"Cemal Süreya'nın "Beni Öp Sonra Doğur Beni" şiiri, aşk, tutku ve cinsellik gibi temalara odaklanan bir şiirdir. Şiirde, sevgilinin öpücükleriyle doğum yaptıran bir kadının figürü kullanılmaktadır. Şair, sevgilisinin öpücükleriyle yeniden doğmak istediği ve onunla birlikte tutkulu bir aşk yaşamak istediği mesajını vermektedir. Şiir, modern şiir anlayışının önemli örneklerinden biridir ve yıllar sonra bile okuyucuları etkilemeye devam etmektedir."
İşte şiir:
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Dilsiz bir çocuk düşündü gözlerim.
Seninle uyumak
Ve bir elin
Ardı sıra düşünceye giden bir savaş düşlemek
Benim özlemlerimdi.
Kuş olmak istedim,
Ekmek verildi birdenbire kafeslerden kurtuluş diye.
İnsan olmak istedim,
İşte insan,
Karşı karşıyayız.
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Bu yüzden kendime dönüşecek bir şair arıyorum.
Dilini ver bana.
Kusursuz bir dil değil; eksik.
Kelimelerin içinde yüzerek geçiriyorum günlerimi.
Bir yabancıyım, bu diyarlarda daha
ne kadar yabancı kalabilirim?
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Kendini unutmuş bir kadının elinden çıkmış
bir çocuk oldum.
Dudaklarını da unutmuş bir kadının elinden çıkmış
bir çocuk oldum.
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Bu şiir, Cemal Süreya'nın duygusal bir tonla kaleme aldığı bir aşk ve özlem temasını işlemektedir. Şiirde, şairin bir sevgiliden beklediği öpücüklerin, doğurganlığın sembolü olduğu ve şairin hayal ettiği kahraman figürünü yaratmak için bu öpücüklere ihtiyaç duyduğu anlatılmaktadır. Şair, kendi varoluşunu bir şairin dilinde bulmayı umar ve dilin gücünü ve eksikliklerini vurgular. Şiir boyunca tekrarlanan "Beni öp sonra doğur beni, Tanrım" dizesi, şairin içsel arayışını ve tamamlanma isteğini ifade ederken, aynı zamanda duygusal bir yakarış niteliği taşır.
İşte şiir:
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Dilsiz bir çocuk düşündü gözlerim.
Seninle uyumak
Ve bir elin
Ardı sıra düşünceye giden bir savaş düşlemek
Benim özlemlerimdi.
Kuş olmak istedim,
Ekmek verildi birdenbire kafeslerden kurtuluş diye.
İnsan olmak istedim,
İşte insan,
Karşı karşıyayız.
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Bu yüzden kendime dönüşecek bir şair arıyorum.
Dilini ver bana.
Kusursuz bir dil değil; eksik.
Kelimelerin içinde yüzerek geçiriyorum günlerimi.
Bir yabancıyım, bu diyarlarda daha
ne kadar yabancı kalabilirim?
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Kendini unutmuş bir kadının elinden çıkmış
bir çocuk oldum.
Dudaklarını da unutmuş bir kadının elinden çıkmış
bir çocuk oldum.
Beni öp sonra doğur beni,
Tanrım.
Ben ne zamandır dudaklarına ihtiyacım olan bir
kahramanım.
Bu şiir, Cemal Süreya'nın duygusal bir tonla kaleme aldığı bir aşk ve özlem temasını işlemektedir. Şiirde, şairin bir sevgiliden beklediği öpücüklerin, doğurganlığın sembolü olduğu ve şairin hayal ettiği kahraman figürünü yaratmak için bu öpücüklere ihtiyaç duyduğu anlatılmaktadır. Şair, kendi varoluşunu bir şairin dilinde bulmayı umar ve dilin gücünü ve eksikliklerini vurgular. Şiir boyunca tekrarlanan "Beni öp sonra doğur beni, Tanrım" dizesi, şairin içsel arayışını ve tamamlanma isteğini ifade ederken, aynı zamanda duygusal bir yakarış niteliği taşır.
Son düzenleme: