Freud'un görüşüne göre, cinsel dürtüler insan davranışlarının temelinde yatar. Kişiliği etkileyen diğer önemli faktörler arasında çocuklukta yaşanan travmalar, aile yapısı, toplumsal normlar ve yaşanan olaylar yer alır. Psikanaliz teorisi, kişinin zihinsel süreçlerini anlamak için cinsellikle ilgili düşüncelerin ve duyguların keşfedilmesi gerektiğini savunur.
Freud, cinsel dürtülerin bastırılması ya da reddedilmesinin psikolojik sorunlara neden olabileceğini belirtmiştir. Örneğin, bir kişi cinsel dürtülerini bastırırsa, bu bastırılmış dürtüler kendini farklı şekillerde göstererek kişinin hayatında sorunlar yaratır. Bu sorunlar depresyon, anksiyete, obsesif-kompulsif bozukluk gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
Freud'un iddiasına göre, insanın belirli bir yaşam döneminde yaşadığı cinsel deneyimler de kişiliğin şekillenmesine etki eder. Örneğin, çocuklukta yaşanan cinsel travmaların, yetişkinlikte yaşanacak olan cinsel sorunlarla ilgili belirleyici bir rol oynayabileceği düşünülür.
Sonuç olarak, Freud'un cinsellikle ilgili düşünceleri psikanaliz teorisi içinde önemli bir etkiye sahiptir. Cinsel dürtülerin insan davranışlarının temelini oluşturduğunu savunması, psikolojik sorunların önüne geçmek için bastırılmış dürtülerin keşfedilmesi gerektiği hipotezini doğurmuştur. Ayrıca, erken çocukluk döneminde yaşanan cinsel deneyimlerin de kişiliğin şekillenmesinde önemli bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir.