Abese Suresi Nedir ve Ne Anlama Gelir?

Abese Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 80. surelerinden biridir ve Mekke dönemi surelerindendir. Bu surenin adı “azargan etmek, havale etmek” anlamlarına gelen “abese” kelimesinden gelmektedir. Bu kelime, surede bahsedilen Peygamberimiz Hz. Muhammed'in, bir görme engellinin gelmesine kızıp yüzünü ekşitmesi nedeniyle kullanılmıştır.

Abese Suresi, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, Allah'ın gönderdiği mesajı anlatması, iman etmeyenlere kızıp üzülmemesi ve bundan dolayı yüzünü ekşitmeyi bırakması konusunda bir uyarı niteliğindedir. Sure aynı zamanda, insanların yaradılışındaki güçsüzlükleri ve Allah'ın kendileri için yarattığı nimetleri hatırlatmakta ve insanları Allah'a karşı şükretmeye davet etmektedir.

Abese Suresi'nin ana teması, insanların Allah'ın verdiği nimetleri bilmeleri ve şükretmeleri gerektiğidir. Bu sure, insanların özürsüz olarak Allah'ın nimetlerini inkar etmelerinin yanı sıra, Allah'ın emirlerini yanlış anlamaları nedeniyle kınanmaktadır.

Abese Suresi'nin öğrettiği en önemli şeylerden biri, insanların birbirlerine saygı göstermeleri ve kimsenin görme engelini ya da herhangi bir diğer engeli sebebiyle ötekileştirilmemesi gerektiğidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in, görme engelli bir insanı azarlaması bunun tam tersi bir durumdur ve bu sure bu davranışın yanlışlığını göstermektedir.

Sonuç olarak, Abese Suresi, insanların birbirlerine saygı göstermeleri ve Allah'ın verdiği nimetleri şükrederek kullanmaları gerektiğini hatırlatan önemli bir suredir. İnsanların yaradılışlarındaki güçsüzlüğü ve Allah'ın nimetlerini göz ardı etmelerinin yanı sıra, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in, görme engelli bir insanı azarlaması da surede yer almıştır. Bu sure, insanların Allah'a karşı saygılı olmaları ve birbirleriyle ilgili herhangi bir önyargı taşımamaları gerektiğinin önemini vurgulamaktadır.

Tam olarak özetlenmiş, çok güzel bir yazı olmuş.

Abese Suresi'nin ana teması ile ilgili söylenen kelime, "şükretmek" ve "inkar" olarak ifade edilmişti. Bu noktada, yine Abese Suresi'nin 6-10. ayetlerinde bahsedilenlerin, "şükretmek" kısmında bağlamında oldukça önemli olduğunu belirtmek isterim. Ayetler şöyle:

"Şimdi insan ahmakça öğüt almamış, kendisine öğüt verilmesine karşı göstermiş olduğu kendinden menkul azgınlık yüzünden kibirlenirken, sen ona özen mi gösteriyorsun? Peki, gerçekten onu görmezden gelen, onu uyarıp da öğüt vermezsen o, yine de öğüt alacak mıdır? Yoksa, o Allah korkusu ile rabbinin zikrini önemsemeyi öğrenmiştir de hâlâ zalimlerle birlikte mi kalacak?"

Buradan da anlaşılacağı üzere, Allah'ın vermiş olduğu nimetlere şükretmenin yanı sıra, insanların Allah'a karşı gösterdiği kibirli tavır ve inkarlarına karşı uyarmak da önemlidir. Bu durum, Abese Suresi'nin ana temasını daha da güçlendiriyor.

Yani bir yanda insanlara nimetlerin verildiği, onların da bunları şükrederken kibir ve inkardan uzak durmaları gerektiği ifade edilirken; diğer yanda, insanların kibirli, azgın ve öğüt almamaya yatkın olabilecekleri hatırlatılabilmektedir. Abese Suresi, günümüzde de bu mesajlarıyla önemini korumaktadır.

Abese Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 80. suresidir ve 42 ayettir. Sure adını birinci ayette zikredilen "Abese ve tevellâ" ifadesinden almıştır.

Sure, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) insanların ilahi mesajlara nasıl tepki verdiklerini anlatır. Bu tepkiler arasında acizlik, cahillik, inkâr ve küçümseme gibi durumlar vardır. Ayrıca surede Allah'ın nimetleri, dünya hayatının fani olduğu ve ahiret hayatının önemi de vurgulanmaktadır.

Abese Suresi'nin anlamı, insanların Allah'ın mesajlarına verdikleri tepkilerin yanı sıra dünya hayatının geçiciliği ve ahiret hayatının önemi hakkında bilgilendirir. Bu suredeki mesajlar, insanları doğru yola ulaştırmak ve hayatlarında doğru tercihler yapmalarını sağlamak için kullanılabilir.