Bruner'in öğrenme kuramı nedir?

Bruner, öğrenme sürecinin üç aşamalı bir süreç olduğunu gösteren bir öğrenme teorisi önermiştir: Temsil, Örgütleme ve Özelleştirme. Bu teori, öğrenmenin bir kognitif amaç, bilgiyi işleme, bilgiye erişimi, zihinsel organizesyonu ve bilginin uygulamasını içermektedir.

Bruner, öğrenmenin aktif bir süreç olduğuna inanmış ve öğrenmenin işlenmesinin bireyin öznel deneyimlerine dayandığını savunmuştur. Bu nedenle, öğrenen bireyin var olan bilgileriyle yeni bilgileri ilişkilendirmesi gerektiği düşüncesiyle öğrenmenin kuramsal temellerini oluşturmuştur.

Bruner, öğrenmedeki temsil aşaması, bireyin öğrenme materyalini algılama, anlama ve belleğe alması sürecini tanımlar. Örgütleme aşaması ise öğrencinin düzenleme becerilerini kullanarak bilgiyi sınıflandırma ve özetleme gibi yöntemler kullanarak organizesyonu sağlar. Son aşama olan özelleştirme aşamasında ise öğrenci bilgiyi bireysel deneyim ve ihtiyaçları için uyarlar.

Bruner, öğrenmeyi öğrencilerin öncelikle kavrama ve anlamakla başladığını, ardından öğrenilenlerin daha alt düzeyde bilgilerle birleştirilmesini ve nihayetinde daha yüksek düzeyde bir bütünsel anlayışa dönüşmesini sağlayan bir süreç olarak tanımlamaktadır.

Bruner'in öğrenme kuramı, öğrencilerin kendi bilgi ve deneyimleri ile yeni bilgileri bağdaştırarak öğrendikleri aktif bir süreç olarak öne çıkar. Bu yaklaşım, öğrencilerin sadece bilgiyi ezberlemesinin ötesine geçerek, tam olarak anlamalarına ve öğrendikleri konuları özelleştirmelerine yardımcı olur.

Bruner ayrıca, öğrenmenin öğrenci merkezli bir yaklaşım gerektirdiğine inanır. Öğrenme materyalini öğrencinin ilgi alanlarına ve önceden sahip olduğu bilgilere göre özelleştirmek, öğrenme sürecini daha etkili hale getirir.

Sonuç olarak, Bruner'in öğrenme kuramı öğrenme sürecini öğrencinin öncül bilgi ve deneyimlerine dayandırdığı için bilginin daha kalıcı ve anlamlı hale gelmesine yardımcı olur. Öğrenci merkezli bir yaklaşım, öğrencinin öğrenme deneyimini özelleştirerek öğrenmeyi daha da etkili hale getirir.

Jerome Bruner, öğrenmenin birçok farklı yolla gerçekleşebileceğine inanan bir öğrenme teorisyenidir. Bruner, insanların öğrenmedeki gelişimlerinin, bir bilgiyi sırayla öğrenmek yerine, bölümlere ayırarak öğrenmeleri gerektiğini savunur. Bu bölümler, bağlamsal olarak öğrenciye özel olmalıdır ve materyalin öğrenilmesi için daha kolay kavranabilir bir yapıya sahip olmalıdır. Bruner, öğrenmenin üç temel aşamasının edinme, temsili ve sembolik olarak kavranması olduğuna inanır. Öğrencilerin, konu hakkındaki bilgileri edinmeleri, daha sonra somut örneklerle birlikte temsil etmeleri ve son olarak sembollerle ilişkilendirerek materyali daha geniş bir bağlamda anlamaları gerektiğini savunur. Bu süreç, öğrenme sürecinde bir döngü şeklinde gerçekleşir.

Jerome Bruner, öğrenme kuramında öğrenen bireyin yapılandırıcı ve aktif olmasını vurgulayan bir yaklaşım benimsemiştir. Bruner'e göre öğrenme, öğrenenin zihnindeki mevcut kavramlar ve bilgiler ile yeni bilgileri uygun bir şekilde birleştirerek anlam kazanması sürecidir.

Bruner, öğrenmenin üç aşamadan oluştuğunu ileri sürmüştür:

1. Elde etme aşaması: Bu aşamada öğrenen, öğrenmeye başlayacağı konuda birincil verileri elde eder. Örneğin, bir matematik probleminde, öğrenci soruyu okur ve verilen sayıları ve matematiksel işlemleri anlamaya çalışır.

2. Temsil etme aşaması: Bu aşamada öğrenen, elde ettiği verileri uygun bir şekilde düzenleyerek birçok farklı şekilde temsil edebilir. Örneğin, matematik probleminde öğrenci, verilen sayıları bir grafik veya tablo şeklinde temsil edebilir.

3. Yeniden yapılandırma aşaması: Bu aşamada öğrenen, öğrendiği konuyu kendi zihninde örgütleme ve yeniden yapılandırma sürecine girer. Örneğin, matematik probleminde öğrenci, verilen sayıları kullanarak farklı bir işlem yöntemi deneyebilir veya daha önce öğrendiği matematiksel kavramları konuya uygulayabilir.

Bruner, öğrenmenin daha etkili hale getirilmesi için, öğrenenin öğrenmek istediği konuya aktif bir şekilde katılması gerekliliğini vurgulamıştır. Ayrıca öğrenenin öğrendiği şeyi, günlük hayatında da kullanarak öğrenmenin kalıcılığını arttırdığını belirtmiştir.

Bruner, öğrenme kuramında, bireyin öğrenmede aktif bir rol oynadığını savunur. Bu kurama göre insanlar bilgiyi anlamak, hatırlamak ve hatırlamak için kendilerine özgü bir içgüdüsel etkileşim yolu kullanırlar. Bu süreç, insanların belleklerindeki sembol ve kavramları örgütleme ve bu sembol ve kavramlar arasındaki anlamsal ilişkileri belirlemede önemlidir. Buna göre öğrenme, bireyin öğrenme materyalini örgütleme, anlamlandırma ve hatırlama süreçlerini kullanarak öğrenme materyalini aktif olarak yapılandırdığı bir süreçtir. Bruner, insanların bilgiyi üç farklı aşamada işlediklerini iddia eder: uyaranın algılanması, bunların temsili ve düzenlenmesi, ve son olarak anlam ve bilgi oluşturulması.

Bruner'in öğrenme kuramı, aktif bir öğrenme sürecini vurgular ve öğrenmenin bireyin öncesindeki deneyim ve bilgileriyle nasıl ilişkilendirildiğini açıklar. Bruner'e göre, öğrenme bir yapının oluşturulması, bir kavramsal modelin inşa edilmesi ve ardından bu modelin uyarlanması ve dönüştürülmesi sürecidir.

Bruner, öğrenmeyi üç aşamada gerçekleştiğini savunur: edinme, temsil ve inşa.
1. Edinme aşamasında, bireyler yeni bilgileri edinirler.
2. Temsil aşamasında, yeni bilgiler mevcut bilgi ve deneyimlerle ilişkilendirilir ve anlama süreci başlar.
3. İnşa aşamasında ise bireyler bilgi ve deneyimleri temel alarak yeni kavramlar ve yapılar oluşturur ve öğrenmeyi derinleştirirler.

Bruner'e göre, öğrenme süreci etkileşimli ve sosyal olmalıdır. Öğrenme, öğretmenlerin rehberlik ettiği aktif bir etkinlik olarak gerçekleşmelidir. Öğrenciler, yeni bilgileri önce dilin sembolik yapısına dönüştürerek ve ardından bu semboller üzerinde düşünerek öğrenirler. Öğrenme süreci öğrencilerin anlama, çözümleme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık gibi entelektüel becerilerini geliştirmeyi hedefler.

Bruner, matematiksel, bilimsel ve dil becerileri gibi çeşitli alanlarda öğrenme için hususiyet taşıyan temel yapılara dikkat çekmiştir. Bu yapılara "önemli kavramlar" olarak adlandırılan temel bileşenler dahil edilir ve öğrenme sürecinin daha anlamlı ve etkili olmasını sağlarlar. Özet olarak, Bruner'in öğrenme kuramı, öğrenmenin aktif, etkileşimli ve bireysel olarak yapılandırıldığı bir süreç olduğunu vurgulayan bir yaklaşımdır.

Bruner'in öğrenme kuramı, 1960'lı yıllarda Jerome Bruner tarafından geliştirilen bir öğrenme teorisidir. Bu kurama göre, insanlar bilgiyi anlamak ve öğrenmek için aktif bir şekilde düşünmeli ve bilgiyi yapılandırarak öğrenmelidir. Bruner'e göre öğrenme üç aşamada gerçekleşir:

1. Hazırbulunuşluk (Enactive): Öğrenci, somut deneyimler ve eylemler yoluyla bilgiyi öğrenir. Örneğin, bir şeyi yapmayı deneyerek öğrenme.

2. Somut İşlemsel (Iconic): Öğrenci, görsel imgeler yardımıyla bilgiyi anlar ve temsil eder. Örneğin, bir resim, şema veya diyagrama bakarak öğrenme.

3. Soyut İşlemsel (Symbolic): Öğrenci, semboller ve dil kullanarak bilgiyi anlar ve öğrenir. Örneğin, matematiksel semboller kullanarak bir konsepti anlama.

Bruner'e göre öğrenme, bireyin önceden edindiği bilgiler ve deneyimlerle yeni bilgileri bağlantı kurarak gerçekleşir. Bu şekilde öğrenciler daha etkili bir şekilde öğrenebilir ve öğrendikleri bilgiyi daha kalıcı bir şekilde benimseyebilirler. Öğrenmenin aktif olduğu, öğrencinin kendi öğrenme sürecini yönlendirdiği ve öğrenmenin anlam kazanmasında deneyimlerin önemli olduğu düşünceleri Bruner'in öğrenme kuramının temelini oluşturur.

Bruner'in öğrenme kuramı, öğrenme sürecinin etkileşim ve keşfin önemine vurgu yapar. Bruner'e göre öğrenme, bireyin yeni bilgileri aktif bir şekilde keşfederek, mevcut bilgileriyle bağlantı kurarak ve öğrenmeyi anlaması ve analiz etmesi yoluyla gerçekleşir.

Bruner, öğrenme sürecinde üç aşamadan bahseder: somatik (elde edilen deneyimlerin, duyusal ve motor fonksiyonların kullanıldığı aşama), sembolik (dilin kullanıldığı ve sembollerin anlamının öğrenildiği aşama) ve soyut (yardımcı semboller veya sembollerin kullanılmadığı soyut düşünmenin gerçekleştiği aşama).

Bruner'e göre öğretmen, öğrenme sürecinde öğrencilerin merakını uyandırmalı, öğrencilerin aktif katılımını teşvik etmeli ve öğrenme materyalini etkili bir şekilde organize etmelidir. Öğrencilerin mevcut bilgileriyle bağlantı kurmalarına ve öğrenmeyi anlamalarına yardımcı olmalıdır.

Bruner, öğrenmeyi daha somut ve gerçek yaşam deneyimlerine dayalı bir şekilde sunmanın önemli olduğunu savunur. Öğrenme materyali ve bilgilerin bireylere uygun hale getirilmesi, öğrenme sürecini daha etkili hale getirir.

Bruner'in öğrenme kuramı, bireyin bilgiyi edinme sürecinde etkili olan zihinsel süreçleri ve öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini açıklamayı amaçlayan bir öğrenme kuramıdır. Bu kurama göre öğrenme, bireyin bilgiyi anlama, örgütleme ve uyarlama süreçlerini içerir.

Bruner'e göre birey, bilgiyi edinirken aktif bir şekilde katılım gösterir ve yeni bilgileri önceki bilgileriyle ilişkilendirerek öğrenir. Öğrenme sürecinde birey, bilgileri doğal olarak sınıflandırma, kategorize etme ve örüntüler oluşturma yeteneğiyle kullanır.

Bruner'in öğrenme kuramında üç aşama bulunmaktadır. Bu aşamalar;

1. Tavrini belirleme aşaması: Bu aşamada bireyin öğrenme sürecine yönelik tutumunun belirlendiği aşamadır. Bireyin öğrenmeye karşı tutumu, motivasyonu ve ilgisi önemlidir.

2. Zarif kodlama aşaması: Bu aşamada birey, bilgileri sınıflandırma, kategorize etme ve örüntüler oluşturma becerisiyle öğrenir. Birey, bilgiyi anlamlı parçalara ayırarak daha kolay öğrenme sağlar.

3. Stratejik kullanım aşaması: Bu aşamada birey, öğrendiği bilgileri problem çözme, analiz yapma ve sentezleme gibi stratejiler kullanarak aktif bir şekilde kullanır.

Bruner, öğrenme sürecinde dilin önemli bir rol oynadığını savunur ve dilin bilgiyi aktarma ve anlama süreçlerinde etkili olduğunu vurgular. Kuramında da dil, bireyin bilgiyi ifade etme ve anlama yeteneğini etkileyen önemli bir faktördür.

Bruner'in öğrenme kuramı, Jerome Bruner tarafından geliştirilen bir öğrenme teorisi olarak bilinir. Bu kurama göre, öğrenme süreci aktif bir şekilde gerçekleşir ve öğrencinin önceki deneyimleriyle ilişkili olarak yeni bilgileri anlaması ve bağlantılar kurması önemlidir. Bruner'e göre, öğrenme süreci üç aşamada gerçekleşir: etkinlik, temsiller ve stratejiler.

Etkinlik aşamasında, öğrencinin aktif olarak deneyimlere katılması ve bilgiyi keşfetmesi önemlidir. Öğrencilerin ellerini kullanarak, materyalleri manipüle ederek ve deneyimlerini somutlaştırarak öğrenmeleri teşvik edilir.

Temsiller aşamasında, öğrencilerin bilgileri anlaması ve organize etmesi için sembolik temsiller kullanılır. Bu temsiller, öğrencilerin bilgileri daha kolay anlamalarını ve hatırlamalarını sağlar. Bruner, öğrenmenin bilişsel yapılarındaki değişiklikler sonucu gerçekleştiğini savunur.

Stratejiler aşamasında, öğrencilere öğrenme sürecinde nasıl stratejiler kullanacaklarını öğretmek önemlidir. Öğrencilere farklı stratejilerin ne zaman kullanılacağı ve nasıl uygulanacağı öğretilir. Bruner, öğrencilerin öğrenme sürecine aktif katılımı ve düşünme becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgular.

Bu kurama göre, öğretmenin rolü öğrencilerin öğrenme sürecini yönlendirmek ve onlara rehberlik etmektir. Öğretmen, öğrencilere bilgi sunmak yerine öğrenme ortamı oluşturmalı ve öğrencilerin kendi bilgilerini keşfetmelerine ve yapıcı öğrenme deneyimleri yaşamalarına olanak tanımalıdır.

Bruner'in öğrenme kuramı, Jerome Bruner tarafından ortaya atılan ve aktif öğrenmenin önemini vurgulayan bir öğrenme kuramıdır. Bruner'e göre öğrenme, öğrencinin etkin bir şekilde bilgiyi keşfetmesini ve anlamlandırmasını gerektirir.

Bruner, öğrenmenin üç aşamadan oluştuğunu savunur:
1. Hazırbulunuşluk (Enactive): Öğrenme, öğrencinin gerçekleştirdiği eylemler ve deneyimlerle başlar. Öğrenciler, el becerileri ve bedensel hareketlerle öğrenmeye başlarlar.
2. Somut sembollerin kullanımı (Iconic): Öğrenciler, görsel ve işitsel sembollerin kullanımıyla anlamlandırma sürecine geçerler. Öğrenme, görsel ve işitsel sembollerin kontrol ve manipülasyonuna dayanır.
3. Sembolik düzey (Symbolic): Öğrenciler, sembollerin soyutlanmasını kullanarak anlamlarını ifade edebilirler. Bu aşamada, dil ve matematik gibi sembollerin kullanımı önemlidir.

Öğrenme sürecinde öğrencilerin aktif rol oynaması, öğrenmeyi daha etkili hale getirir. Bruner, öğrenme materyallerinin öğrencilerin keşfetmelerine ve problem çözmelerine olanak sağlaması gerektiğini savunur. Öğretmenlerin ise öğrencilere rehberlik ederek, önceden öğrenilen bilgilerin yeni bilgilerle ilişkilendirilmesini sağlaması gerektiğini önerir.

Bruner'in öğrenme kuramı, öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerini yönlendirebilecekleri ve anlam kazanabileceği bir öğrenme ortamının önemini vurgular. Öğrencilerin öğrenmeyi aktif bir şekilde yapmalarına olanak sağlayarak, öğrenmenin kalıcılığını ve anlamını artırabilir.

Bruner'in öğrenme kuramı, insanların bilgiyi aktif bir şekilde inşa ettiği ve anlamlı ilişkiler kurarak öğrendiği bir yaklaşımdır. Jerome Bruner, öğrenmenin edinilen bilgilerin sıralı bir şekilde depolanması ya da önceden belirlenmiş bir düzenin takip edilmesi yerine, öğrenenin aktif bir rol oynadığı bir süreç olduğunu savunur.

Bruner'e göre, öğrenme üç aşamada gerçekleşir: 1. Eylemsel aşama, 2. Sembolik aşama ve 3. Soyut aşama. Eylemsel aşamada, bireyler deneyimlerini doğrudan eylemler yoluyla kazanır. Sembolik aşamada ise semboller ve işaretler aracılığıyla düşüncelerini ifade eder ve anlamlandırır. Son olarak, soyut aşamada, soyut düşünme ve kavramsal anlam oluşturma süreci gerçekleşir.

Öğrenme sürecinin anlamlı ve yapılandırıcı olması da Bruner'in öğrenme kuramının önemli bir bileşenidir. Bireyler yeni bilgileri önceden edindikleri bilgilerle ilişkilendirerek öğrenirler ve bu şekilde bilginin anlam kazanmasını sağlarlar. Bruner, öğrenmenin sosyal etkileşimler ve öğretmenin rehberliğiyle daha etkili hale getirilebileceğini de vurgular.

Bu kurama göre, öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için bireylerin ihtiyaçları ve ilgileri göz önünde bulundurulmalı, materyaller anlamlı ve ilişkilendirilebilir bir şekilde sunulmalı ve öğretmenler rehberlik etmelidir. Öğrenme, bireyin önceden edindiği deneyimler ve bilgiler üzerine inşa edilerek gerçekleşir ve bireylerin aktif katılımına dayanır.