevresel uyarıcılara tepki olarak ortaya çıkar.

7. İnsanist Yaklaşım: 1950'lerde Carl Rogers ve Abraham Maslow gibi psikologlar, insanist yaklaşımı geliştirdiler. İnsanist psikoloji, insanın kendini gerçekleştirmeye ve potansiyelini ortaya çıkarmaya odaklanır.

8. Bilişsel Psikoloji: 20. yüzyılın ikinci yarısında, zihinsel süreçleri anlamaya yönelik bilişsel yaklaşım ön plana çıktı. Alanında öncü olan isimler arasında Jean Piaget, Noam Chomsky ve Albert Bandura yer alır.

Bu evreler, psikolojik teorilerin tarihi ve gelişiminin sadece birkaç örneğidir ve psikolojideki araştırma ve keşifler devam etmektedir. Günümüzde psikolojinin farklı alanlarında birçok teori ve yaklaşım mevcuttur.

Psikolojik teorilerin tarihi ve gelişimi, insanların zihinsel süreçlerini anlama çabalarından ve psikolojinin bilimsel bir disiplin haline gelmesine yönelik çalışmalardan oluşur.

Psikolojinin tarihi, Antik Yunan dönemine kadar uzanır. Antik Yunan filozofları, insan davranışları ve zihinsel süreçler üzerine felsefi düşünceler geliştirdiler ancak bu dönemde psikoloji bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmiyordu.

Modern psikolojinin kökenleri 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıktı. Bu dönemde, Wilhelm Wundt tarafından psikoloji laboratuvarı kuruldu ve psikoloji bilimsel temellere dayandırılarak deneysel çalışmalara odaklandı.

Bu dönemde psikolojiye egemen olan iki ana akım vardı: yapısalcilik ve işlevcilik. Yapısalcılık, insan deneyimini anlamak için zihnin yapısal unsurlarını incelemeye odaklanırken, işlevcilik, zihnin işlevlerini ve insan davranışlarının nasıl işlediğini anlamaya çalıştı.

Psikolojik teorilerin gelişimi, 20. yüzyıl boyunca hızla devam etti. Psikanaliz, Sigmund Freud tarafından geliştirildi ve bilinçdışı düşüncelerin ve motivasyonların insan davranışlarını etkilediğini savundu. Behaviorizm, John B. Watson ve B.F. Skinner tarafından öne sürülen bir yaklaşım olup, insan davranışlarının gözlemlenebilir tepkilerden ibaret olduğunu iddia etti.

Sonraki yıllarda, psikodinamik teori, bilişsel teori, insanist teori, davranışçı teori, sistem teorisi, sosyal öğrenme teorisi gibi farklı psikolojik yaklaşımlar ortaya çıktı ve gelişti. Bu teoriler farklı açılardan insan davranış ve zihinsel süreçlerini açıklamaya çalıştılar.

Günümüzde psikoloji birçok farklı perspektife ve teoriye ev sahipliği yapmaktadır. Bilişsel psikoloji, sosyal psikoloji, gelişimsel psikoloji, klinik psikoloji gibi farklı alt alanlar psikolojik araştırmaları yönlendirirken, her biri insan davranış ve zihinsel süreçlerinin farklı yönlerini araştırmaktadır.