Şems Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 91. suresidir ve Mekke döneminde inmiştir. Mekke dönemi, İslam dininin başlangıç dönemidir ve peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) henüz Medine'ye hicret etmemişti.
Şems Suresi, İslam'ın temel prensiplerinden biri olan tevhid inancını vurgulamaktadır. Surenin ilk ayetinde Allah'ın yaratılıştaki varlığı ve gücü anlatılarak, insanın Rabbine kulluk etmesi gerektiği belirtilir. Surenin devamında ise insanın nefsiyle mücadelesinden bahsedilir ve kötülüğü terk edip iyilik yapmanın önemi vurgulanır.
Şems Suresi'nin inmesi sırasında, Mekke toplumu cahiliye döneminin getirdiği putperestlik ve putların sahip olduğu güçlere inanma gibi sapkın inançlar hâkimdi. İslam'ın tebliği edilmesiyle birlikte bu sapkın inançları terk etmeyenlerin baskısı ve zulmü arttı. Bu nedenle, Şems Suresi'nde de insanların kendi nefsine karşı mücadelesi, sapkın inanışlardan kurtulup, Allah'a inanmaları ve O'na kulluk etmeleri üzerinde yoğunlaşılmıştır.
Bu dönemde, İslam'ın yayılmaya başladığı ancak henüz güçlü bir toplumsal yapıya sahip olmadığı için peygamberimiz ve müslümanlar zulme uğramış, işkence görmüş ve hatta öldürülmüşlerdir. Bu zor şartlar altında, Şems Suresi'nde yer alan "nefsini kötülüklerden arındıran kurtulmuştur" ayeti, müslümanları cesaretlendirmiş ve mücadelelerine devam etmelerini sağlamıştır.
Şems Suresi, İslam'ın temelini oluşturan tevhid inancını güçlendirmek, insanların kendilerine karşı dürüst olmalarını ve kötülükleri terk edip, iyiye yönelmelerini sağlamak amacıyla indirilmiştir. Zulme uğrayan müslümanlara cesaret veren bu sure, günümüzde de müslümanlar için bir rehber niteliği taşımaktadır.
Şems Suresi, İslam'ın temel prensiplerinden biri olan tevhid inancını vurgulamaktadır. Surenin ilk ayetinde Allah'ın yaratılıştaki varlığı ve gücü anlatılarak, insanın Rabbine kulluk etmesi gerektiği belirtilir. Surenin devamında ise insanın nefsiyle mücadelesinden bahsedilir ve kötülüğü terk edip iyilik yapmanın önemi vurgulanır.
Şems Suresi'nin inmesi sırasında, Mekke toplumu cahiliye döneminin getirdiği putperestlik ve putların sahip olduğu güçlere inanma gibi sapkın inançlar hâkimdi. İslam'ın tebliği edilmesiyle birlikte bu sapkın inançları terk etmeyenlerin baskısı ve zulmü arttı. Bu nedenle, Şems Suresi'nde de insanların kendi nefsine karşı mücadelesi, sapkın inanışlardan kurtulup, Allah'a inanmaları ve O'na kulluk etmeleri üzerinde yoğunlaşılmıştır.
Bu dönemde, İslam'ın yayılmaya başladığı ancak henüz güçlü bir toplumsal yapıya sahip olmadığı için peygamberimiz ve müslümanlar zulme uğramış, işkence görmüş ve hatta öldürülmüşlerdir. Bu zor şartlar altında, Şems Suresi'nde yer alan "nefsini kötülüklerden arındıran kurtulmuştur" ayeti, müslümanları cesaretlendirmiş ve mücadelelerine devam etmelerini sağlamıştır.
Şems Suresi, İslam'ın temelini oluşturan tevhid inancını güçlendirmek, insanların kendilerine karşı dürüst olmalarını ve kötülükleri terk edip, iyiye yönelmelerini sağlamak amacıyla indirilmiştir. Zulme uğrayan müslümanlara cesaret veren bu sure, günümüzde de müslümanlar için bir rehber niteliği taşımaktadır.